Şükür Bayramı Nasıl Şeker Bayramı Oldu?
Şükür Bayramı Nasıl Şeker Bayramı Oldu?
Kâşgarlı Mahmud’un tesbitine göre “Bayram” kelimesinin aslı Farsça be&7829;rem/be&7829;râm (&1576;&1584;&1585;&1575;&1605;/&1576;&1584;&1585;&1605;) olup “sevinç ve eğlence günü” demektir ve beyrem/bayram telaffuzu Oğuzlar’a aittir… Bayram kelimesinin Arapça’sı, sözlüklerde “âdet halini alan sevinç ve keder; bir araya toplanma günü” anlamlarıyla karşılanan îddir (el-&703;ıyd/&1575;&1604;&1593;&1610;&1583;).”(9)
Bu konuya nereden girdiğime gelince, bir sosyal medya arkadaşım, Muharrem Ertuna isimli facebook kullanıcısının, Ramazan/Şeker bayramı hakkında sayfasında yaptığı bir paylaşımı enteresan bulmuş olmalı ki; yapmış olduğu yorumda benim adımı etiketleyerek konuya ilişkin görüşlerimi merak etmiş.
Muharrem Ertuna, paylaşımında özetle; “Muaviye, 661 yılında 3 kişilik bir suikast timi teşkil etti. Timin verilen görevi başarmasından ve Hz. Ali’yi öldürmelerinden duyduğu sevinçle, Şam`daki Kasr-ul Beyza (Ak Saray) olarak bilinen sarayından etrafa tebligatlar gönderdi ve Ramazan ayı bitiminde tefler çalınmasını, şekerler dağıtılmasını emretti. İşte o yıldan bu güne Muaviye`nin Hz Ali`nin katlinden doğan sevinci, şeker bayramı/ramazan bayramı olarak kutlanmaya başladı.” diyor(10).
Muharrem Ertuna, bu bilgileri hangi kaynaktan aldı belgesi nedir bilmiyorum, ancak birçok yazar ve kaynak, bunun böyle olmadığını söylemektedir. Mesela Murat Bardakçı bu konuda diyor ki:
“İslamiyet`te, mâlûm, iki dinî bayram vardır: Ramazan ve Kurban bayramları... Eski dilde ‘ıyd’ demek ‘bayram’ demektir ve dinî bayramların isimleri o devrin metinlerinde ‘ıyd-i şükür’ ve ‘ıyd-i edhâ’ diye geçer. Yani ‘şükür’ ve ‘kurban’ anlamına gelen ‘edhâ’ bayramları... Eski Türkçe`de ‘şükür’ ve ‘şeker’ kelimeleri aynı şekilde yazılır, okunmakta olan bir metinde şükürün mü yoksa şekerin mi kastedildiği cümlenin siyâkından, yani gelişinden anlaşılırdı. Aslı ‘şükür bayramı’ olan ifade, zamanla işte bu aynı yazılıştan kaynaklanan okuma hatası yüzünden ‘Şeker Bayramı’ halini aldı. Kelimenin doğrusu budur ama kavramı daha anlaşılır şekilde ifade ettiği için ‘Ramazan Bayramı’ ifadesinin kullanılması bence daha münasiptir.”(11)
Bu görüşü paylaşan başka yazarlar da vardır ki; onlardan birisi olan İTÜ Öğretim Görevlisi Tarihçi Ali Yayla şöyle diyor bu konuda:
“Şeker Bayramı tabirinin Osmanlı zamanında ortaya çıktığı söylenir. Müslümanların Ramazan ayı sonrasına bırakmamak şartıyla verdikleri sadaka olan fitreye şükür sadakası da denir. Denilir ki; Osmanlıda, Arapça olarak ‘Iyd-ı Fıtr’ şeklinde anılan bayram, zaman içinde fıtrın yerini şükürün almasıyla önce ‘Iyd-ı Şükür’, sonra da ‘Iyd-ı Şeker’ olmuş! Şükür, nasıl şeker olur diyenlere de kısaca söyleyelim, eski yazıda şeker de şükür de aynı harflerle yazılır. Şın-kef-rı... Yani &1588;&1705;&1585;. İsteyen şeker okur, isteyen şükür. Anlayacağınız ‘bir gecede câhil kaldık. Bıdı bıdı bıdı...’ demekle hâl olmuyor her şey. Neyse, bu arada ‘Iyd’ yani &1593;&1740;&1583; kelimesinin de Arapça ‘bayram’ demek olduğunu belirtelim.”(12)
