YOLLARIN MORFOLOJİSİ
YOLLARIN MORFOLOJİSİ Prof. DR. Salih ŞİMŞEK
-Her şeyin iyisi-kötüsü ve güzeli-çirkini vardır, ama yolların iyisi-kötüsü yoktur; `iyilik` de `kötülük` de, onları iyi veya kötü kullananlardadır.
-`Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun` Kimin neye veya nereye talip olup- olmadığı beni ilgilendirmiyor. Ne mutlu, hep uzun yollara talip olanlara!
-Özgür olmak istiyorsanız eğer, hep `doğru` yollarda olun. Boşu boşuna zaman tüketip, başka yerlerde aramayın; özgürlükler hep yollardadır.
-Yollarda gözlerini kapayanlar veya kafalarını kuma sokanlar, yolların sona erdiğini sanabilirler; ama yollar, ömürleri tüketir, kendileri tükenmezler.
-Yollar, kendisiyle birlikte seyahat eden yolcuların, gidebildikleri mesafe kadardır. O andan itibaren yollar, bir başkasının olur ve yoluna devam ederler..
-Sanmayın ki siz, sadece insanlar, seyyahlar, gezginler ve hayvanlar yolculuk eder; şiirler, masallar, romanlar, aşklar ve ışıklar da yolların müzmin yolculardandır.
-Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek (N.F.K.) bir zamanlar bir şiirinde şöyle demişti: Yol O`nun, varlık O`nun, gerisi hep angarya`.. Başka ne denebilir ki..
-Kâinat coğrafyasında uçsuz bucaksız, kuş uçmaz, kervan geçmez, ıssız yollarda özgürce dolaşan tilkilerin özgürlüğü, aslanlara rastlayınca son erer.
-Prof. Dr. Sait Başer diyor ki; Yoldayız... Yol hâlidir, önümüze hangi tecellî çıkar bilinmez. Her hâle şükür diyenlerden olmak, cümlemize müyesser olsun...
-Her cins ve çeşidiyle yollar aynı zaman gibidirler: beklerken çok yavaş, koşarken hızlı, kederliyken çok uzun ve sevinçliyken çok kısa sürede kat edilirler.
-Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek (N.F.K.) bir zamanlar şöyle demişti: Yola çıktıklarını, yolda bulduklarınla değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem de dostunu!
-Ralph Waldo Emerson, &8216;yol sizi nereye götürüyorsa oraya gitmeyin; yol olmayan yerden gidin ki iz bırakın` diyorsa da, siz yine de `yoldan çıkıp` kaybolmayın.
-Yollar, yolcu ve seyyah görünümündeki fırsatçıları, pragmatistleri, çıkarcıları, Makyavelistleri, rantçıları, menfaatçileri ve adam kullanıcıları hiç sevmezler.
-Yollar bazen, yanlış kullanım sebebiyle trafik kazasında ölen sağlam bedenleri, yeryüzünde `yaşarken çürümüş ruhlara ibret olsun` diye bağrında korurlar.
-Kutlu yollarda &8216;el ele` ve `gönül gönüle` giderken, tuttuğu eli bırakanlar, bir süre sonra bıraktıkları elin sahibinin ayaklarının dibine düşer, sürünür ve inim inim inlerler.
-Yolların hiç `korkunç` olanı veya `tehlikeli`si yoktur. `Tehlikeli` olan, yolları yanlış kullanan yolcular, hor kullanan yaratıklar ve `doğru yolların yanlış yolcuları`dır.
-Yolculuklar esnasında `kazanmak için` yoldaşlarını ve yol arkadaşlarını harcayanların elde edecekleri yegâne sonuç, sadece ve sadece yalnızlıkmış.
-Sezai Karakoç diyor ki: Bir ceketiniz dahi olsa onu satın ve İslâm diyarlarını görmeye gidin.. Diyor da, komşu ilini görmek için bile yollara düşemeyenlere ne demeli?
-`Varmak` için, yolda olmak gerek. Her yolda olan muhakkak varamaz; ama varanlar hep yolda olanlar ve Allah`ın yoldan çıkarmadığı yolcular, muhacirler ve seyyahlardır.
-Öyle çok yollar vardır ki şu âlemde, mola yerlerinde camiler vardır, gelip geçenler ibadetlerini yapsınlar diye.. Ama ilginçtir ki zenginlerin de ibadet ettikleri bu camileri, hep fakirler yaptırmıştır.
Ah yollar ah.. Daha söyleyip ne yazayım? İyi ki varsınız yollar.. Sizler olmasaydınız seyyahların hâli de olurdu?
|