Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10211
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2292) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Din konuları
Açıklamalar (30)
Görüşler (513)


Din - Görüşler konusu hakkında görüşler
Ömer SAĞLAM - (Ziyaretci) 29.09.2015 22:54:19

önce insan olmak...

İslam olmadan önce insan olmak...

BOP Haritasına göre; Suudi Arabistan`da Mekke ve Medine`nin bulunduğu bölgede ve herhalde Suudi Arabistan`ın dünyaya çıkış kapısı olan Cidde`yi de içine alan bölgede "Kutsal İslam Devleti" adıyla bir devletin öngörüldüğü malumdur. 12 Eylül 2015 tarihinde Kâbe`de meydana gelen "Vinç Kazası"ndan sonra bu konuda epeyce yazı yazdık. Kurban Bayramı`nın birinci günü Mina`da meydana gelen izdihamda yüzlerce kişinin vefatı üzerine konu tekrar önümüze düşmüş bulunmaktadır.

Konu sadece bizim gündemimize değil, pek çok kişinin, bu arada AKP`li siyasilerin de gündemine gelmiş bulunmaktadır. Onlar da gerek yapmış oldukları konuşmalarda, gerekse sosyal medya ortamında bazı esip gürlemelerde, atıp savurmalarda, siyasi yellenmelerde ve tozutmalarda bulundular. Ta ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın, 25 Eylül günü adeta Suudi Arabistan`ı masum ve hacdaki faciaları bir nevi "Fıtrat" ve "İşin doğası" gibi gösteren açıklamasına kadar. Erdoğan, yapmış olduğu açıklamada, hac faciaları üzerinden Suudi yönetimine yapılan saldırıların haksızlık olduğunu söyledi. "..Burada Suudi Arabistan yönetimine yönelik saldırgan yaklaşımları doğru bulmuyorum" şeklindeki sözler kendisine aittir. Medyada, Cumhurbaşkanının bu çıkışından sonra AKP`li siyasilerin ağız değiştirdiğine, hatta Melih Gökçek`in Suudileri tenkit eden ve hac organizasyonunun Türkiye`ye verilmesine dair atmış olduğu twiti sildiğine ilişkin haberler var.

Oysa en azından bize göre; 1990`dan beri son 25 yılda hacda meydana gelen kazalarda ölen yaklaşık 3000 Müslüman, taammüden olmasa bile en azından alınması gereken tedbirlerin vaktinde ve yeteri kadar alınmaması sebebiyle öldükleri için taksirle öldürülmüş insanlar gibidirler. Bunun için de öncelikle Suudi Arabistan yönetimi hakkında uluslararası mahkemelerde suç duyurusunda bulunulmalı ve bundan sonraki hac hizmetlerinin, İslam ülkelerince ortaklaşa verilmesi için gerekli düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.

Açık söylüyorum; Müslümanlar olarak eğer İslam olmadan önce insan olmayı öğrenseydik, bu tür pisipisine ölümler asla olmazdı. Suudi Kralı, bahse konu ölümler sebebiyle Hac ve Evkaf Bakanı`nı, Mekke Belediye Başkanı`nı ve Mekke Emniyet Müdürü`nü görevden aldığı halde, Sayın Cumhurbaşkanı`nın, Suudi yönetimini tenkit edenlere "Sırtlarında küfe yok ki; bardağın dolu tarafına bakmak lazım..." diyerek karşı çıkması bu bakımdan yanlıştır.

Bakınız yine medyada, Mina`da şeytan taşlama alanında meydana gelen ve 800`e yakın kişinin ölümüne sebep olan izdihamın, Suudi prenslerinden birisinin, Şeytan Taşlama ibadetini yapması için koruma ordusuyla birlikte bölgede bulunması sebebiyle bazı yolların trafiğe kapatılması yüzünden olduğuna ilişkin haberler dolaşıyor. Eğer bu bilgi doğruysa; orada telef olan yaklaşık 800 kişi ölmüş değil, en azından taksirle öldürülmüş demektir.

Dolayısıyla; ülkenin tamamı yaklaşık 24 saat süreyle karanlığa gömüldüğü, Soma`da 301, Ermenek`te 18 maden işçisi toplu halde ve elbette taksirle öldürüldüğü halde, bu ülkenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı hala görevdeyse, siyasilerimiz, elbette hacda vuku bulan toplu ölümleri de "Fıtrat" ve "İşin doğası" olarak açıklama temayülünde olacaklardır. Özetle; bu tür pisipisine ölümlerle karşı karşıya kalmamak için Müslümanlar, İslam olmadan önce insan olmak zorundadırlar. Devletimiz ise eğitim sistemini, dindar nesil yetiştirmek üzere değil, medeni insan yetiştirmek üzere sil baştan düzenlemek durumundadır...





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.