Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 1.08.2011 11:48:35

YENİ TSK`NIN VİZYONU

YENİ TSK`NIN VİZYONU

Uzun süredir TSK; Mustafa Kemal`in,"Cumhuriyet Orduları, Cumhuriyeti ve kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunma kudretindedir ve hazırdır" direktifine rağmen,
ABD`nin ,"Amerika`lıların güvenlikleri;noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışcıl ve istikrarlı dünya ile sağlanacaktır" esasında Ulusal Strateji Belgesi doğrultusunda,seyrediyor.
ABD `nin barışçıl ve istikrarlı dünya için farklı coğrafyaların sorunlarının sadece askeri değil insan odaklı yöntemlerle ya da demokrasi ile çözüleceği konsepti;
TSK`nın eğitiminden stratejilerinin belirlenmesine,silahlanma yapısından taktik becerisine kadar tüm perspektifini belirliyor...



Üstelik Türkiye;küresel demokrasi güvenliğine Büyük Ortadoğu ile Medeniyetler İttifakı Projelerine işbirliğinde islamcı AKP iktidarıyla katılmaktadır.
AKP;Osmanlı`dan geliştirilen bir siyaset olarak islamcılığın Türkiye`den topyekün Arap İslam coğrafyasında siyasi ve sosyo-kültürel yapının dönüştürülmesi ortağıdır.
İslamcılığın demokrasiye aykırı olmadığı zehabında uluscu,ulusalcı,lâik, Atatürk milliyetçiliği gibi esaslarıyla belirlenen bir devletin olamayacağı,bu sıfatların demokrasi üzerinde vesayet oluşturduğu düşüncesinden yürüyor.
Bu kurguda Türkiye`nin ABD`nin barışçıl ve istikrarlı dünyasını teminen -şimdilerde, Ortadoğu`da aslen İran merkezini hedefleyen ve o merkeze doğru giderek derinleşen Arap Baharı fırtınasına güç vermesi gerekiyor!


Demokrasinin vesayetten kurtulmasını teminen Cumhuriyet ordusu TSK`nın Cumhuriyeti koruma ve savunma kudretinde lâik demokrasiden verdiği ödün henüz yenidir.
Cumhurbaşkanı seçimi,AKP nin Anayasa Mahkemesinin antilâik odak olduğu hükmüne rağmen kapatılmaması süreci -bugün,
TSK`nın bir döneminin; bir zamanların irticayla mücadelesinde balyoz,internet andıcı gibi kimi hazırlıkları nezdinde yargılanmasına yol açıyor.
Lâik ilke anayasada kalsa da pratikte hızla sekülerizme dönüşüyor!



Nitekim üç kuvvet komutanı ile birlikte emekliye ayrılan Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner veda mesajında, TSK`nın omurgasını oluşturan çok sayıda general,amiral ve üst rütbelinin hem hukuka hem de vicdana uygun olmayan şekilde tutuklanması, yargılanması ve TSK&8216;nın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin yaratılmaya çalışıldığına,bu durumun önlenmemesi ve yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin dikkate alınmamasına itiraz ediyor.
Bu haklı itiraza rağmen yeni komuta heyetiyle yeniTSK;islamcılığın demokrasiye uygun olduğu ve Atatürkçü esasların demokrasiye vesayet yüklediği tezinde siyasetin emrine giriyor!
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner,"Türk kurumlarının gücüne güvenimiz tamdır" açıklaması yaparken,
New York Times,"Ülkenin siyasi sisteminde uzun süredir güçlü olan ordunun yenildiğine tanık oluyoruz" manşetiyle yeniTSK`yı afişe ediyor.



Bu noktada yeniTSK`nın vizyonu -bakınız,nasıl gelişiyor?


AKP hükümetinin Kürt sorununu çözme yöntemi Osmanlı`dan geliştirilen islamcı siyasete dayanmaktadır.
İslami yapılanma üzerinde ekonomik kalkınmanın sağlanması, hak ve özgürlüklerin gelişmesi ve demokratikleşmenin genişlemesiyle yoksulluğun ve sömürünün ardından terörün biteceği öngörülüyor.
Merkezi hükümetin ve özerk kurumların kayıtsız-şartsız ekonomik ve siyasi kontrolünde, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı,İl Özel İdareleri,Belediye ve Köylerin Altyapılarını Destekleme projeleriyle bölge -hatta,Kuzey Irak Kürt Bölge Yönetimi, ekonomik kalkınması örgütlenmiştir.
O nedenle Bölücü Kürt Hareketi aş ve iş`le -yetmedi, silahlı operasyonlarla terbiye ediliyor.


