Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 19.06.2010 12:24:56

SİYASETİN AKIL HOCALARI

Nurullah AYDIN

19 Haziran 2010



SİYASETİN AKIL HOCALARI!



Bu ülkede üniversiteler vardır. Başta siyasal bilgiler fakültesi olmak üzere İktisadi idari bilimler fakülteleri bu fakültelerde kamu yönetimi ve siyaset bilimi bölümleri vardır.



Yani siyaset okullarıdır bu bilimsel yuvalar. Ancak gelin görün ki her parti ayrıca siyaset okulu açar. Siyasetçi, gazeteci, iş adamı akademisyen buralarda ders verir. Bilgi ve tecrübeleriyle siyasetçi olmak isteyen veya siyasetçi olup ta etkin olmak isteyenler bilgi ve tecrübelerini artırmak için bu okullara devam ederler.



Seçilen hocalar bir nevi o partinin de kendi siyasal manifestosuna uygun olanlardır.



Bakın geçen dönem AKP`nin hemen birçok ilindeki siyaset okulunda ders veren akademisyenleri bir düşünün. Hayatları İslam Türkiye, devlet düşmanlığı ile geçmiş kişilerin bilgi ve tecrübelerini dinleyen partililer ne düşünüyor gerçekten merak konusu.



Yeni dönem AKP siyaset okuluna ise ilginç hocalar davet edilmiş. Bunlardan ikisi dikkat çekiyor. Kim bunlar mı diyeceksiniz? Kim oldukları belli. Öylesine belli ki gazete köşelerinde yazıları ekranlarda yorumları eksik olmaz. Bulunmaz kumaşlardır kendileri. Her dönem iktidar yandaşlığı ve akıl hocalıkları vardır.



Bakın ne demişler bunlar?

"Koskoca adamlar nasıl olur da bacak kadar çocuklara cinsel haz nesnesi olarak bakarlar!" sansürün asil dürtüsü bu. Asil bu arzu lanetleniyor, yasaklanmaya ve cezalandırılmaya çalışılıyor. Mevcut cinsel ahlak çocuk bedeninin arzulanmasını en büyük cinsel suç olarak görüyor. Ben, arzunun bu lanetlenişini hakli bulmuyorum. Yani, insanların çocuklara zarar vermedikleri surece "sübyancı olma hakkı`nı´´ savunuyorum.´´ Gulay Göktürk/ Sabah Gazetesi (2002)



``Sevişmede vahşet olabilir, kardeşlik olabilir, öfke olabilir... Sado mazohist eğilimler ortaya çıkabilir. Bu bana çok aykırı gelmiyor. Mesela bir erkek kardeşle kız kardeşin, bir anne ile oğulun, bir baba ile kızın... Birbirini bu kadar çok seven insanların, sevginin son noktası olan sevişmeye ulaşmamalarında bir yanlışlık olduğunu iddia ediyorlar. Doğru olabilir. Sekste sınıra inanmıyorum.´´ Ahmet Altan/ Kadınca Dergisi (1985)



Bu 2 isim AKP Siyaset Okulu`nun yeni hocalarından. AKP Siyaset Akademisi Koordinatoru, isimleri seçerken göz önünde bulundurdukları kriterin özgürlükçü ve aydınlatıcı bilgiler sunabilmesi olduğunu söylemiş.



AKP iktidar olma aracı olarak İslam`ı ve İslam ahlakini son haddine kadar kullandı. AKP`nin İslam söyleminin samimiyetten yoksun olduğunu Kasım.2002 ve Temmuz.2007 seçimlerinden sonra insanlarımız anlamadı.



AKP`ye oy veren ve şahsında inançlı olduğunu iddia eden ve AKP`nin İslam`ı koruduğunu, O`nun savunucusu olduğunu iddia eden (İslam dini korunmaya, savunulmaya gereksinim duymayacak derecede yüce ve tek doğru dindir) insanlarımız AKP`nin bu gerçek yönünü hep görmezden geldi. Gerçek yönü neydi? Din ya da ahlak değil iktidar olma ve iktidarda kalma surecinde kim destek verirse, hangi inanç ya da görüşte olursa olsun onu kollama politikası, yani ilkesiz politika sürdürme, ilkesizliği ilke edinme ve gücü koruma politikası var demektir.



Bu Siyaset Okulu`nda eğitim alacak AKP`li yöneticiler, milletvekilleri, belediye başkanları... kısaca en alt kademeden en üst kademeye AKP`liler ahlaklı ve Müslüman olduklarını iddia eden, her zaman camilerde boy gösteren insanlar. Bunlara AKP okulunda ders verecek kişiler, özgürlüğü ve aydınlatıcılığı belden yukarıya çıkamayan, çıktığında da AB/ABD yandaşlığından öteye gidemeyen devşirilmiş aydınlar, yani AB`nin manevi ajanları.



İslam`da ensest var mıdır, çocuk pornoculuğu var mıdır? Sapık insanların üreteceği siyaset-ekonomi görüşü ne derece sağlıklı olabilir, olsa bile başka uzman mi kalmadı bu sapıklar seçildi? Böyle insanlar ahlaklı olduğu iddia edilen AKP`li yöneticilerle nasıl buluşturulabilir, AKP`lilerin hocası bunlar olabilir mi? AKP`nin kurucusu ben olsaydım parti okulumda bunların hoca yapılmasına izin verir miydim, böyle bir konuyu nasıl karşılardım? Ben bu görüşteki insanlara değer verir onları partimde hoca yaparsam, Allah da benim inancıma ve ibadetime değer verir mi? Ne derece samimi bir Müslüman olurum? Karşı olduğum bir parti bunu yapsaydı nasıl tepki verirdim?



AKP`ye oy veren insanların bugün kendilerine sormaları gereken sorulardır bunlar.



Günün Sözü: Anne, baba, çocuk ve kardeş gerçeği, insanlık tarihinin en büyük kutsal sosyal gerçeğidir.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.