Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah Aydın - (Ziyaretci) 7.05.2010 10:26:42

ZİHİNLER KONTROL ALTINA ALINABİLİR Mİ?

Nurullah AYDIN

7 Mayıs 2010



ZİHİNLER KONTROL ALTINA ALINABİLİR Mİ?



Çağdaş dünya da insanları gerek bireysel olarak gerekse kitlesel olarak denetim ve kontrol altına almak üzere bir dizi çalışmalar yapılmaktadır.



Teknolojideki dev atılımlar insan yaşamında hız, kolaylık ve çeşitlilik getirirken insan psikolojisi üzerinde yapılan çalışmalar pek gündeme gelmemektedir.



Konu genellikle gizemli istihbarat örgütleri alanında imiş gibi bilinse de hemen her alanda etkilerini göstermektedir.



Bakın; Colin Ross isimli Amerikalı psikiyatristin yazmış olduğu bazı kitaplar istihbarat örgütlerinin aslında Zihin Kontrolü projelerinde ne kadar ilerlediklerini göstermektedir. Colin Rossun 2006 yılında yayınlanan CIA Doctors (CIA Doktorları) isimli kitabı ve 1995te yayınlanmış Satanic Ritual Abuse (Satanik Rituel Tacizi) isimli kitabı aslında istihbarat örgütlerinin insan beynini kontrol etmek konusunda ne kadar yol almış olduklarını kanıtlıyor.

DID/MPD (Dissociative Identity Disorder ve Multiple Personality Disorder), yani çoğul kişilik, aslında çok az görülen bir psikiyatrik olgu olarak biliniyor. Fakat son çalışmalar ve bazı yazarların yazmış oldukları kitaplar şu ana kadar bildiklerimizin ötesindeki bazı gerçekleri ele almakta. John Marks (The Search for Manchurian Candidate), Colin Ross (Satanic Ritual Abuse, the CIA Doctors, Dissociative İdentity Disorder) , Steven Hassan (Combatting Cult Mind Control), Kathleen Taylor (Brain Washing: The Science of Thought Control), William Sargant (Battle for the Mind: A Physiology of Conversion and Brain Washing), Denise Winn (The Manipulated Mind) gibi yazarların çalışmaları çok net olarak insan beyninin ne kadar zayıf bir psikolojiye sahip olduğunu ve yeterli koşullar sağlandığında hem bireysel zihin kontrolünün, hem de toplumsal zihin kontrolünün nasıl oluşturulabileceğini bizlere sunuyor.


Colin Rossun yapmış olduğu son 20 yıllık çalışmalar çocuklarda ritüel taciz (ritual abuse) ile oluşturulan psikolojik travmanın uygun koşullarda çoğul kişilik bozukluğu meydana getirebileceğini kanıtlar niteliktedir.



DID-MPD hastalarında veya DID kökenli Mançurya Kobaylarında belli dönemlere ait unutkanlık, sürekli ambivalans (çelişkili konuşmalar ve çelişkili davranışlar), paralojik (mantıkdışı) düşünceler, ağlama nöbetleri, sara krizlerine benzer krizler, depresyon, uyku bozuklukları ve rüyalarda bazı sorunlar, çeşitli davranış bozuklukları görülmekte!



Benzer çalışmaları Nöroloji alanında da yapılmaktadır. Bu çalışmada hayvanlarda oluşturulan bir çeşit travma modeli olan farklı epilepsi modellerinde, hayvanlar yetişkin hale gelince, travmanın hem hippokampüsde hem de çeşitli yolaklarda kalıcı elektrofizyolojik etkiye ve uzun süreli psikolojik sorunlara veya öğrenme problemlerine yol açtığı kanıtlanmıştı.

Postnatal (doğum sonrası) dönemde (P20 ve P30 arasında) oluşan travmanın veya aşırı nöronal aktivitenin uzun süreli elektrofizyolojik değişikliklere ve öğrenme ile ilgili sorunlara yol açtığı bilinmektedir. Gelişim nörolojisi çalışmaları aslında yakın bir gelecekte bu konuların sırrını çözecektir.



Zihin Kontrolü konusunda; 1950`lerde ABD`de CIA, NSA ve DoD- Pentagon İngiltere`de MI6, Almanya`da BND, Rusya`da KGB tarafından başlatılan çalışmalar hiç bir zaman durmadı. Bütçeler bu çalışmalara ayrıldı ve çalışmalar değişik ülkelerde ve kültürlerde de sürdürüldü. Bazı subaylar ve politikacıların da bu operasyonlardan geçirildiği konusunda elimizde şüphe uyandırıcı bazı bilgiler vardır.


Mançurya Kobayı (Manchurian Candidate, Mançurya Adayı), yani beyni yıkanmış, iradesi kontrol altına alınmış ve istenilen bazı eylemleri itiraz etmeden, kayıtsız şartsız gerçekleştiren bazı kişilerin yaratılması konusundaki çalışmaların tamamlandığı söyleniyor. Türkiye`deki politikacılara bakarsak her taraf Mançurya Kobayları ile dolu zaten!



Konu sadece Mançurya Kobayı meselesi değil! Aynı zamanda sosyal zihin kontrolü operasyonları da pek çok ülkede yapılıyor;

Eski CIA direktörü Allen Dulles`a göre; Hedef insan zihnindeki savaşı da kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır; hedef beyin yıkama, zihin kontrolü, ideolojiyi değiştirme ve gerektiğinde birçok Mançurya Kobayı (Manchurian Candidate) yaratabilmektir!

Mançurya Kobayı (Manchurian Candidate) kendi iradesi dışında, bir takım beyin yıkama seanslarının, ilaçların vaye hipnozun etkisiyle başkalarının istediği bazı eylemleri yapanlara verilen isimdir.



Bilimsel yöntemlerle ideal bir Mançurya Kobayı yaratma arayışı, araştırmalarla hız kazanmıştır. Klinik Poloji, paytri, nöroformakoloji, elektrofizyoloji ve parapoloji bu hedefe ulaşmak için kullanılmaktadır.



GüNüN SöZü: Aklını doğru kullanmak istersen dikkatli ol.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.