YÖRÜK BİR AKSAKALDAN
YÖRÜK BİR AKSAKALDAN Prof. Dr. Salih Şimşek
Ahhh şarkılar ah... Yine bu gece de yaptınız yapacağınızı...
Bazıları için duamdır: Korkuları içinde ömürlerini tüketirler, inşallah.
Bir yerde bir ‘problem’ varsa, onun ‘çözümü ‘ de vardır, yeter ki arayın...
Ne garip değil mi? İtlerin kuyruğuna basınca kuyruk bağırmaz, itler bağırır.
Parmakçılar iş başında... Parmaklayan parmaklayana... Lütfen uyanık olun.
Âhh HÜZÜN ah... Biraz da uzaklarda başka yerlerde vakit geçirsen diyorum.
Allah, hiç kimseyi, ne yaptığını bilmeyen, şaşkın kullarından etmesin!
‘Kaplarına sığmayan’ insanlar varmış, onlara ‘yeni kaplar’ yapsalar ne iyi olurdu.
Bir zamanlar slogandı: İyi olacak iyi... Civciv çıkacak, kuş çıkacak... Çok iyi olacak çok...
Ne demişlerdi birileri bir zamanlar? Şeytan taşlamaktan iş yapmaya fırsatımız olmadı.
Evet, evet… Derilerinin siyahlığına aldanmayın, tüm zencilerin de kemikleri bembeyazdır.
Neler, neler oluyor şu âlemde her an, ama hiç kimse gelip de bana haber vermiyor onlardan!
Çok gezenler bilir, dünyanın hiç bir yerinde dil bilmenize gerek yoktur! Onlar sizi anlasınlar.
Beynini ve iradesini bir başkasına kiraya verenin, okuma ve yazma bilmesine gerek yoktur...
Ahhh, ah... Keşke... Her şeyin, `mutluk gerçek` dışında, yalan olduğunu ölmeden önce bilebilseydik.
Âhhh, ah... Keşke şu nefislerimizin işgalinden kendimizi bir kurtarsak da, diğer işgalleri gündemimize alsak...
Söyleyecek sözü ve söylemi ile projesi olmayanların başvurdukları temel yöntem, yani sermayeleri, `yalan`dır.
Bir `yanlış`a, Allah`a ‘iman’ derecesinde inanan birini, `doğru` yola getiremezsiniz. `yanlış` onun mutlak `doğru`sudur.
Ne garip! Birilerine ‘ağır’ hakaretler yapıyorsunuz, ondan ‘gık’ çıkmıyor, ama ötelerden birileri avaz avaz bağırıyor.
Bugün biraz efkârlıyım. Nefsime hoş gelecek yalanlara ihtiyacım var. Belki faydası olur. Yardımlarınızı bekliyorum.
Evet, evet… Derilerinin siyahlığına aldanmayın, tüm zencilerin de kanları diğer insanlarınki gibi kıpkırmızıdır.
Dışarıda yağan yağmurun nağmelerini dinliyorum gözlerim kapalı… Ne mutlu `rahmetin sesi`ni huşu içinde dinleyenlere...
Geçmişte birilerinin yaptığı bir `yanlış`, daha sonraları bir başkasının yaptığı `yanlış` a, ‘doğru’ kabul edilerek emsal olamaz.
Kendisini ‘ateist’ olarak tanımlayan bir genç diyor ki; Benim ateist olduğuma kemse inanmıyor, inanmasınlar, Allah biliyor…
İktisatçı bir Seyyah, ihracatçı bir arkadaşına şu tavsiyede bulunmuş: Kuzey ve Güney Kutuplarına buzdolabı ihraç et, kazanırsın…
Gâvura kızmayın, gâvur her yerde gâvurdur ve fıtratı ‘gâvurluk’ yapmak üzere inşa edilmiştir. Onun görevi, Müslümana çelme atmaktır. Siz kendinize bakın, gâvurun oyunlarına gelmeyin.
‘Adam’, her haliyle `ben itim` diyor, goygoycuları `hayır, sen it değilsin, adamsın adam` diyor. Adam `ben gâvurun projesiyim` diyor, goygoycuları `hayır sen milli bir projesin’ diyor. Hayret! Şu memlekette gâvuru zorla Müslüman yapacaklar, hem de yapacak olanların kendileri Müslüman değil.
|
