Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Din konuları
Açıklamalar (33)
Görüşler (610)


Din - Görüşler konusu hakkında görüşler
Mehmet Koçak - (Ziyaretci) 20.11.2010 11:58:02

DİYANETTE YENİ DÖNEM

Diyanette yeni dönem
Mehmet KOÇAK
Türkiye`nin en önemli kurumlarından biri de Diyanet İşleri Başkanlığı`dır. Kurum Cumhuriyet Türkiye`sinde oluşturuldu ve laik Cumhuriyetin emrine verilmiştir. Laik bir sistem içinde din ve devlet işleri ayrı tutulduğu halde Türkiye`de henüz tarifi ve tanımı yapılamayan, dünyada eşi ve benzeri olmayan çok farklı bir laiklik uygulanmasına geçilmiş oldu. Hedef; Diyanete destek değil, İnançlarımızı temsil edenlerin faaliyetlerini kontrol altında tutmak ve yönlendirme adına Cumhuriyetin kuruluşunda bu yola baş vurulmuştur.
Kısacası bu uygulama korkuların eseridir. Cumhuriyeti koruma adına Cumhur ve Cumhurun mensubu olduğu İnançları temsil eden din adamları tehdit olarak görülmüştür.. .
Hükümete bağlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Cumhuriyet döneminde çok acılı ve dayanılmaz baskı ve yönlendirmelere maruz kalmıştır. Birçok Diyanet işleri başkanı ve üst düzey yöneticiler rejimin ve hükümetlerin baskıları sonucu görevlerinde ya el çektirildi ya da istifaya zorlandı. Menderes ve Özal dönemleri olarak tarihe gecen hükümetler döneminde kısmi bir rahatlanma yaşansa da her darbe döneminde kuşatmaya alınan Diyanet İşleri Başkanlığına dinle ilgisi olmayan asker emeklileri yerleştirildi. Diyanet İşleri içinde rejime bağlılıkla mesafe alınacağı imalarıyla kendilerine çalışan ajanlarla din adamları kontrole alınmaya çalışılmıştır. Bu ajanların verdiği bilgilerle sorgusuz sualsiz birçok kişi görevinden uzaklaştırıldı.
Mustafa Kemal Atatürk bu kurumu önemsemiş ve protokol`de üçüncü sırada yer almasını sağlamıştı. CHP`nin tek parti döneminde Atatürk sonrası Milli şef İnönü döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı`nın protokoldeki yeri ise 20. Sıralara itilmiş.
Tüm bu tarihi gerçekler ortada iken; kısa bir zaman önce Diyanet İşleri Başkanlığı`nda yaşanan değişimleri bahane ederek Başbakanı suçlamaya kalkan ana muhalefet partisi CHP`nin tavrı ise gerçekten abesle iştigaldir. Militarist güçlerin kapı kulluğunu yaparak inançlı kesimleri baskı altında tutan politikaları henüz ortadan kaldırılmadığı halde CHP`nin bu istifayı propaganda malzemesi yapmaya kalkması ise çok üzücüdür.
Cesaretle önemli adımlar atarak görevi sırasında büyük hizmetlerine şahit olduğumuz Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr Ali Bardakoğlu`nun ``Görevimi hiçbir endişe duymadan yardımcım olan Prof Dr Mehmet Görmez Bey`e devretmenin huzuru içindeyim. Asla bir kırgınlığım veya hükümetle bir uyuşmazlığım söz konusu değildir´´ şeklindeki açıklamaları ile bu konudaki tartışmalara son noktayı koymuş oldu.
Diyanetteki değişim yeni yapılanmayı da beraberinde getirecek mi?
Çok şükür değişen dünya ve Türkiye`deki değişimlere paralel olarak Diyanet İşleri Başkanlığının da bir yeni yapılanmaya muhtaç olduğu gerçeği artık konuşulmaya başlanmıştır. Devletin anayasası kabul edilen ve her hükümetin yetki ve görev alanlarını belirleyen &8216;Kırmızı Kitap`ın şartlara göre yeniden dizayn edilerek inançlarında samimi mütedeyyin insanların tehdit görülmekten çıkarıldığı gibi yakın bir zamanda İnançlarımızı temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı`nın da özerk bir yapıya kavuşturulmazı elzemdir.
Dünyada milletine ve kurumlarına güvenmeyen ve o milleti millet yapan değerlerle barışık olmayan hiç bir rejim ve güç ayakta kalamaz. Cumhuriyet bir kesimin değil tüm milletin ortak değeridir. Onu korumak ve güçlendirmek milletin görevi ve işidir. Bu gerçekten hareketle Diyanetin özerk bir yapıya kavuşturulması Cumhuriyetimiz için bir tehlike değildir, bilakis bir kazanımdır. Kaos ve korkuların bittiği ve demokratikleşerek özgürleşen Cumhuriyetimizin içinde Diyanet hak ettiği yeri mutlaka almalıdır.
Diyanet işleri başkanlığı çok önemli bir kurum olmakla birlikte bu kurumun Başkanlığını devralmak ta o derece mesuliyetlidir. Ancak akademisyen ve ilim dünyası çevresinde bu görevi devralan yeni Başkan Prof Dr Mehmet Görmez`in hem ilim hem de uzun yıllar camianın içinde önemli mevkilerde görevler ifa ederek bu makama yükselmiş olması nedeniyle bu sorumluluğun üstesinden geleceği birikime sahip olduğunu ifade etmektedirler.
Şimdiye kadarki cesaretli girişimleri ve başarılı hizmetleri ile tanıdığımız Sayın Prof Dr Mehmet Görmez`e bu mukaddes görevinde üstün başarılar dilerim.




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.