Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Yalçın KOÇAK - (Ziyaretci) 24.11.2015 18:46:51

S.P.O.R

S.P.O.R




Mevla Mardinli Prof. Sancar`dan razı olsun adımızı NOBEL ile birlikte andırarak iyice cüceleştirilen başarı boyumuz yüzünden çektiğimiz komplekslerden bizi bir nebze olsun kurtardı. Naim Süleymanoğlu`nu getirttiğimizde ne tenkitler duymuştuk, hatırlatalım.




REKOR; nedir?

İşte budur, sağlam kaynaklarla, ısrarlı bir biçimde Azim ve Sebat göstererek çalışma sonrasında ortaya çıkan başarı bu rekordur. Siz buna Nobel`de verebilirsiniz, Oscar`da, Kupa`da, Madalya`da.




Peki biz niye rekorlara koşamıyoruz da içimizden biri Avrupa`da ya da Okyanusun öte yakasında başarıyor, Rekora koşuyor? Kim sorgulamalı? Akıl sahipleri, batıdan gelen sıfatları ile Profesörler, bunlar dünyayı ne kadar tanıyor, Profesör olma Gradasyonları (Yeterlilik Çerçevesi Şartları) nedir, hangi cemaatten, hangi tarikattan, hangi efendinin kapı kulluğundan gelme kriterleriyle mi o sıfatları aldı, yoksa objektif bir Akademik heyetin değerleriyle mi o sıfatları aldı. Son on yılın tüm sıfatları ve imtihanları ve de sıfat jürileri şaibe altındadır. Tüm sıfatlar ya çalmadır, ya intihal ya da layıkıyla verilmemiştir. Ahbap, Çavuş ianeleridir.




Amerika`nın yoluna gül dizdiği, memleketin büyük bir gıda devinin projesine milyon dolarlar ayırdığı Profesör Hotamışlıgil`den ilkokul diploması isteme cüretini gösteren bağnaz kafaları barındıran, besleyen, koruyan, himaye eden bir sistem var ortada. Bizce önce sorgulanması, yargılanması gereken kalitesizliği perdeleyen bu sistemin kendisi. Gazi Yaşargilede zulüm etmişlerdi, Keslere de, Neumark`a da




Aynı Türk Okyanus ötesinde başarılı, Avrupa`da başarılı, Anadolu`da başarısı yok. Kabahat Türk`te değil demek ki Türkiye`de.




OTORİTE; Bu illade ceberrut bir yaptırım gücü değil ülkenin, toplumun, siyasetin derin hafızası anlamına illa ki olması gereken bir yapıdır. Demir perde ülkelerinde Polit büro olarak bildiğimiz bu yapının demokrasilerde karşılığı Parlamenterler Birlikleriyse de bizim gibi kullanılmak istenen Kondo Minyum ülkeler, demokrasilerinde bu paye millete ait olan bir çizginin karşı cenahına bürokrasiye verilerek Anayasa Mahkeme garabetleri ortaya konmuştur. Anayasa bir siyasal sözleşmedir; Tek tarafı kabul ya da ret edilir, Mahkemesi olmaz. Biz Mahkemeden doğal olarak hak ve Adalet bekleriz adından ötürü oysa Anayasa`yı Koruma Kurulu`nun hak ve Adalet önceliği değil mevcudiyeti koruma inisiyatif refleksi vardır.




Garabetin birisini yazdık; Vergi sistemimizi mi? Eğitim sistemimizi mi? Savunma Paktlarımızı mı? Atatürkçülük Maskelerimizi mi? Garçuluğumuzu mu? İslam adına torba doldurmacı İslamsı pazarlamacılarımı? Ez cümle yanlış kurulan bir sistemde ortaya çıkan arızaları bir bir ele almalıyız. Bunlar sistem oturmasıdır. Felakete doğru gidiyoruz. Sistemin yazılımını tekrar ele almalı, Arızaları resetlemeliyiz.




Prensiplerimiz; Öğretilerimiz hep noksan ve yanlış doğru bilgi olmadan doğru bir fikir üretmemiz imkânsızdır. 1945 sonrası dayatma Eğitim Modeli sistemi fikir dünyamızı kısırlaştırmıştır. Beyinsel üretim kapasitemizi sıfırlamıştır. Kapatılan Köy Enstitüleri ile öğretim dünyamız karartılmıştır.




Romalıların ellerinde taşıdıkları yaftalarda S.P.O.R yazdığını görürdük filmlerde neydi SPOR; Adam yıllarca Baden terbiyesinde çalışmış, gazetelerin Spor servislerinde etiket taşımış. Soruyoruz Spor nedir diye; Cevap bin tane saçmalık, sistem öğrenmemesi üzerine kurulu bir sistemdi, öğretmediler.




Beyler, Bayanlar hayatımızı belli bir sistem dahilinde dizayn eder, Prensipler koyar ve bunları uygularken otoriter olur kim olduğumuzu, ne yapmamız gerektiğini nereye kadar kim ve niçin gideceğimizi bilecek bir toplumsal hafızanın hücresi olmayı başarırsak; İşte başarı ve Rekor`u bizi bekliyor bulacağız.




SPOR: Sistem + Prensip + Otorite + Rekor




Bu akıl yolunda çalışırsak Tarihimize, Mevzuatımıza konan engelleri yok eder, tabuları aşarsak ve en önemlisi ninemizin, dedemizin genetiğini ve hafızasını muhafaza edersek; Rekorlar bizi bekliyor. Ormanları açtık Açma yaptık yurt edindik, Şimdi zihinleri açma zamanı, haydi neslimizi karanlıktan kurtaralım.




Doktor Behçet`ten sonra Dr. Sancar, sana da teşekkür. Bizleri hoşnut ettin Aziz olasın. Ananın Sütü, Anadolu`nun bereketi seni korusun.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.