Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
İrfan Özfatura - (Ziyaretci) 7.08.2015 23:28:31

Son Kale Kandiye

İrfan Özfatura
irfan.ozfatura@tg.com.tr
Girit`te 21 yıldır süren çatışmalar Venediklileri çok yıpratır, çok yorar. Venedik Doç`u fevkalade yetkilerle donattığı bir elçiyi İstanbul`a yollar. Bunu ne Padişah ne de Sadrazam kabul eder, Sadaret Kaymakamı ve Üçüncü Vezir Merzifonlu Kara Mustafa Paşa`nın huzuruna çıkarırlar.
Elçi derhal barış imzalamak istediklerini söyler ve tek şart olarak Kandiye Kalesinin kendilerine bırakılmasını arzular.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa güçlü olmanın getirdiği bir tavırla "geç bunları" diye elini sallar, "biz de Kandiye`nin anahtarlarını getirdiğinizi sanmıştık. Madem öyle değildir, neyi konuşuyoruz. Görüşme bitmiştir bu kadar!"
Elçi alttan almaya bakar, sesine en kibar tonları oturtup "Paşa Hazratleri" der, "İnanın Venedik Senatosu dahi kaleyi size terke amadedir. Ancak Papa ve Güneş Kral (14. Louis) bize zamanında ettikleri yardımların peşini bırakmıyor, bunaltırcasına hesap soruyorlar.
Biz Allah`a güveniriz
Şeyh-ül İslam Minkarizade Yahya Efendi "Demek ki Venedik cumhuru Papa ve Françeskalara dayanmaktadır. Devlet-i aliyye gibi sadece Allahü tealaya güvenseniz başınız ağrımaz" diyerek taşı gediğine koyar.
Osmanlılar o günden sonra Kandiye kuşatmasına hız verir, Girit`teki son Hıristiyan Kalesini almak için hücum başlatırlar (1 Muharrem 1080)
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa 8 tünel birden kazdırır, zaten evvelki yıllardan binlerce lağım açılmıştır, toprağın altı köstebek yuvasını andırır. Bu esnada serdarı ziyaret eden Venedik murahhası "eğer işin parayla çözülür tarafı varsa en ağır savaş tazminatını ödemeye hazırız" teklifiyle kapı çalar. Fazıl Ahmet Paşa "Ben tüccar değil askerim. Alımdan satımdan anlamam" der ve bu yolu kesinkes kapar.
Morosini Avrupa`nın en ünlü kurmaylarından biridir, kaldı ki Fransızlar bizzat Mareşal Fenelon`u bölgeye yollar, Noailles Dükası sayısız kont ve şövalyeler yanında yer alırlar. Derken Fransız donanması da adaya gelir Venediklilerin "Hurrraaa!" çığlıkları arasında 15 bin tecrübeli asker karaya çıkar. Derken 35 parça gemiden müteşekkil Haçlı donanması yöreye demir atar. Yine çoğu Fransız olmak üzere Maltalılar, Venedikliler ve bizzat Papanın askerleri kavgada yerlerini alır, gemilerden tabyalarımızı dövmeye başlarlar. Hasılı iş artık Kandiye`yi aşar, bir din ve itibar savaşı olur çıkar.
Bu nasıl bir imandır!..
İşte tam o günlerde Sadrazamın ihtiyar validesi Ayşe Hatun, Samsun Vezirköprü`den çıkar gelir ve titrek ellerine, bükük beline bakmadan bastonunu kaptığı gibi kaleye doğru koşar. Bu nasıl bir imandır anlatılamaz, sanki yaşlı bir kadın değil, koca dağ yürür, sesi gökgürültüsü gibi çınlar. İşte ansızın başlayan bu saldırıyla Türkler takviye birliklerini söker atar, Kandiye Dukasını (ve yerine geçen Alman asıllı Baron Von Frisheim`i) öldürmeyi başarırlar. Haçlı saflarında tarifi zor bir panik yaşanır, o adı büyük şövalyeler silahlarını toplayamadan gemilere doluşurlar.
Morosini hala direnebileceğini sanır ama başkomutan kalenin altının köstebek yuvası haline geldiğini anlayınca en doğrusunu yapar. "Papa bozulur mu, Kral Louis kızar mı" demez beyaz bayrağı çeker, anahtarları Serdar`a (Fazıl Ahmed Paşa`ya) yollar.
Minkarizade`nin dediği gibi olur. Allahü tealaya güvenenler daima haklı çıkarlar.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.