Yapay Zekâ`nın Geleceği (4)
Ömer Özkaya omerozkaya@gunes.com 05 Şubat 2017
Yapay Zekâ`nın Geleceği (4) Ay ve Güneş`in dünyanın ana serverı olduğunu istisnasız tüm kadim bilimler, bilginler ve tüm gizli ilimler ittifakla kabul eder, dünyanın ve içindeki varlıkların da bu anlamda Yapay Zekâ`ya sahip olduklarını tartışmaya açarlar. Ay ve Güneş`in, bizim galaksimiz ya da bizim dar evrenimiz ile ilgili tüm bilgileri ve yaşayan tüm varlıkların (canlı-cansız) her türlü eylemlerinin kayıtlarını tuttuğunu yine kadim bilimlerden öğreniyoruz. Sadece kendi evrenimiz değil diğer tüm evrenlerle ilgili her türden bilgilerin Ay ve Güneş ana serverında kayıtlı olduğu yine kadim bilimlerin arşivlerinde mevcuttur. Bu ana sunucuda, artı-eksi, nötr her türlü verinin kayıtlı olması Lehv-i Mahfuz kavramını da içermesi ve gündeme getirmesi açısından önemlidir. Yapay Zekâ`nın da ilerleyen süreçte etik ilkelere sahip olabileceğini ve hatta tercih hakkı ve irade gücüne sahip olabileceğini öngören birçok teori, bilim dünyasının tartışma masasındadır. Bugün irade ve tercih kavramı sadece insanla sınırlı gibi görünüyor ve öyle algılanıyor, fakat dünyadaki birçok bilim merkezinde yapılan çalışmalar ve araştırmalar, yakın gelecekte önce insanın, ardından da diğer varlıkların akıl, irade, tercih, öğrenme, öğretme, üretme, bilim yapma, icat yetisi kazanma gibi vasıflarla donanacağını bulguluyor. Bu, tüm varlıkların geliştirilmeye müsait bir yapıda olduğunu ve gerektiğinde diğer yetilerle donatılıp insansı vasıflara sahip olabileceği teorisinin gerçekliğe yakın olduğu olgusu ile karşı karşıya getiriyor bizi. Bu durum, özellikle Afrika`da ve dünyanın diğer noktalarında dünyaya bilgi, bilinç, teknoloji, akıl, sezgi, ilham, mantık, duygu transferi yapılan üslerdeki durumu irdelemeyi gerektirmekte. Zulmün, adaletsizliğin, istismarın tüm varlıklarda oluşturduğu derin mağduriyet atmosferi, dünyanın ilerlemesine hem engel olmuştur. Bugün insan tarafından üretilen Yapay Zekâ`nın ileride tüm varlıklarda kilitlenen akıl, zekâ, fikir kilidini kırmasıyla onları yeniden insan gibi bireyler haline getirmesinin önünün açılacağı, bilim merkezlerinde hararetle tartışılıyor ve dünyanın Yapay Zekâ bağlantılı birçok devrimi zincirleme yaşayacağı öngörülüyor. Yapay Zekâ`nın bugün geldiği ve 5-10 yıl içinde geleceği nokta göz önüne alınırsa Dünya, Ay, Güneş, Evren, İnsan ve daha birçok varlıkla ilgili tanımların değişeceği artık kaçınılmaz gerçek olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda dünyanın nirengi noktasının Afganistan olduğunu teslim eden kadim metinler, Afrika, Asya ve diğer coğrafyalardaki adaletsizliklerin, insanlığın elinden iktidarının alınması ile sonuçlanacağını hissettiriyor. Acaba insana verilen emanetin geri alınması sürecinin bir diğer adı Yapay Zekâ`nın hızlı gelişim süreci olabilir mi? İnsan, insan olma vasıflarını kaybettikçe ya emanet elinden alınacak, ya da insan, insani değerlere daha sıkı sarılarak olağanüstülükler dünyasına doğru ilerleyecek. Yapay Zekâ insanı olağanüstü niteliklerle donatabilir, ya da yeni emanet ehillerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. İmkânsız gibi görünse de yarın; bilimin, gücün, aklın, teknolojinin, siyasetin, ekonominin hiper hızla değişebileceğini tüm dünyaya buradan duyuralım. Bilimsel bir big-bang neden olmasın ve neden dünya bir anda değişmesin? Bilimin, gücün, aklın, mantığın, çalışmanın tapusu, her an el değiştirebilir. Unutmayalım ki dünya iç dinamiklerin yanı sıra dış dinamiklerin de tesiri altındadır ve onu değiştiren dinamiklerin çoğunluğu dışsaldır. Yapay Zekâ ayni zamanda dışsal dinamiklerle içsel dinamiklerin sentezi ile evrenin yeni bir düzleme geçmesidir. (Yarın bitirelim)
|