Yâ Hû! Bu Da Geçer, Yâ Hû!
Yâ Hû! Bu Da Geçer, Yâ Hû! Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
- Ölü fareye kurşun sıkılmaz. - Her mollaya, bir Molla Kasım gerekir.
- Edenler, bulur; bulanlar muhakkak kaybederler. - Somunu düşünenler, sonlarını da düşünmelidirler.
- Ölmüş bir yaratığı, bir daha öldürmeye gerek yoktur. -Sahip olunan her karizma, bir gün gelir çizilmesi mukadder olur.
- Yolunu sapıtan her yolcuya, bir kılavuz gerekir ki, onu adam etsin. - Kedi, yıllarca oynadığı fareye râm olmuşsa, bu zül ve ayıp kendisine yeter.
- Hep siz beğenmeyeceksiniz değil ya, bir gün gelir sizi de beğenmeyen çıkar.
- Gün gelir harman olur ve her yerini tıraş ettirdiği halde burnundan kıl aldırmayanların da kılı, hem de acıtılarak, alınır.
- Kontrolsüz gücü olanların ve komplekslere maruz kalanların nereye toslayacağı belli olmaz, fareye de aslana da olabilir.
- Kendi emrinde olmadıktan sonra kimin emrinde olduğun, hangi kişi veya partinin direktiflerine uyduğun, kime çalıştığın veya çalışmadığın hiç de önemli değildir.
- Şu fani âlemde kendilerini kuvvetli, üstün ve itibarlı zanneden ne kadar zevat var ise, onlar bir gün güçsüz, zavallı ve küçük bir Molla Kasım`ın kendilerini ziyaret edeceğini ve paçalarını aşağı alacağını, sonra da , `ey ahâli, meğer Kral çıplakmış` diye bağıracağını hiç unutmamalıdırlar..
-Benim neslimden çok insanın hayatında vazgeçilemez bir yeri bulunan Üstad N.F.K. ne demişti? ``bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir´´. Evet, doğru.. Sana rahmet diliyorum Aziz ve Muhterem Üstad, ruhun şâd olsun..
- Hayatları boyunca &8216;dim dik` (!), kasılarak ve `dikey` (!) olarak gezenler ve hüküm fermâ edenler, âhir ömürlerinde, keşke birilerinin önünde `yatay` olarak iki büklüm yamulmasaydı.. Değer miydi tüm bunlar üç günlük ömürde? Yâ Hû..
-İkaz edilen, hatırlatılan, kendilerine defalarca gönderilen, tekrar tekrar gönderilen ve uyarılan çağdaş (!) dostlar, asırlar ötesinden, zaman tünelinden bir başka dost`un çağrısını keşke dikkate alsalardı. O mübarek dost, güzel insan, sanki bugünleri görmüş ve şöyle seslenmişti:
``Onlar, Zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için Dostlarını kendilerinden uzak tuttular.. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de Düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince Yıkılmaları mukadder oldu.´´
Yâ Hû!
Bu Da Geçer,
Yâ Hû!
|