Prof. Dr. Mesut Şen ise, “Şeker Bayramı” tabirinin, Cumhuriyetten önce Osmanlı döneminde de kullanıldığını ve Şemsettin Sami’nin “Kamus-ı Türkî”si ve Ahmet Vefik Paşa’nın “Lehçe-i Osmanî”si gibi Osmanlıca metinlerde de Ramazan Bayramı değil Şeker Bayramı olarak geçtiğini beyan ettikten sonra, bu bayrama Şeker Bayramı mı yoksa Ramazan Bayramı mı denileceği konusundaki tartışmaların ise Cumhuriyet döneminde başladığını belirtiyor ve şöyle diyor:
“Şu hâlde Şeker Bayramı mı diyeceğiz yoksa Ramazan Bayramı mı tartışmasını Osmanlılar yapmamıştır, bu tartışma Cumhuriyet`ten sonra ortaya çıkmış bir tartışmadır. Tıpkı Tanrı mı diyeceğiz, Allah mı tartışması gibi... Osmanlı metinlerinde Tanrı kelimesi defalarca geçiyor... Ama bu tartışmayı yapanlar bu metinleri okuyamıyor...”(13)
Bu arada bizim Çankırı kırsalında, mesela bizim köyümüzde, “Ramazan Bayramı” veya “Şeker Bayramı” yerine “Oruç Bayramı” tabirinin kullanıldığını da belirtmek isterim.
Dolayısıyla; ben de naçizane Murat Bardakçı, Ali Yayla ve Mesut Şen gibi düşünüyor ve Şeker Bayramı söyleminin, Muaviye’nin Ali’yi öldürtmesinden dolayı yaptırttığı şekerli kutlama ile alakasının olmadığına inanıyorum…
RAMAZAN/ORUÇ/ŞÜKÜR/ŞEKER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…
Ömer Sağlam Araştırmacı Yazar ________ 1-Bkz. Heysemi, Mecmeu’z-zevâid, 11,198’den naklen Dr. Durak Pusmaz, “Dini Bayramlarımız Birlik, Beraberlik ve Yardımlaşma Günleridir” başlıklı yazısı. https://dergi.diyanet.gov.tr/makaledetay.php?ID=17940:~:text=Bir20hadis2Di20C59Ferifte3A20E2809C,C3B6lmez.22221020buyrulmuC59Ftur.&text=Bayram20gC3BCnlerinde20ilk20yapC4B1lacak20C59Fey20bayram20namazC4B1nC4B120kC4B1lmaktC4B1r. 2- Bkz. Yrd. Dç. Dr. Muhammed Yılmaz “Muayyen Zamanlarda Kılınması Tavsiye Edilen Nafile Namazlar ve Bu Namazlara Kaynaklık Eden Rivayetler” başlıklı yazısı, s, 90. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/47046 3- Aynı kaynak; s,90-91. 4- Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Bayram” başlıklı yazısı; http://www.mehmetgormez.com/dinigunvegeceler/bayram 5- Aynı kaynak. 6- https://islamansiklopedisi.org.tr/bayram 7-Kur’an-ı Kerim, Âl-i İmrân Suresi, 3/159. 8- https://www.kokludegisimdergisi.com/index.php?p=makaleDetay&makale=226 9- https://islamansiklopedisi.org.tr/bayram 10- https://www.facebook.com/muharrem.ertuna/posts/10228108621529941 11-Murat Bardakçı, “Çüş ki ne Çüş” başlıklı yazısı, https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/664839-cus-ki-ne-cus. 12-https://www.facebook.com/ali.yayla.5667/posts/10160274297881177 13- https://www.facebook.com/mmesutsen/posts/10156465194241952
|