TÜRK ve TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI
Mustafa Mete İSLAMOĞLU YAZIYOR
TÜRK ve TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI NERDE NASIL BAŞLADI İŞTE GERÇEKLER TÜRKİYE`Yİ yıllardır dünyaya küçük düşürmek için her şerefsizlikleri yapan, sinsice Türkiye üstüne oynanan oyunların fikir babalığını yapan bu soyaksızlara kim DUR! Yeter artık DİYECEK? Fransa, son zamanlardaki Ermeni yanlısı tutumuyla aslında bütün batının tavrını yansıtmakta ve bizler uyumaktayız. Batı dünyasının her işinde -ve özellikle ``Doğu Meselesi´´nde- hesaplarını zaman dilimlerine yaydığını, ince hesaplarla hareket ettiğini tarih ilmini bilenler hatırlayacaktır. Gerek Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı`nın Batı parlamentolarında görüşülmek istenmesi, gerekse Türkiye`nin AB`ne alınıp alınmama projesi ve bunun gibi nice meseleler bir çarkın dişlileri gibi bir hesap dahilinde ortaya konmakta, zaman ve zemin iyi kullanılarak gerektiği anda sahneye çıkarılmaktadır. İşte biz bu alçaklıkların adına devletler arası politika denilerek&8230; U Y U T U L U Y O R U Z! Ermenilerin uzun yıllardır sözde soykırım yasası için bütün batı ülkeleri nezdinde harekete geçtiği, silahlı eylemler de dahil olmak üzere türlü yöntemler kullandığı bilinmektedir. Türkiye; bu tür oyunlar sahnelenirken net tavır koyamamış, karşı atağa geçememiş, kendine doğru, gerçekçi ve milli bir strateji çizememiştir. Olayları her zaman geriden takip etmek yanlışlığına düşürülmüştür. Batının Türk ve İslâm âlemiyle ilgili her hareketi, her sözü, attığı her adım dikkatle incelenirse istikbâle ait çok önemli kararların alındığını, bu kararları gerçekleştirmek için sinsice, kahpece tuzaklar kurduğunu görebiliriz. Bir zamanlar Osmanlı Sultanlarının mektuplarıyla hayat bulan, ezilmekten, yok olmaktan kurtulan Fransa, onlara gösterdiğimiz alicenaplığı, kanı bozukluğunun gereği olarak çabuk unuttu, Birinci Cihan Harbi`nde düşmanlığını açıkça sergilemiş, Maraş, Antep ve Adana dolaylarında Ermeni dölleriyle birlikte onbinlerce müslüman Türk`ün kanını akıtmıştır. Ve halende akan kanların senaristliğini yapmakta. Bugün de Fransız parlamentosu Ermenilerin safsata isteklerini kabul etmek gibi bir aşağılığı onaylamıştır. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac 1987 yılında Paris Belediye Başkanı iken şöyle söylemişti: ``-Biz iktidara geldiğimizde Türkiye`ye ikinci Sevr`i kabul ettireceğiz... ´´ bak şu Allahsızın söylediğine ve bizim SÜRÜNÜN İRİLER HEP SUSTULAR ve HALEN susacaklar.! Amma bizimde sabrımızın bir sonu var EY İKTİDAR&8230; EY MUHALEFET EY MİLLET YA büyük TÜRKİYE demekten vazgeç yada burada anlatılanları ruhuna yaz ve harekete geç&8230;!!!! PKK`nın siyasallaştırılması, Kürtçe TV, soykırım tasarısı, demokratikleşme programı gibi meşru isimler altında dayatılanlar, IMF ve Dünya bankası kanalıyla ekonominin üzerine ipotek koyma çabaları, Telekom başta olmak üzere THY gibi hayati önem taşıyan kurumların yabancıların alımına sunulması bir başlangıcın sadece bazı