Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Nevruz SINACI - (Ziyaretci) 6.08.2011 12:25:31

SURİYE TEZGAHI VE TÜRKMEN KATLİAMLARI


SURİYE TEZGÂHI VE TÜRKMEN KATLİAMLARI
Mustafa Nevruz SINACI
Geri zekâlı, ilmi hâl ve insan ahlâkından yoksun, akıl fukarası, asırlık dâhili bedhah birileri, Arap ülkeleri ve menfur yönetim unsurlarını hâşâ Müslüman olarak nitelemekte. Bu tam bir cehalet, gaflet, dalâlet, hıyanet ve insanlık davasına ihanet; Yalan, iftira ve bühtandır.
Ama her ne hikmetse, günümüzde adı dinci veya diyalogcu ya çıkmış bütün okumuş, yazmışlar böyle düşünür; Üstelik sözlerini; &8216;İslâm akıl dinidir, mantık dinidir` diye bitirir; Her daim, bilerek-isteyerek, plânlı-programlı olarak işledikleri günahların kızgın ateşiyle kavrulan ruhlarını soğutmak için aklî olmayan hurafeler ve boş işlerin peşinde koşarlar.
Örneğin: İnsani ve dini hayatımızın temeli, hakkıyla ve lâyıkıyla kılınan 5 vakit namaz yetmezmiş gibi; Kandiller, üç aylar, mübarek günler-geceler, bayramlar ve iki bayram araları derken, çok değerli vakitlerini hayatlarından ayırır, en insani, medeni işlerini ihmal eder hale gelirler. Şimdi bir de tesbih modaları var. Ellerinde bir tesbih matik, sabah akşam çeker, sonra bunları eşe dosta rakam gösterilip bununla gurur duyarlar. Ama çevrelerini kuşatan haksızlık, yolsuzluk ve yoksullukla alâkadar olmaz; doğruluk ve dürüstlüğü tavsiye etmez; ihanete karşı durmaz, zalime dur demezler. Ne yani, bu mu İslâm? Yaptıkları dindarlık falan değil softalık. Fanatizm. Mademki İslâm bir akıl dini, o halde duruma bir açıklık getirmek gerek!..
İŞİN DOĞRUSU VE AÇIKÇASI
Günceli dosdoğru değerlendirip, geleceğe dürüstçe ışık tutabilmek için ``Müslümanlık önce İnsan olmayı zorunlu kılar; İnsanlık mutlak doğruluk-dürüstlük, iyilik demektir; Ancak adalet, hak`a riayet ve hakikatte ilim-irfana teslimiyetle ancak İslâm olunabileceği´´ gerçeğini mutlaka açıklamak bilinmesini sağlamak zorundayız. Aksi takdirde bu günün alt varlıklarını; Dinli veya dinsiz samimi, saf, temiz, namuslu, dürüst insanlar ile dindarlardan ayırt edemeyiz.
Öncelikle ve mutlaka şu hakikati bilmek lâzımdır ki: İslâm, Hazreti âdem`den beri var olup 124 bin Peygamberle sürüp gelen tek din`dir. Satanizm ile putperestlik muhtevalı mason tarikatı öğeleri taşımadıkça, Hazreti Muhammed`i peygamber olarak kabul eden her mezhep, tarikat ve bütün yollar İslâm`dır.
İslâm, kesinlikle lâik, Cumhuriyetçi ve Demokrat`tır.
Tıpkı Atatürk`ün: ``Türk demek: Türk`çe düşünmek, Türk`çe konuşmak ve Türk`çe yaşamaktır´´ demesi gibi; Müslüman demek da, ``namuslu, dürüst ve adaletli yaşamaktır.´´ İşte olayları bu zaviyeden ele alıp değerlendirmek lâzımdır. Sonuçta bu özellikleri (inandığı gibi yaşamak; Demokratik seçim ve Şûra yoluyla yönetim) taşımadıkça hiçbir rejim meşru, devlet temelinde hukuki, ahlâki ve insani değildir. Bizimde dâhil olduğumuz, günümüz (öz`de değil) sözde Müslüman ülke ve topluluklarının sorunu budur. Dolayısıyla yukarda açıklanan mutlak değerlere nazaran aksi istikamette gelişen; Batı kaynaklı baskı, NBC ve psikolojik savaş, çok yönlü soygun-vurgun, mukallit Orta Doğuyu felâkete sürüklemektedir.
Öyle ki, 20 yıldır Musul hattı, Kerkük, Telâfer ve Suriye`de alçakça gerçekleştirilen Türkmen soykırımları, Diyarbakır merkezli özerklik furyası ve din tüccarlarının insani boyut düşmanlığı ve İslâm`ı yozlaştırma çabaları bütünüyle bir AB+ABD, Ermeni-mason oyunudur.
Bu nedenle ve özellikle ``Suriye-Irak bağlamında´´ olarak:
1- ABD, İngiltere, NATO veya İsrail, Suriye`ye asla müdahale ettirilmemelidir.
2- Türkiye, Suriye`ye dış müdahaleyi engelleyecek şekilde daha aktif bir politika izlemek, sürece dâhil olmak ve gerekirse taraflar arasında arabuluculuk yapmak zorundadır.
3-Türkiye, Türkmen unsurlarını korumak, adaleti temin ve barışı sağlamak için İKO, Arap Birliği ve BM nezdinde acilen ve derhal sonuç alıcı girişimlerde bulunmalıdır.
4-Türkiye, Suriye ile kurulacak ilişkilerde, ABD veya başka bir koalisyon adına değil, bir imparatorluk varisi-bakiyesi olarak sürece dâhil olmalı ve bunu açıkça deklare etmelidir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.