Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 4.08.2011 11:36:24

SENİN DE BABANDAN FARKIN YOKMUŞ

Senin de babandan farkın yokmuş

Mehmet KOÇAK

Suriye`den gelen haberler içimizi sızlatıyor. İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde halkının huzur ve güvenini sağlaması gerekirken, Beşar Esad yönetiminin kendi halkına yönelik toplu katliamlar gerçekleştirmesi utanç vericidir.
700 bin nüfuslu Hama; 1970 ve 1982 yıllarında havadan ve karadan tank ve topla gece gündüz bombalanmıştı.
Bu bombardımanlar İsrail veya bir başka düşman güçleri tarafından değil faşist Arap milliyetçilerinin oluşturduğu Baas rejiminin kolluk kuvvetleri tarafından yapılmış ve binlerce insan katledilmişti.
Şimdi Hama üçüncü defa havadan ve karadan bombalanıyor. Yine Müslüman halk toplu katliamlara maruz kalıyor.
Şehir tam anlamıyla bir kuşatma altında. Geçmişte olduğu gibi şimdide bir düşman ordusu tarafından değil yine faşist Baas yönetiminin son kalıntısı olan Beşar Esad` ın emrindeki kuvvetler bu vahşeti gerçekleştiriliyor.
Bu saldırıların hedefi; Suriye`de hala varlığını sürdüren küçük azınlığın oluşturduğu Nusayri tandanslı yönetimin çoğulcu Sünni kesimi sindirme çabasıdır. Ancak bu vahşet sadece Hama ile sınırlı kalmamakta, aylardır Suriye geneline aralıksız olarak sürdürülmektedir.
Büyük diktatör Hafız Esad`ın yerine Suriye`nin başına geçen oğlu Beşar, başlarda babasının kötü mirasını bahane ederek sürekli değişime direndi.
Suriye halkı babası gibi zalim olmadığına inandığı Beşar Esad`ın değişimi gerçekleştireme yolunda adımlar adarak halkının beklentilerine cevap vereceği ümidi vardı. Bu beklentilerin zaman içinde hayal olduğu, yaşayarak anlaşıldı.
Beşar Esat`ın Suriye`nin başına geçtiği ilk günden bu güne kadar yaşanan süreci düşününce, Osman Arif`in Erdal İnönü için yazdığı bir şiirin sözleri aklıma geldi
``Tezekten terazinin dirhemi elbet boktur ,
öyle idi babandan farkın yoktur
Hatta senin hünerin babandan daha çoktur
Ben senin Erdal kere (Esad kere)&8230;&8230;&8230;&8230;&8230;&8230;&8230;.´´
Babası`nın kanlı izinden giden Beşar Esad hem Suriye halkını hem de tüm dünyayı yanılttı. Onun İngiltere`de okumuş olması ve orada doktorluk yapmış olmasına aldanmıştı dünya ve Suriye halkı.
Sözüm ona doktorlar halden anlarlarmış&8230; Zulme karşı olurlarmış&8230; Daha insancıl ve hümanist ruhlu olurlarmış&8230;
Vaktiyle bu görüşlere Suriye halkı gibi Boşnak halkı da aldanmıştı. Bosnalı Sırp Katil Radovan Karadzic da bir doktordu. Onunda içtikçe kana doymayan bir vampir olacağına kimse ihtimal vermiyordu. Ancak o Srebrenica başta olmak üzere tüm Bosna Hersek genelinde 150 binden fazla Boşnak Müslüman`ın katliamını yönlendiren ve emirlerin veren katildi.
Demek ki; Doğru olan Kişileri bitirdikleri okula ve mesleklerine göre değil taşıdıkları ruh ve karakterlere göre değerlendirmektir.
Bazı milletlerin olduğu gibi bazı kişilerinde ruh ve karakteristik yapılarında yani genlerinde bozukluk olabilmektedir. Bu tarz kişilerin kanında ve ruhunda katillik vardır ve bunlar kan kokusu almadan yaşayamazlar.
Bunların tarihte örnekleri pek çoktur. Esad ailesinden kim olursa olsun ve hangi eğitimi alırsa alsın değişmez işte bugün yaşananlar bunun en güzel örneğidir
SEYİRCİ KALAMAYIZ DEMEK YETMEZ
Sayın Başbakanımız Erdoğan defalarca uyardı. Cumhurbaşkanımız bu gidişin sonu hayır olmayacağı için biran evvel reformlara gidilmesi çağrısında bulundu.
Açıkça söylüyorum; hiç bir şey değişemedi değişmeyecek&8230;
Bu mübarek ayda insanlar huzur ve güven içinde yüce Allah`a karşı kulluk vazifelerini en güzel şekilde yerine getirme uğraşı verirken despotçu diktatör Beşar Esad ve kadrosunun hain saldırılarına maruz kalmalarını biz dost ve kardeş ülke olarak kabullenmememiz veya yaşananlara seyirci kalmamız mümkün değildir.
Cumhurbaşkanı Sayın Gül ve Başbakan Sayın Erdoğan komşuluk hukukuna bağlı olarak ve de bölge dengeleri acısından Beşar Esad ve yönetimine tanıdıkları toleransın istismar edildiği artık açıkça görülmüştür.
Uluslararası Toplum ile hareket ederek bu zalimane gidişe dur demenin zamanı gelmiştir. Türkiye mevcut zalim yönetim yerine dost ve kardeş ülke Suriye halkının çağrılarına kulak vermelidir. Çünkü Suriye`deki Beşar Esad yönetimi, bir insanlık sucu işlemektedir. Onun korumak veya sahiplenmek ne inançlarımız nede insanlık adına doğru olur.
Hükümetimizin Suriye konusundaki duyarlılığı ve girişimleri desteklenmeli ancak hükümetimizde artık Beşar Esad yönetimi hakkındaki kararını net olarak ilan etmeli. Çünkü Suriye halkı ve tüm İslam dünyası bunu beklemektedir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.