şubeleridir. Fransa`nın tarihi tetkik edilirse pek çok katliamların, işkencelerin, soykırımların sahnelendiğine şahit olacaksınız. Ruanda`da yaşanan katliamları bütün dünya korkunç dehşetiyle seyretti. Maraş`ta, Antep`te yaptıklarının canlı şahitlerinden halen hayatta bulunanlar var. Gazetelerden öğrendiğimiz haberlere göre bu ülkenin Cezayir`de uyguladığı katliamların haddi-hesabı yok. İki milyondan fazla Cezayirliyi işkenceyle öldürdüler. Bunu bizzat o zaman Fransız ordusunda subaylık yapan kimseler ifade etmektedir. Bizzat kendi gazetelerindeki röportajlardan yapılan alıntılar Türk kamuoyunda okuyucuya sunulmuştur. Yine Paris`te Protestan oldukları için kendi vatandaşı olan otuz bin kişiyi işkenceyle beşikteki çocuklara kadar katlettiler. BU SATIRLARA ÇOK DİKKAT EDİN LÜTFEN! Tarihinde beyaz sayfası olmayan kara devletin amacı başkadır. Bu ülke bir zamanların Napolyonu De Gaulle`ün yolundan yürümektedir. Bu yol Atlantik`den Urallara kadar uzanan ve milli hedef olarak anılan yoldur. Bunun için güçlü, kalkınmış, önünde engelleri olmayan bir Fransa inşa etmelidir. Bu yolda Fransa`nın önündeki en güçlü engellerden biri olarak Türkiye bulunmaktadır. Fransa`nın amacı Ermenilere şirin görünmek, hâmîlik yapmak değildir. Akl-ı selim Ermeniler de bilmektedir ki Fransa gerektiği zaman Ermenileri bir kuruşa pazara çıkarabilecek karakterde bir ülkedir. Geçmişte Arapları kullandıkları gibi Ermenileri de kullanacaklar, kendi çıkarlarına alet edecekler, zamanı gelince kaldırıp atacaklardır. Bu, batı emperyalizminin değişik ama sıkça uyguladığı bir oyundur. Bu oyunun piyonları asla iflah olmamışlar, huzur bulmamışlar, rahata kavuşamamışlardır. Fransızlar bu emperyalist emellerine Kürtleri de alet etmeye çalışıyorlar. Bu oyunun silahlı safhası elan devam ediyor, şimdi siyasi cephesini açmanın peşindeler. Türkiye ise yakın tarihinde büyük hatalar yapmış, BM Teşkilatı`nda Cezayir`e karşı Fransa`yı, Araplara karşı İsrail`i destekleme gafletinde bulunmuştu. Bugün ise gerek İsrail ve gerekse Fransa Türkiye`nin altını oymak için her oluşumun, her hareketin içinde bulunmaktadırlar. ``Fransa, ermeni oyları için bu yasayı kabul etti.´´ demek aptallıktır, ihanettir. Bu kadar önemli siyasi neticeleri olan bir kararı basit oy hesapları ile izah etmek mümkün değildir. Kesinlikle Fransa çıkarılan bu yasanın ardındadır. Sıra diğer devletlere gelmiştir. Almanya, ABD, İngiltere ve diğerleri bunun gibi başka şeyleri Türkiye`nin önüne koyacaklar. ``-Soykırım yaptığınızı kabul edin...´´ diyecekler. Sonra tazminat istenecek, toprak talebi gelecek, Doğu Anadolu verilecek! kukla Kürdistan kurulacak, Fırat`ın sularının bereketli toprakları Yahova`nın oğullarına! sunulacak. Kasap, katil Şaron ( geberdi gitti amma ) MEZARINDAN FIŞKIRAN İĞRENÇ KOKULAR DÜNYAYI KİRLETMEYE BÜTÜN GÜCÜYLE DEVAM EDİYOR.1982`de ``-Türkiye ilgi alanımızın içindedir...