USTA İLE SOHBETLER
USTA İLE SOHBETLER Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
&8230; AKILSIZ BAŞIN CEZASI - Usta be! - Evet? - Bir soru sorabilir miyim? - &8216;Sorma` desem, sormayacak mısın? - Eeeee&8230; - Hadi geveleme de sor. - &8216;Akılsız başın cezasını ayak çeker` diyorlar&8230; - Evet, öyledir. - Bir türlü anlamış değilim, niye baş çekmiyor da ayak çekiyor&8230; - Uzun uzun mu anlatayım, yoksa kısa kısa mı? - Ne uzun ne de kısa&8230; İkisinin ortası olsun. - Peki, dinle o zaman&8230; - Dinliyorum. - Aracı olan birileri Adapazarı`ndan Ankara`ya gidiyor. Aracında cam suyu çok az, ama &8216;idare eder` diye almıyor. Adapazarı`ndan hareket etmeden alsa, en çok 5 TL. Gerede civarında hava iyice soğuyor ve kar yağışı başlıyor. Cam suyu bitiyor ve o kişi Gerede`deki bir mola yerinde durup benzin istasyonundan 20 TL vererek aynı cam suyunu alıyor. - Niye çok pahalı&8230; - Pahalı olacak ki &8216;akılsız başın cezasını ayak çekecek`&8230; - Haaaa&8230; - Üstelik bulduğuna da şükredecek. Ya bulamasaydı? - Doğru ya&8230; - İster misin bir örnek daha vereyim. - Zahmet olacak&8230; - O yolculuk yapan kişi var ya&8230; - Evet? - Kızılcahamam gişeleri civarında bir kaza olduğu için yol saatlerce kapalı kalıyor. O kişi tedbirli davranıp Adapazarı`ndan ihtiyat olarak birkaç tane sandviç alsa, belki hepsine 5 veya 6 lira ödeyecekti. Çok acıktığı için, yolun açılmasını beklerken seyyar satıcılardan sandviçin tanesini 10 liraya almak zorunda kaldı. - Niye? - İşte o niye&8230; Akıllı davransaydı problem olmayacaktı. Yola çıkmadan alsa idi iyi olacaktı&8230; Buradan mecburen aldığı için &8216;kazık` yemeyi tercih etti&8230; Kazık yedi ama aç kalmadı. Buna da şükretsin. - Tamam, usta tamam&8230; Bu kadar yeter.
&8230; HADDİ AŞMAK - Usta be! - Evet? - Siz kaç yaşındasınız? - Nee? - Siz, dedim, kaş yaşındasınız? - Nereden icap etti şimdi bu? - Birine yaşını sondum da... - Eeeee? - Söylemedi. Sadece `evlat haddi aştık` dedi. - Eeeee? - Sen de aştın mı? - Sen buradaki &8216;haddi aşma`nın ne anlamını biliyor musun? - Eeee... Şeyyy, Yaniii... - Evladım, bak&8230; Eskiden Hz. Peygamberden fazla yaşayanlar, O`na nispetle, yani ``O`nun yaşadığı ömründen daha fazla yaşım var´´ derlerdi. Yani &8216;had`, onun öldüğündeki yaşıdır. - Haaaa... - Peki, yine sorayım: Siz de haddi aştınız mı? - Çok oldu be evlat o haddi aşalı... - Olsun&8230; Ömür vericiden daha iyi bilecek halimiz yok ya... - Evet, öyle...
|