TÜRK ve İSLAM ALEMİNDE KATLİAMLAR -1-
TÜRK ve İSLAM ALEMİNDE KATLİAMLAR YAZIYOR TÜRK ve İSLAM ALEMİNDE KATLİAMLAR ``BAŞLARKEN´´ TÜRK ve İSLAM ALEMİNDE, KATLİAMLAR ve SOYKIRIMLAR Bu yazı; yetişen genç neslin hayata bakışını daha net gözlükle görmesi adına hazırlandı Sevgili gençler; yaşadığımız hayatın dibi çıkmaz gerçeklerini çok iyi tahlil edin. Bizler birçok şeyin farkında olmadan bu günlere geldik. Ancak günler çok hızla geçiyor ve insan ömrü her şeyi öğrenmeye yetmiyor. Bu yazıda ``İNSANLIĞI DEĞİL, İNSANSIZLIĞIN NELER YAPTIĞINI OKUYACAKSINIZ.´´ Hayat zannedildiği gibi toz pembe bir yaşam değildir. Yüreklerinizde Milli ve Manevi hasletlerimizi sakın eksiltmeyin. Yarınların emniyeti ve bu aziz vatanın yegane bekçileri sizlersiniz. Ecdadımıza yapılan alçaklıklar içişmizden çıkmayan milli ve manevi dinmeyen bir sızıdır. O günlerin geri gelmemesinin tek yolu iman ve milli beraberlik şuurudur bu şuurdan sakın uzaklaşmayın.. ``DOSTUNUZU ve DÜŞMANLARINIZI TANIMAK ZORUNDASINIZ´´ SAKIN KENDİNİZİ KULLANDIRMAYIN SAPIK ve BELİRSİZ FİKİRLERİN MAŞASI OLMAYIN. Sizleri Türk ve İslam alemini Allaha emanet ediyorum. Dünya; İnsanlığın yaşayacağı en acı ve en alçakça vahşetlerle dolu. Dünyada yapılan soykırımları, devrimleri, toplu katliamları sizlerde inceleyiniz. İnsanlığın ilk varlığından günümüze kadar ``İslamiyet`in dışında övüneceği hiçbir şey yok. Bu vahşet yıllarını incelediğimiz zaman görülüyor ki, yeryüzü insanlık tarihinde birçok acı manzaralara sahne olmuş. Savaşlar, darbeler, din savaşları, komplolar, provokasyonlar, toplu katliamlar, giyotinler, Engizisyon mahkemeleri, darağaçları, gaz odaları, zindanlar işkenceler, faili meçhullerle soykırımlar... Bir devletin, aldığı karar sonucu bir veya birkaç guruba karşı devletin resmi kuvvetlerince uygulanan öldürme olayına soykırım diyoruz. Veya öyle tanımlanıyor. Bu yaptırımların içine, "gurupların şartlarını zorlayan ve dolaylı yoldan imha amaçlı sürgün, göç, kısırlaştırma, açlığa ve yoksulluğa mahkûm etme gibi değişik yöntemler" de girer. Bir ulusun vatansızlaştırılması için yapılan yöntemlerin en ağırı, göçe zorlama, katliam ve tehcir politikalarıdır. İnsanlık tarihine baktığımız zaman, Tarih Dehak, Saddam, Firavun, Buhtunnasır( Yahudileri Kudüs, ten süren Babil hükümdarı) Haccac, Cengiz Han, Hülagu gibi soykırımcıları kaydetmiştir. Bu arada 20.yüzyıla gelinceye kadarda Haçlı savaşları sömürgecilikle birlikte başlayan birçok soykırıma da tanıklık etmiştir. Bazı soykırım yöntemlerine baktığımız zaman, şöyle sıralanabilir. Hıristiyan alemi Haçlı seferlerinde dinleri adına yaptıkları soykırımlarda yeri gelmiş, Müslümanlarla bir olup Ortodoksları kıyımdan geçirmiştir. Bu katliamlardan sonra Endülüs`te, Sicilya da milyonlarca Müslüman`ın katliamlarına sahne olmuştur. Amerikanın keşfiyle birlikte 1492 yılında İspanyol ve diğer Avrupalılarla birlikte, uygulanan dünyanın en büyük soykırımının birinin başlangıcı sayılır. Amerika kıtasının gerçek sahibi olan Kızıl derileri kitleler halinde yok etmişlerdir. Diğer yandan Kristof Kolomb Amerika`ya ayak bastığında nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı kısa süreli katliamlardan sonra 22 bine düşmüştü. ABD emperyalizminin duayeni sayılan Theodore Roosevelt kızıl derilere duyulan öfkeyi, "en iyi Kızılderili ölü Kızılderili olması lazım" geldiğini söylerken, her Kızılderili için 200 dolar ödül verip kafa derilerini getirmelerini istemiştir. Demek`ki "Güçlü olan sömürgecinin hiçbir asırda değişmeyen uygulamaları, sömürdüğü halklara yaptıkları tek hak ölümdür. Bugün sömürgeci Fransa`nın kendini masum göstermesine bakın, 1500lü yıllarda, sömürgeci Fransız, İngiliz, İspanyol, Portekiz ve Hollandalı köle tüccarlarının bedava işgücü için zorla topraklarından kopardıkları köleleri, Afrika`dan gemilerle Amerika`ya götürdükleri 10 milyonu aşkın köleden ancak üçte biri götürüldükleri ülkelere varmadan yolda ölmüşlerdi.
Soykırımlarla insanlığa karşı suç işleyen ülkeler listesinde İsveç ve Norveç de bulunuyor. 16. yüzyılda Asya kökenli Samileri asimile etmek için Norveç`te birçok çalışma yapılmıştır. Hıristiyanlaştırılmak istenen Samilerin çoğunlukta olduğu bölgelere Norveçliler yerleştirildi. Kültürlerini yaşayamayan Samiler, bu uygulamaya karşı çıktıklarında da ayaklanmaları kanlı bir şekilde bastırılmış ve Samiler ağır bir şekilde cezalandırılmışlardır. Bununla birlikte aynı dönemde Samilere karşı asimilasyon hareketinin İsveç`te de gerçekleştiği, tarihi kaynaklarca sabittir.
18. yüzyıldan başlayarak 20. yüzyılın ilk yarısına kadarki dönemde, İngilizler sömürge amacıyla gittikleri Avustralya`da kıtanın yerli halkı olan Aborjinleri sistematik şekilde yok ettiler. İngilizlerin aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok etmeye çalıştığı 750 bin siyah derili Aborjin`den geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi. Aborjinleri karşı soykırım ve tehcir uygulayan İngilizler, bunun yanında binlerce yerli çocuğu da ailelerinden kopararak ayrı bir insanlık dramı yaşattılar. Oradan sıçrayan ateş; Asya, Afrika ve orta doğuyu yıllardır yakmakta ve bu alçakça olaylar TÜRK ve İSLAM ALEMİ üzerinde uygulanmaktadır. Yani; katliamlar batıdan buraya sıçradı. BATIDA MEDENİYET YOK KATLİAM VARDIR, KAN VARDIR, ZULÜM VARDIR HÜLASA HAYVANIN HAYVANA YAPMADIĞI ADİLİKLER VARDIR. BATI MEDENİYETİ DEDİKLERİ, MEDENİYETSİZLİKLER DÜNYAYI KANA BULAMAYA DEVAM EDİYOR. DEVAM EDECEK&8230;
|