´´ dememiş miydi? Ey TÜRKİYENİN İRİLERİ BUNLARI NE TEZ UNUTTUNUZ topunuza yazıklar olsun! Nesebi belirsiz TÜRK DÜŞMANI ŞEREFSİZ Fransız toplumu uyuşturucunun, ayyaşlığın, fuhşun pazarlandığı çok önemli bir pazardır. Marsilya başta olmak üzere mafyaların üslendiği bu ülkede Ermeniler karanlık işleri çevirmekte, pek çok bakanı, bürokratları para ile, silah ile dize! getirmektedir. Akdeniz`in uyuşturucu trafiğinin İtalya`dan sonra en önemli karar ve dağıtım merkezi burasıdır. Ermeni davasına bu kirli paralardan milyarlarca dolar transfer edilmektedir. Fransız kamuoyu bu iğrenç ve kirli işlere sesini çıkarmamakta&8230; Ey TÜRKİYE` NEDEN SUSUYORSUN? Türkiye, kendi gücünü görmek ve göstermek istemese bile batı bunun farkındadır. Büyüyen, gelişen, kalkınan bir Türkiye istememektedir. Daima ve her an meşgul edilmeli, gücü bölünmeli, enerjisi harcanmalı, kendine gelmemeli, başına gaileler açılmalı, bölünmeli, parçalanmalıdır. Şükür ki bunu anlayabilen kimseler, şuurlu topluluklar vardır. Geçmişte bu emelleri için içerde pek çok olaylar ihdas ettiler, çatışmalar çıkardılar, tutmayınca rafa kaldırdıkları Ermeni soykırımı tasarısını ortaya sürdüler. AB GERÇEK ANLAMDA HIRİSTİYAN KULÜBÜDÜR. Bunu, bizim yetkililer kabule yanaşmasalar bile onların en yetkili kimseleri açıkça ifade ediyorlar. İngiltere eski Başbakanı Lord Palmerston şu ifadelerle birliğin genel yapısını ortaya koyuyor: ``-Türklerin Avrupa Birliği`ne kabul edilmesi hıristiyanlaşmasına ya da İslâmiyetten kopmasına bağlıdır...´´ Almanya`nın eski Başbakanı Helmuth Schmidt de aynı görüşte olmasına rağmen Avrupa`nın esas gayesinin Türkiye`nin bölünmesi, Sevr anlaşmasının yeniden hayata geçirilmesi olduğunu ifade ediyor. Bunlar batının Türkiye hakkında beslediği düşünceler ve düşlerdir. Onlar düşlerine bile hayati bir önem veriyorlar, gerçekleştirmek için ellerindeki bütün fırsatları son kozuna kadar kullanmaya çalışıyorlar. Açıkça Şark`taki Türkiye batının politikalarının ana hedefi olmuş ve bin yıllık haçlı kini sönmemiş, kuyruk acısı gitmemiş, aşağılık kompleksleri bitmemiştir. Biz onları ne kadar anlasak bile onlar bizi anlamak yüksekliğine ulaşamayacaklardır. Bizde bu kimlik, bu din olduktan, onlarda bu kin bulunduktan sonra bu çatışmalar devam edecektir. Nasıl olsa ayrı kulvardayız. Daha net tavırlarla atağa kalkmak, belgelerle, doğru bilgilerle -ki elimizde haddinden fazlası var- akıllı ve etkili politikalarla, cesaretle, batıda yetişen aklı başında insanları, kurum ve kuruluşları da yanımıza alarak süratle toparlanmalıyız. Tezlerini çürütecek çalışmalar yapmalıyız. Ticari, askeri anlaşmaların iptali isabetli olmuştur. Büyükelçinin geri çekilmesi de. Fransız mallarına boykot uygulanması derinleştirilerek yaygınlık kazandırılmalıdır. Kamuoyu gelişmeler karşısında doğru dürüst bilgilerle bilgilendirilmeli, milletin daha duyarlı olması sağlanmalıdır. Şimdilik Fransa`nın çirkef yüzü belgelerle ortaya konmalıdır. Artık bu devlet politikamız olmalıdır. Yerli işbirlikçiler iyi tesbit edilip, ipi çekilmelidir. Hıristiyan haçlı dünyası her alanda üzerimize gelmekten, bizi bölmekten, saldırılarına devam etmekten geri durmayacaktır. Müsteşrikler, oryantalistler, misyonerler haçlı oyunlarının ileri elemanları olarak çalışmalar yapmaktadırlar. Bütün bunlar gözlerden uzak değildir. 