Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 4.12.2014 22:23:55

Zenciler ve Beyazlar

Zenciler ve Beyazlar

1950`li yılların son yarısında ve 1960`lı yılların başında Amerikan kültürünün, filmlerle ve şarkılarla, Amerikan ekonomisinin de otomobil ve çeşitli ev aletleri ile dünyayı istila ettiği dönemde Amerika Birleşik Devletleri tam bir rüya ülkesi görünümünü vermişti bana.

Rahmetlik babam Prof. Dr. Hakkı Atun`un İkinci Dünya savaşı sonrası iki kez burs alarak ABD`ye gitmesi ve orada akademik kariyer yapması, o yokluklar döneminde akla hayale bile gelemeyecek bir ücretle Squibb Firması`nınABD`deki merkezi araştırma laboratuvarında çalışma teklif etmesi, babamın daha ABD`ye ilk ayak bastığı hafta neredeyse bir takım elbise fiyatına ikinci el bir Studebaker marka otomobil satın aldığını söylemesi gerçekten de beni büyülemiş, ABD`yi gözümde her yönden mükemmel bir ülke konumuna yükseltmişti. Bunda ilkokulu okuduğum ve hocalarının bazılarının Amerikalı olduğu T.E.D. Ankara Koleji`nin de etkisi çok olmuştu. Okulun beyzbol takımına girmem de bu nedenleydi.

1960`lı yılların başında ABD`de Malcolm X adlı bir Afrika kökenli Amerikalının, o dönemde "Türkçede Zenci, İngilizcede de Negro veya Nigger" deniyordu, isminin duyulması, ABD`de İslam hareketinin başladığı haberlerinin gelmesi ilgimi çekmeye başlarken, 1965 yılı başlarında MalcolmX`in bir suikast sonucu öldürülmesi ABD ile ilgili araştırma yapmaya yöneltti beni, tabii o sıkıntılı yılların içinde ne bulabildiysem&8230;

Kısa bir zaman içinde de okuduklarımdan sonra, çocukluğumdan beri beynimde oluşturduğum Amerikan hayranlığı hızlı bir şekilde erozyona uğramaya başladı.

Zencilerin beyazlarla eşit haklara sahip olmadıklarını, birtakım dükkanlara girmek haklarının bulunmadığını, beyazlarla aynı otobüse binemediklerini, ayrı kiliseleri vs. olduğunu, beyazlarla karışamadıklarını, sadece en ucuz ve düşük işlerde çalışabildiklerini, beyazlar ve zenciler arasında evliliklerin olmadığını, üniversitelere alınmadıklarını, okulların ayrı olduğunu, çocukların birlikte oyun oynamadıklarını, profesyonel futbol ve basketbol takımlarında zencilerin oynatılmadığını ve saire benzeri ayırımcılıktan dolayı zencilerin toplum dışı bırakıldıkları için kendilerini yoğun bir şekilde aşağılanmış hissettiklerini ve doğal olarak da berbat bir yaşam sürdürdüklerini öğrendiğim vakit adeta şok olmuştum.

Kıbrıs`ta o dönem Türkler arasında kökleri Afrika olan ağabeylerimiz, ablalarımız, amcalarımız, dayılarımız, yengelerimiz, kardeşlerimiz ve benzerleri vardı. Saygınlık, sevgi, hürmet, iş, birlikte hareket etme bakımından da hiçbir farkları yoktu bizlerden. Zaten Kıbrıslı Türk`tü onlar, ataları asırlar önce Afrika`dan gelmiş olsalar bile... Renk farkı gerçekte bizim için hiçbir mana ifade etmiyordu. Evlilikler ise hiç ayıplanmıyordu ve kısıtlı da değildi. Sosyal yapımız öyleydi o günlerde. Osmanlı`dan bize miras kalmış hoşgörü kültürünün bir parçasıydı herhalde bu düşünce ve yaşam tarzımız.

Ne yazık ki bu hoşgörü kültürünü bazılarımız kaybetti. Kıbrıslıyız, kendi kültürümüz var deyip övünmeye çalışırken bu kültürü oluşturan "hoşgörü" temel direğini söküp attık.

KKTC`de biz Kıbrıslı Türklerin bazıları kendilerini ABD`nin "Beyazları" statüsüne yükseltirken, Türkiye`den gelen kardeşlerimizi, soydaşlarımızı ve onların çocuklarını da "Zenci" konumuna indirgemiş, hangi hastalıklı beyinden çıktıysa bu fikir, düşünce ve ayırımcılık.

KKTC`de görevli olarak bulunan çok sevdiğim ve saydığım bir ailenin daha anaokuluna giden çocuğu bana bir olayı anlatınca anlayabildim ancak bir derin ve çirkin ayırımcılığı.

Anaokulunda dahi Kıbrıslı Türklerin çocukları ile Türkiyeli ailelerin çocukları birlikte oynamıyorlarmış maalesef. Daha doğrusu Kıbrıslı çocukların anneleri çocuklarının Türkiyeli ailelerin çocukları ile oyun oynamalarını yasaklamışlar.

Her kesimde ve düzeyde var olan bu ayırımcılığın anaokuluna kadar indiğine inanasım gelmedi ama "Çocuktan al haberi" diye de bir atasözümüz var.
Yazık ki ailenin ortaokula giden kızının anlattıkları da farklı değil. O da okulda Kıbrıslı öğrencilerin kendisiyle arkadaşlık etmediklerini söylemişti.
Üniversitede Kıbrıslı-Türkiyeli gruplaşmasının olduğunu duymuştum ancak küçücük çocukların dahi bu ayrımcılığa maruz kalmalarını aklım almıyor ve ``Yazıklar olsun demokrasi, sosyalizm, insan hakları vs. deyip sosyal ayırım yapanlara´´ diyorum&8230;

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
http://www.twitter.com/ataatun
5 Aralık 2014



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.