SAKALIN KERAMETİ (!)
SAKALIN KERAMETİ (!) Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
Unutulmayan Bir 12 Eylül Vakası daha:
S.D.M.M.A. (Sakarya Devlet mühendislik ve mimarlık Akademisi)`nin şiddetle akademisyen aradığı günler&8230; Yeni yeni arkadaşlarımız aramıza katılıyor. Aramızda akademik unvanlı kişi yok. Mevcutlar arasında hatırlayabildiğim İngiltere`de doktora yapmış bir hocamız Dr. İhsan Uluer var. İdari görevi, Akademi Başkan Yardımcısı&8230; Nev`i şahsına münhasır bir Fizikçi.
Bir süre sonra Dr. Kemal Güleç isminde bir hocamız geldi. Kendisi mühendis&8230; O da nev`i şahsına münhasır bir insan&8230; Kendisine de bir Başkan Yardımcığı görevi verildi. Her şeye karışmak gibi bir huyu var&8230;
Bir gün baktık sakal bırakmış. Herkesin sakal bırakmasını istiyor. Bir kısım arkadaşlar sakal bıraktılar. Tüm ısrarlara rağmen bazı arkadaşlar bırakmadılar. Öyle anlar geldi ki, Kemal Güleç Hoca, sakal bırakmayanları neredeyse dinden atacaktı (!).
Kemal Hoca, Akademi`de gayri resmi bir &8216;tüketim kooperatifi` kurdu ve kooperatif bir süre sonra iflas etti.
Şimdiki Adapazarı Ozanlar semtinde bulunan Akademi`ye yaya gidip geliyoruz. Dolmuş ve belediye otobüsü yok&8230;
Akademinin eski bir otobüsü sabah, öğle ve akşamları personel servisi yapıyor. Servise yetişemeyenler ya yaya olarak gidiyor ya da taksi tutmak zorunda kalıyor.
Bu arada çok sayıda asistan arkadaşımız bisiklet alıp onunla işyerine gidip gelmeye başladılar&8230;
Derken 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi oldu. Mesainin başladığı ilk gün, evimin bulunduğu Adapazarı Ulu Sokak durağından servise bindim. Servis, rutin güzergâhı takip ederek şehir merkezindeki Yeni Cami durağına geldi.
Kemal Hoca`nın evi burada olduğu için hep bu duraktan binerdi. Otobüs, durakta durdu ve ön kapıdan Kemal Güleç hoca girdi.
Hayret! Sinekkaydı bir sakal tıraşı olmuş. Damatlar halt eder onun o günkü tıraşı yanında&8230; Mübarek sanki sakalsızlığa hasret kalmış gibiydi. Otobüsün içinde bulunan insanların yüzleri o gün görülecek şeydi&8230;
Daha sonraları Kemal Hoca, Doçent oldu. Doçent unvanı alıp okula geldiği ilk gün söylediği şu söz hâlâ meşhur olup söylenir: &8212; İlim bitti!
Bir süre sonra Akademiden ayrılıp Ankara`da Demetevler semtinde Necmettin Erbakan Hoca`nın organize ettiği bir süpermarketin başına geçti.
Bir süre sonra duyduk ki Market bir süre sonra batmış.
Uzun bir süre görünmeyen, ya da benim gözümden kaçan Hoca, Genç Parti`ye katıldı. Şaşalı bir törenle Genç Parti rozeti takti... Salondan bolca alkış aldı. Salonda takdim edilirken &8216;Prof. Dr. Kemal Güleç` diye takdim edildi. Benim bildiğim kadarıyla &8216;Profesör` unvanı ancak Doçent Unvanı alındıktan 5 yıl sonra bir üniversiteye intisap edilince alınıyor. Yine bildiğim kadarıyla Hoca, Sakarya`dan ayrıldıktan sonra her hangi bir üniversitede de çalışmadı.
Bir de baktık ki bir süre sonra da Genç Parti tarih oldu.
Şu dünyada ne şanslı adamlar var, anlamak mümkün değil.
Şimdi nereleredir bilmiyorum ama çok başarılar sergilediğinden eminim&8230;
|