Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10725
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (980) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 30.08.2011 14:46:09

TÜRKİYE ENDÜLÜS OLMA YOLUNDA

Nurullah AYDIN

30 Ağustos 2011-ANKARA



TÜRKİYE ENDÜLÜS OLMA YOLUNDA



Son çıkarılan vakıflar kanunu ve jest olarak kabul edilen azınlık mallarının iadesine ilişkin kararnameyi görünce Türkiye`de asıl ne oluyor sorusu aklıma takıldı.



Kararnameyle; 162 azınlık cemaatinin askıda olan tüm malları ile tarihi mezarlıkların iade edilmesi ve üçüncü kişilere geçen mülkler için tazminat ödenmesi yolu açıldı. Azınlık malları için tazminat hakkı ilk kez getirildi.



Türkiye`de; Yugoslavyalaşma sürecinin siyasal anlamda uygulamada olduğu dönemde Endülüsleşme olabilir mi?



Bakın; Endülüs neydi ne oldu?



Endülüs medeniyeti; İslamiyet`in siyasi-askerî güç ve medeniyet bakımından Orta Çağ`da ulaştığı zirvedir. Yine; Batı Aydınlanması`nın ya da insanlığın değer kaynağı ve aracısı olarak kabul edilmektedir.



İçerisinde 7 civarında ırk, 7 dil ve 3 büyük semavi din mensuplarını barındıran multikültürel yapısıyla bir hoşgörü medeniyeti idi.



Endülüs devleti; İslam Dünyasına karşı Avrupa`da Haçlı düşüncesinin doğuşu ve seferlerinin başlamasına sebep olmuş bir Müslüman devletidir. Bu açıdan, Doğu-Batı veya İslam-Hıristiyanlık Mücadelesi Tarihinin Orta Çağ dilimindeki en önemli safhası bu dönemdir.



Başkenti Şam`da bulunan Emevi Devleti Kuzey Afrika`nın tümünü eline geçirir. Tarık bin Ziyad İber Yarımadasına hakim Germen asıllı bir ulus olan Vizigotlar krallığını yener. Bütün İber yarımadası Müslümanların eline geçer. Valiler Dönemi (714-756) başlar.



Endülüs Emevileri (756-1031) Dönemi en parlak dönemi olarak bilinir. Kurtuba şehri, Bağdat ve Kahire`den sonra dünyanın üçüncü önemli bilim merkezi haline geldi. Bu dönemde günümüz Avrupa bilim ve sanatının bazı temelleri Endülüs`te atıldı. Yine o dönemde Avrupa`nın genelinde sadece Papazlar ve liderler okuma yazma bilirken, Endülüs`te ise halkın neredeyse tamamı okuma yazma biliyordu. Şehircilik ve şehir kültürü döneminin çok önüne geçmiştir. Kültürel farklılıkların zenginlik olarak algılandığı bir çağdır. Endülüs`lerin egemenliği altındaki topraklarda Sefarad Yahudileri bugün İspanya`daki Yahudi kültürünün altın çağı (Golden age of Jews (eng. wikipedia)) olarak adlandırılan altın çağlarını yaşar.



Beni Ahmer Devletinin yıkılışı ile İspanyadaki 781 senelik İslam egemenliği sona erer.



Müdeccenler ve Moriskolar (1492 - 1610) dönemi; İspanya kralı III. Felipe 22 Eylül 1609 tarihli bir fermanla 1610-1614 yılları arasında Müdeccenleri İspanya`dan kovar. Bütün cami, kümbet, medrese ve eşsiz yapıları yıktı, müslümanları kadın, çocuk farketmeksizin katlederek İspanya dışına göç etmeye zorlar. 300.000 kadar Müdeccen vatanlarını terkeder. Böylece Müslümanların İspanya`daki izi büyük oranda silinmiş olur.



Şimdi ise Türkiye`de; cemaati olmayan hemen her yerde açılan kilise evleri, onarılan kiliseler, ayin izinleri son yılların dikkat çeken uygulamalarıdır.



Dinler arası diyalog adıyla İbrahim-i din olarak Yeni Din kabul edilmiştir. Üç din mabedini içeren ortak mabed inşaları sürüyor.



İslam`ın temeli olan kelime-şehadette yer alan Muhammed`in Allah`ın kulu ve resulü olduğu cümlesini çıkararak sadece şehadet ederim ki Allah birdir cümlesini yeterli gören Yeni Dinciler, Anadolu`yu Yahudi ve Hıristiyanlara yeniden verme de sakınca görmüyorlar

.

1071 Malazgirt savaşından beri, Yahudi ve Hıristiyan kutsal toprakları kabul edilen Anadolu`dan Müslümanları, Endülüs gibi defteme stratejisi uygulanıyor.



Selçuklu ve Osmanlı döneminde haçlı savaşları ile netice alamadılar. 1176 da Miryakefolon savaşında Kılıçarslan liderliğinde, 1922 de Sakarya da Mustafa Kemal liderliğinde Türk Milleti`nin varolma yokolma savaşı verildi. 100`e yakın projelerini gerçekleştiremeyen haçlılar, bu kez kimliksiz, kişiliksiz, sahte, yobaz, işbirlikçi, münafık ve fasıklar topluluğu eliyle tarihi hayallerini gerçekleştirme yolundadırlar.



Bu sahte dincilerin maskesini düşürmek ve halkı aydınlatmak herkesin ama herkesin görevidir. Türk Milleti uyanmalıdır.



İhanet yapılanması ve uygulamalara karşı suskun kalınmamalıdır.



Günün Sözü: Milletine, dinine ihanet içinde olanları, tarih de, din de, millet de affetmez.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.