1959 senesinde bir kongrede şu kararları almışlar ve uygulamaya koymuşlar: Müslümanlığı içinden yıkmalı. Bunun için müslüman adı taşıyan misyonerler vasıtasıyla sürekli olarak İslâm âdet ve an`anelerini, İslâm esaslarını kötülemeli, onların bozuk olduğunu ileri sürmeli... Bu itibarla, İslâm dininde reform yapmak lâzım geldiğine dair aralıksız propoganda yapmalı. Müslüman g ençleri dinlerinden soğutmalı, tecrit etmeli, birbirlerine düşürmelidir´´ bu alçakların yegane istediği bunlar değil de nedir? Ben yıllar önce Antalyadan Alanya`ya geldiğimde yolüstündeki mezarlığın içine pisleyenleri çocuklarını pisletenleri gördüğümde tüylerim diken diken olmuştu PEKİ ŞİMDİ NE OLDU BİLİYORMUSUNUZ? O MEZARLIĞIN ÜSTÜNE PARK TUVALER BAR YAPTILAR. İşte onlar bu milleten bugün yine oy dilenmeye çalışmaktadır. Yani benim ecdadımın üstüne insan pisliği yapanlar yine seni aldatmanın peşinde&8230; Amma bizim insanımızın çok pis bir huyu var! YEDİĞİ KAZIKLARI, YAPILAN HAİNLİKLERİ TEZ UNUTUR. Türkiye`nin elinde yapacağı işler bulunmaktadır. Karşı cevap olarak TBMM`nde Fransa`nın yaptığı katliamların tescili onaylanmak zorunda..EĞER ONAYLANMIYORSA BUNLARIN HEPSİDE KATIKSIZ HAİNDİR. AMMA o alçaklar senin ERMENİ KATLİAMI YAPTIĞINI DÜNYAYA YAYGARA ETTİLER ONADAN SUSTUNUZ! arşivlerdeki belgeler gün ışığına çıkarılarak tarihteki vahşetleri gözler önüne serilmeliydi.. Amma o arşivleri de Soysuz Bulgarlara ``HURDA KAĞIT DİYE SATTINIZ! Acilen Türk cumhuriyetleri ve İslâm ülkeleri arasında iktisadi, siyasi, kültürel, askeri ittifaklara zemin hazırlanmalıdır. Yaralar böylece tedavi edilecek, batı dünyası karşısında daha güçlü konuma gelinebilecektir. Yakın bir gelecekte Avrupa Ordusu`ndan Türkiye`nin tecrid edileceğini belirtmemiz gerekiyor. Batı, kuvvetten anlar. Gerektiği zaman kuvvetlice vurmasını bilmeli ve hazırlıklarımızı yapmalıyız. Sözü Piyer Loti`ye bırakalım: ``-...Bütün bunlara ilaveten, Ermeniler bir de Hıristiyanları, Katolikleri ve Ortodoksları Türkiye`ye karşı bütün batıyı kışkırtma rolünü üstlendiler. TÜRKLERİN HIRİSTİYAN OLMAMALARI AB.NİN ve AVRUPANIN GÖZÜNDE ÇOK BÜYÜK EKSİKLİK OLARAK KABUL EDİLİYOR. İşte: ŞİMDİ ANLADINIZ MI? BU ŞEREFSİZLERİN KİM OLDUĞUNU EY TÜRKİYE? Türklerin Hıristiyan olmamaları, Avrupa`nın gözünde temel bir eksiklik. Ermeniler ve Ortodokslar bu hıristiyan kimliğinden yeteri kadar faydalandılar ve herkesi bununla aldattılar!..´´ Bu aldatma batının da işine gelmekte, menfur emelleri için bir bahane bulmaktadırlar. Biz uyuyoruz ve tarih yeni oyunlarla karşımıza çıkacaktır. EY MİLLİ EĞİTİM ``müfredatını sakın bozma´´ Sen; OKULLARINDA BU ŞEREFSİZLERİN KONUŞTUĞU DİLİ (Fransızca) ÖĞRETMEYE ÇALIŞ HATTA GENÇLERİMİZİN İSTİKBALLERİYLE OYNA! SORU? YORUM! EY MİLLİYETSİZ EĞİTİM SEN KİME HİZMET EDİYORSUN? RABBİM! GÖREV VERDİKLERİMİZE FERASET, AKIL, İMAN, VATAN ve İSLAM AHLAKI NASİP ETSİN İNŞ. Selam ve Dua ile
|