O halde yeniTSK`nın Türkiye`de birlikte yaşayan insanlar arasında barışı tesis etmek misyonunun sınırlı olduğunu görmek gerekiyor.
Mesela, ayrılıkçı Kürt Hareketinin Demokratik Toplum Kongresi,5.Genel Kurulu Kürt sorununun çözümü sürecinin gelişmesini teminen;ilgili kanatların irade beyanında bulunmasına yönelik 1 Ağustos-1 Ekim`i kapsayan yol haritasının hazırlanması,KCK tutuklularının salıverilmesi,Terörle Mücadele Yasasının değiştirilmesi,Öcalan`ın koşullarının düzeltilmesi ve muhatap alınması,operasyonların durdurulması gibi 5 adımlık çözüm önerisi yapıyor.
Fakat,"Silah bırakmazlarsa barış olmaz,masaya oturulmaz,klasik devlet anlayışı, ısrarı ve dayatmasından vaçgeçilmelidir"şartı konuluyor!
Halbuki TSK; Kürt Ulusuyla savaştığını değil bölücü terör örgütüyle mücadele ettiğini savunuyor - o nedenle, terör örgütü ve militanlarının silahlarını bırakıp güvenlik güçlerine teslim olmasını istiyor.
Şimdi AKP`nin Kürt sorununa yaklaşımı belliyken yeniTSK`nın da bu söyleminden vazgeçmesini asla düşünmemek gerekiyor.



Bu taktirde komutası AKP siyasetinin derinine ilişiklenen yeniTSK;ABD`nin Ulusal Strateji Belgesi gereğince barışçıl ve istikrarlı dünyayı teminen Ortadoğu`da aslen İran merkezini hedefleyen ve o merkeze doğru giderek derinleşen Arap Baharıyla
dönüşüme gerektiğinde taktik destekte bulunmalıdır.
Çünkü İran jeopolitiği; ABD`nin hem Ortadoğu güvenliğine handikap oluşturuyor hem de çok zengin kaynaklarıyla Güney Kafkasya ve Hazar güneyinden Orta Asya`ya girişini engelliyor.
Kürt Bölgesi Arap Baharıyla sünni çembere alınmak istenen İran`a biricik yaklaşma alanıdır.
AKP hükümeti istim üstünde tutulan PKK terör örgütü üzerine F-tipi özel harekât polisi ve kolonisiyle yoğunlaşırken,bölgeye azar azar gerilim yüklüyor, aynı gerilimi Suriye`ye ya da diğer Arap ülkelerine verdiği destekle de sağlıyor.
Böylece komutası siyasete ilişiklenmiş yeniTSK; emir-komuta hiyerarşisiyle -bakınız,Suriye Ordu birlikleri Hama`ya saldırısında sivillere ateş açıyor ve 95 kişiyi öldürüyor -maazallah, netice almak üzere Suriye ya da İran`la ya da ihtiyaç olan herhangi bir İslam ülkesinde savaşa mı yönlendiriliyor?
Ya da sonra NATO`nun stratejik desteğiyle, ümmetin demokrasi güvenliğini teminen Yeşil NATO`nun kurulmasına önayak edilmeye mi hazırlanıyor?


Yine de yeni Genelkurmay Başkanı Necdet Özel`in ebedi Başkomutan Mustafa Kemal`in," Emir verirken, kendini o emri yerine getirecek olanların yerine koymak ve emrin nasıl yerine getirilip uygulanacağını düşünmek ve bilmek gerekir"sözünü aklından çıkarmaması,
Vatandaşın da yasama,icra ve yargı gücünü kendine ilişiklemiş AKP,yeniCHP ardından yeniTSK ile gelişen süreci düşünmesi,anlaması ve sorumluluğunu alması gerekiyor.
Çünkü bu yapay Türkiye her konuda sadece kriz üretir!




Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.