Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10787
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2274) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 28.09.2016 22:51:48

Ulu Hakan mı Kızıl Sultan mı?


Ulu Hakan mı Kızıl Sultan mı?
28 Eylül 2016


Büyük Osmanlı Devleti`nin çöküş döneminde tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid Han, siyasi tarihimizin belki de en tartışmalı isimlerinden biridir. 
Sahip olduğu siyasi zeka sayesinde rakiplerinin bile saygısını kazanan Sultan Abdülhamid Han, bugün ideolojik önyargıların kurbanı haline getirilmek isteniyor.
Hem siyasi, hem ekonomik, hem de askeri alanda &8216;yoğun bakıma alınan bir hasta` adam misali devleti devralarak, 33 yıl ayakta tutmayı başaran Sultan II. Abdülhamid`e hâlâ insafsızca saldırılıyor. 
Ahlak sınırlarını zorlayan  haksız iftira ve ithamlar yapılmaktadır.  
Onu ilk olarak,  katil, kanlı, müstebit, kızıl sultan, cahil ve korkak olarak suçlayanlar, onun açtığı okullarda eğitim görerek, onun sunduğu imkânlarla Avrupa`da eğitim alan Jön Türkler oldu. 
Aleyhinde karalama kampanyaları düzenlediler, şiirler yazdılar ve makalelerle yerden yere vurdular, 
Aynı dönemde, onu itibarsızlaştırmak için Batı medyasında ağır eleştiriler ve hakaret içeren karikatürler yayınlanmıştı. 
Sultan Abdülhamid`in Jön Türklerden ayrışarak, temelde Makedonya sorununun bir sonucu olarak ortaya çıkan İttihatçılar da benzer hakaret ve suçlamaları devam ettirmişti.
İttihatçılardan sonra da Ermeniler, Rumlar, Filistin`de bir Yahudi devleti kurmak teşebbüsleri engel olduğu için Yahudilerden oluşan şer ittifakı Sultan Abdülhamid Han düşmanlığını sürdürdü. 
Günümüzde ise özelikle de sol tandanslı bazı örgütler ile Ulusalcı ve Kemalistlerin başını çektiği bir kesim, Jön Türklerin, başlattığı İttihatçı despotlar, Ermeni çetelerinin, Rum ve Yunanlar ile Yahudi Siyonistlerindevam ettirdiği, o asılsız ithamları, günümüze taşıyarak   karalama kampanyalarını sürdürmektedirler.
Bu girişimi günümüzde yapanların bir kısmı tarih cahili olmakla birlikte büyük bir kısmı aynı zamanda yapancı ideolojilerin bilerek veya bilmeyerek uşaklığını yapmaktadır. 
Sizin anlayacağınız aynı oyunlar, darbe kalkışmaları, suikastlar, ihanetler ve tuzaklar iftira ve hakaretler o günden bugüne devam ediyor.
Unutulmasın ki!
İdeolojilerin, tarihe mâl olmuş devlet adamları üzerinden meşrulaştırılmaya kalkışılması  hem tarihi gerçekleri inkar,  hem de siyasi bir ahlaksızlıktır. 
TEDBİR ALMAK ZORUNDA KALDI
Türk siyasetinin ana aktörleri ve fikir hareketleri onun tahta çıktığı dönemde ortaya çıkmıştı. 
Kendisinden önce yaşanan tahttan indirme ve kendi döneminde darbe kalkışmaları, tehditler ve faili meçhuller ile Bizans entrikalarını aratmayan siyasi çirkefliklere tanık oldu. 
Mesele bununla da sınırlı değildi. 
Zira emperyalist devletlerin oluşturduğu &8216;şer ittifakı`, Osmanlı Devleti`ni henüz o tahta geçmeden önce ``hasta adam´´ ilan etmişti. Düvel-i Muazzama denilen büyük güçler, bir yandan azınlıkları kışkırtırken, diğer yandan Osmanlı devlet kadroları ile Meclisi Mebusan`daki işbirlikçilerini kullanarak Osmanlı Devleti`ni çökertmek istiyordu.  
Sultan II. Abdülhamid, bütün bu ihanet oyunlarına rağmen, Doğu Anadolu`nun Ermenilere verilmesine, Filistin`e Yahudilerin yerleşmesine sürekli karşı çıkmış, kutsal toprakların, petrol bölgelerinin elde tutulmasına azami gayret göstermiş, bu alanlarda en ufak bir tavize yanaşmamıştı.
Elbette o da bir insandı ve her insan gibi o da günahtan münezzeh değildi. Zaman zaman tavizler vermek zorunda kaldığı anlar da oldu. Ama hiçbir zaman devleti aciz durumlara düşürmedi.  
Dış destekli ihanet oyunlarının önünü kesmek için aldığı zorunlu tedbirler dönemini despotluk, despotizm kısacası &8216;İstibdat dönemi` olarak değerlendirmek bilmeden yapılıyorsa bu ciddi bir hatadır. 
Kaldı ki o dönemde dünyanın hiçbir ülkesi demokrasiyle yönetilmiyordu. 
Bu gerçekleri nazari dikkate almadan geçmişin ihanet izini sürerek Batılı emperyalistlerin  perspektifinden kendi tarihini ve kendi Sultanını değerlendirmeye kalkışmak tarihi bir faciadır. 
Doğru olan tarihi şahsiyetleri ve olayları dönemin şartlarına göre değerlendirmektir.
ONU ANMAK ŞEREFTİR
Onun anılmasını, onun yaptırdığı ve bugün hâlâ hizmet veren hastanelere, okullara adının verilmesini hazmedemeyen densizler var.
Sultan II. Abdülhamid`e kimileri &8216;Kızıl Sultan` diyerek aşağılıyorsa, biz de ona &8216;Ulu Hakan` diyerek onu rahmetle, minnetle ve şükranla anıyor ve saygımızı bildiriyoruz. 
Türkiye Büyük Millet Meclisi bir ilke imza atarak Osmanlı`nın 32`nci padişahı Sultan II. Abdülhamid Han`ı doğumunun 174`üncü yıldönümünde tarihi bir programla anmış olması gerçekten takdire şayan bir olaydır. 
Ayrıca; ülke genelinde çeşitli sivil toplum kuruluşu tarafından sempozyum ve konferanslar düzenlenerek onu ve onun döneminin hatırlatılması, Sultan II. Abdülhamid dönemine ait eserlerin sergilenmesi bir vefa örneğidir. 
Başta bu konudaki faaliyetleri destekleyen Cumhurbaşkanımız Sayın R.Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman ve Binali Yıldırım Başbakanlığındaki hükümetimizi sahiplenme ve gelecek nesillere doğru tanıtma bakımından değerli katkılarından dolayı teşekkürlerimi bildiriyorum.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.