TEZATLAR DÜNYASI
TEZATLAR DÜNYASI Prof. Dr. Salih Şimşek
-Sağlam görünüp hasta olanlar -Baktıkları halde göremeyenler -Teist olup ateist gibi yaşayanlar -Duydukları halde işitemeyenler
-Fakire yardımı gösteriş için yapanlar -Çok kitap satın alıp, hiç okumayanlar -Oruç tuttuğu halde sadece aç kalanlar -İnanmadığı halde inanıyor görünenler
-Kalıbı insan, ameli şeytanca olan canlılar -Kendilerini, olduklarından fazla gösterenler -Evli oldukları halde, evliliği bir oyun sananlar -Ele talkım verip kendileri salkıma talip olanlar
-Çok kitap okuyup, hiçbir şey anlamayanlar -Fakirlik edebiyatı yapıp varlık içinde yüzenler -Dua ettiği halde duanın gücüne iman etmeyenler -`Varlık` içinde `yokluğa` zincirle bağlı yaşayanlar
-`Vatan millet` diye diye Sakarya`yı yutanlar -`Demokrasi` diye diye demokrasiyi katledenler -Hiç sevmediği halde, seviyormuş gibi görünenler -Oruç tutmadığı halde kutuplarda orucu tartışanlar
-Dokunduklarının ne olduğunu hissedemeyenler -Düşünmeleri gerektiği halde, hiç düşünmeyenler -Gördükleri halde ne olduğunu idrak edemeyenler -Mağlup oldukları halde, kendilerini gâlip sananlar
-Namaz kıldığı halde kıldığı namaza inanmayanlar -Hacca gittiği halde sadece yolculuk yapmış olanlar -Hiç okumayan ama çok okumuş gibi çok konuşanlar -Zekât (!) verdiği halde sadece servetini biraz azaltanlar
-Ne bir yol bulabilen, ne de bir yol açabilen zavallılar -İnsan haklarını, hayvan hakları kadar benimsemeyenler -Namaz kılmadığı halde kutuplarda namazı dert edinenler -Haram olan bir şeyi ne yapıp yapıp, helâl (!) hâle getirenler
-Körlerin hâkim olduğu bir mekânda renkleri anlatanlar -Kulaklarını kapayıp sadece gözleri ile duymaya çalışanlar -Dünya malına &8216;değer` vermiyor görünüp, mala mülke tapanlar -Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemini vurgulayanlar
-Kendisine sürekli olarak küfredildiği vehmiyle yanıp tutuşanlar -Uzaklardan bakıldığında kalıbı insan görünümünde olan varlıklar -İnsanlara inanmaları için telkinde bulunup, kendileri inanmayanlar -Seyahat ettikleri halde gittikleri yerlere kendilerini götüremeyenler
-Fâni olduğu halde yaşayışında hiç fânilik görüntüsü vermeyenler -İleri derece küstah oldukları halde mütevazı imiş gibi hava atanlar -Ruhsuzların hâkimiyetindeki bir düzende, ince ruhtan bahsedenler -`Lâzım olur` diye sürekli biriktirip biriktirdiklerini hiç kullanamayanlar
-`Yavru vatan` diye diye, yavru vatanı ölüme ve yokluğa mahkûm edenler -Aynı maddî şartlarda olduğu arkadaşlarını, `tuzu kuru` olarak niteleyenler -`Varlık` içinde oldukları halde, dışarıdan bakıldığında `dilenci` zannedilenler -Herkesin öleceğine inandığı halde, kendisinin asırlarca yaşayacağını sananlar
-Her zaman `olduğu` halde, sürekli olarak `yok` deme alışkanlığında olanlar -Herkese gelebilen bir `musibet`, kendisine de geldiğinde, `neden ben?` diye feryâd ü figân edenler -Bir türlü olgunlaşmayı beceremeyip, kendilerini sürekli olarak oyunda oynaşta zannedenler
Âhh, sizler ah.. Sizler.. Ve Onlar..
Gök gürler, Bulutlar ağlar, Toprak çatlar, Ten gider, Gölge geçer, Söz uçar gider.. Kalan Yazıdır geride..
Fakaaat..
Küçük Hesaplar Peşinde Hayat süren Leşleri, Kim Diriltecek?
|