Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
H.Prof.dr.Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 15.01.2012 11:38:54

SEVMEYİ SEVİYORUM

H.Prof.Dr. Nurullah AYDIN

15 Ocak 2012 ANKARA



SEVMEYİ SEVİYORUM



Toplumda varolan sevgi yerini; kine, nefrete, öfkeye bırakıyor.



Oysa; Anadolu toprakları tarih boyunca sevginin bereketli yerleridir.

Siyasetin, ideolojilerin çıkarların, egoların allak bullak ettiği güzel değerlerimiz sarsılıyor.

Ya bendensin ya karşısın algısı gittikçe toplumun her kesimini etkisi altına almış durumda!



Düşünüyorum. Sevmek bir fiilden öte nedir?

Antik çağdan bu yana bir dolu yasağa karşın, insanlar karşı cinse ilgi duymuşlar. Kavuşamayanların öyküleri efsaneleşerek nesilden nesile anlatıla yazıla günümüze kadar gelmiş, Batı da Romeo- Julyetta doğuda Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı gibi. Şimdilerde pek kalmadı da eskiden her mahallede bir hüzünlü kavuşamama öyküsü vardı. Belki şimdilerde de vardır.



TV dizilerini izlerken en çok aşk, sanırım izleyicileri ekran başına çekiyordur.



Geçenlerde bir arkadaşımla konuşuyorduk, Yahu içini titreten bir şeyler var mı? diye ikimizde birbirimize sorduk. Arkadaş çok istiyorum. Ama bir türlü denk mi gelmiyor, yoksa biz de ki ateş mi köreldi? diyerek şakalaştık. Ama sonra düşününce bu konu şaka değil, bir gerçekti. Ne demiş ozan Şimdi ki aklımla severim seni. İşte espri burada, Her yaşın, bir sevme-sevilme ve aşk anlayışı var. Tabii bir başka da heyecanı vardır.



Bir zamanlar, bir mektup vereceğim diye günlerce plan yapar, yapılan muhteşem planı hayata geçirmek için günlerce uğraşırdık. Yüzü gülüyorsa mutlu olur, suratı asıksa geceler boyu uykusuz kalırdık. Yani çok emek harcardık. Bir de onbeş- yirmili yaşlarda idik.

Şimdi öyle mi? Aç telefonu, yaz mesajı, eskiden öylemi, mahallesine bile giremezsin. Babası, ağabeyi, kuzeni derken adeta cihan savaşı olurdu.



Düşünüyorum öyle ise varım diyorsak, seviyorum öyle ise yaşıyorum çok önemli bir kuraldır.



Şunun farkına varalım: Hem teknoloji değişip gelişti, hem de yaşımız her ne kadar istemesek te değişti. Öyle ise biz de, bize özgün koşullarda severiz ve de aşkımızı yaşarız. Becerebilirsek ve de alırlarsa gençlere örnek olmaya çalışırız.



Yaşam alabilen için derslerle doludur. Ve de ölene değinde öğrenme ve evrimle süreci bitmez.

Ülkemizde kadınlar ekonomik ve kültürel anlamda kendilerini geliştirirken, maalesef erkekler, kendilerini geliştiremediler.



Sevmek, vermektir.

Sevmek en başta sevgi ve saygıyı üretmektir.

Sevgi, yaşamı zamanı ve her şeyi paylaşmaktır.



Bunları düşünürken bir şeyin farkına vardım. Eğer yılların aşk yorgunu yüreğim delikanlı çağımdaki gibi pır-pır etse inanın kısa sürede ölürüm. O nedenle, kırmaktan ve kırılmaktan yorgun, her ayrılığın yeni bir sevdaya yelken açmak olduğunu öğrenmiş biri olarak sevmeyi seviyorum. Aşkın, maddesel haline Sevda diyoruz. Eğer birisi eski aşklarını anlatmaya başlarsa yaşlanmış demektir.



Sevmeyi, çok küçük yaşlarda öğretmeliyiz tüm çocuklara. Sevmeyi bilenler, ilkel benlikle yalnız karşı cinsi değil, her şeyi severler.



İnsanları, yaşama bağlayan sevdalarıdır. Sevdalar biterse yaşam biter. En güzel sevdalar da gizli sevdalardır.



O halde; savaşa, şiddete, sömürüye hayır. Kine, nefrete, öfkeye hayır.

Huzura, barışa, güvene, sevgi ve saygıya evet diyelim ve yaşama geçirelim.



Günlerimiz, hepimiz için barış, sağlık ve de sevdalarla geçsin



Günün Sözü: Tebessüm eden insana dikkat et, sevgiyi ye kini de barındırabilir.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.