Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 15.04.2014 10:25:39

TÜRK CUMHURİYETİNE İSYAN MENEMEN OLAYLARI VE TEĞMEN KUBİLAY


Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR
TÜRK CUMHURİYETİNE İSYAN
MENEMEN OLAYLARI VE TEĞMEN KUBİLAY
Mustafa Fehmi Kubilay, 1930 yılında Menemen`de yedek subay sıfatıyla askerlik görevini yapmaktaydı. 23 Aralık 1930 sabahı Menemen`de cereyan eden hadiseler genel anlatıma göre şu seyri izlemiştir:
Şeyh Esat`ın Manisa`da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim tarafından yönlendirilen, Manisa tarafından gelen çember sakallı, sarıklı ve cüppeli dördü silahlı 6 kişi, 23 Aralık 1930`da sabah namazından sonra camiden aldıkları Yeşil Sancağı yola dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalışırlar.
Elebaşılar arasında, Giritli Derviş Mehmet, Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini "Mehdi" olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi.
DİN ADINA DİNSİZLİK OLURMU?
Arkalarında 70 bin kişilik Halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söylediler. Camideki yeşil bayrağı alıp uzun bir sopaya taktılar ve Menemen şehir meydanında kazdıkları bir çukura diktiler. Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve "Şapka giyen kafirdir! Yakında yine şeriata dönülecektir." diyerek bir isyan hareketi başlatmak isterler.
Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri (bir fabrikada çalışan Hayim oğlu Jozef de dahil) geçirdiler. Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası halkı korkuttu.
Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla, bir bilgiye göre; alay komutanı, yedek subay Kubilay`ı olay yerine gönderdi.
Kubilay bu hareketi bastırmak için bir manga askerle olay yerine geldi. Askerlerin yanından ayrılarak tek başına onların arasına girip teslim olmalarını istedi. Onlardan biri ateş ederek Kubilay`ı yaraladı. Karşıdan bunu gören askerler ateş açtılar.
Fakat tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardır. Derviş Mehmet "bana kurşun işlemiyor´´ diyerek halkı kandırmaya çalıştı.
CEHALETLE İMAN BİR ARADA BARINMAZ
Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet ve arkadaşları peşi sıra geldiler. Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve yaralı Asteğmen Kubilay`ın başını kesti.
Kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalıştılar ancak başaramadılar. Birisi ip getirdi ve Kubilay`ın başı yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlandı. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da öldü. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu öldü.
Bu aşamada askeri birlik yetişir. Komutan "Teslim olun!" diye bağırır. Ancak olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş eder. Göstericilerden Derviş Mehmet de dahil bazıları ölürken, bazıları kaçar. Daha sonra hepsi birden yakalanır.
25 Aralık 1934 tarihinde Vakit gazetesinde aynen böyle yayınlanmıştı.
Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti`nin 1925`deki Şeyh Said İsyanından sonra tanık olduğu önemli olaylardan biridir.
Devlet sert tepki gösterdi. 27 Aralık 1930 günü Dolmabahçe Sarayı`nda Mustafa Kemal Paşa`nın başkanlığında bu konuda bir toplantı yapıldı.
Kaynakların ifadesine göre, Atatürk, Kubilay Olayına çok kızmıştı. Daha birkaç yıl önce Yunan İşgalinin acısını tatmış bir muhitte bu olayın meydana gelmesi üzerine, bazı kaynaklara göre, ilçenin haritadan silinmesini emretti. Ertesi gün de, "Böyle emirler verirsem, uygulamayın, sonra bir daha sorun", dedi. 28 Aralık 1930`da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, "Mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen`deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadise" olduğunu belirtti.
31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir`in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931`den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edilmiş ve 1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanı Harp kurulmuştur.
İSLAMI VAHŞETLE BÖYLE ÇİĞNEDİLER
7 Ocak 1931`de bu kez İzmir`de yine Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir toplantı yapıldı. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık (anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak, azmettirme veya Mehdi Mehmedin Mehdiliği için harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin seddinden sonra ayini tarikat icra ettikleri suçlamalarıyla) 15 Ocak 1931`den itibaren Divanı Harp`te yargılanmaya başlandı,
General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divan Harp Mahkemesinde 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkûm edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis`in onayına sunuldu.
İdam hükümlülerinin 6`sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi.
Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen`de idam edildi. Bazıları Kubilay`ın başının kesildiği yerde asıldı. Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi.
Olayın hemen ardından Menemen`de devrim şehidi iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi. Anıtın üzerinde şöyle yazar:
"İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz."
Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931`de Manisa ve Balıkesir`den, 8 Mart 1931`de de Menemen`den kaldırıldı.
Kubilay devrim uğruna, vatan sevgisi ve bütünlüğü yolunda yalnız başına, kuvvet hesabı yapmayan bir idealist vatanseverlik örneğidir. Kubilay, millet yolunda canını her an fedaya hazır olan geleneksel Türk yaradılışının müstesna abidesidir.
Şehit Kubilay Anıtı: Heykeltraş Ratip Aşir Acudoğu tarafından 1932 yılında yapılan anıt Kubilay Kışlası (57. Topçu Tugay Komutan Yardımcılığı) içerisindeki etrafı çam ağaçlarıyla çevrili en yüksek rakımlı tepenin üzerindedir.
Elinde mızrağıyla ufka doğru bakan genç heykeli Türk gençliğini temsil eder. Onun altında ise Atatürk`ün Gençliğe Hitabesi`nin bir bölümü yer alır.
TARHİN ÖNEM VERMİYORUZ
Arka alanda yan yana yükselmekte olan üç sütundan soldaki Bekçi Şevki, ortadaki Asteğmen Kubilay ve sağdaki ise Bekçi Hasan`ı temsil eder. Anıtın arka tarafında ise ``İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.´´ yazılıdır.
Siyasi bağlamda Kubilay Olayı, 1930`da Ali Fethi Okyar tarafından Atatürk`ün tavsiyesiyle kurulmuş olan ve Menemen Olayı`ndan hemen önce 17 Kasım 1930`da kendi kendini fesheden, Türkiye Cumhuriyeti`nin ikinci ana muhalefet partisi Serbest Cumhuriyet Fırkası`nın 99 günlük varlığı ile bir arada değerlendirilmektedir[4].
Olayın, zamanın Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Esat ve yandaşları tarafından planlandığı ve Menemen`de uygulamaya konulduğu iddia edilmiştir[5].
Ancak Şeyh Esad`ın Nakşibendilikle alakası bulunmadığı yönünde görüşler de vardır.
Olaylar Menemen`de cereyan ettiği için genellikle Menemen Olayı olarak anılmaktadır.
Ve bu durum günümüzde bazı Menemen vatandaşlarını huzursuz etmektedir. Olaylardaki faillerin yaklaşık üçte ikisi Menemen dışındandır.
``TARİHTEN ACI BİR ANI HATIRLATTIM
Bu günlere kolay gelinmedi, sevgili gençler; buradan alacağınız ibret bilgi hazinenizde saklı kalırsa, yarın sizlerin elinde olacak, bu memleketin mukadderatına daha sağlam inançla sahip çıkarsınız. İnş.
Selam ve dua ile
10-04-2014
(m.meteislamoglu@hotmail.com)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.