Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan Aytar - (Ziyaretci) 3.02.2018 21:09:41

ABD` NİN YENİ NÜKLEER DOKTRİNİ


ABD` NİN YENİ NÜKLEER DOKTRİNİ


Trump yönetimi, Cuma günü nükleer caydırıcılık ve savunmaya yönelik ABD`nin ana politikası olan Nükleer Duruş İncelemesini ya da yeni Nükleer Doktrini yayınladı.
Doktrinin ana teması, bir önceki doktrindeki stratejik nükleer silahların büyük ölçüde aşağı çekilerek projeksiyondan ayrılmasını öngörüyor.
Böylece 2010` dan itibaren dünyada giderek artan nükleer silah tehditlerine karşı nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer silah sayısını azaltma taahhüdünde bulunuyor.
Buna yönelik olarak düşük verimli, daha kullanışlı nükleer başlıkların konuşlandırılması çağrısını içeriyor.
Ama ABD`ye uluslararası arenada işlediği her türlü eylemin sorumluluğunu reddetme fırsatını veriyor...


Doktrin taslağının hazırlıkları Savunma Bakanı J.Mattis ve Genelkurmay Başkanı Yardımcısı General P.Selva yönetiminde 2017 Nisan`ında başladı.
Belgenin asıl yazılımı, Ulusal Kamu Politikaları Enstitüsü`nün liderliğinde bir grup nükleer düşünüre bağlı olan eski bir Nükleer Enerji Santrali görevlisi ve Nükleer&8203; &8203;F&8203;üze&8203; &8203;Savunma politikasından sorumlu Dr.Robert Soofer tarafından organize edildi.


Soofer`e bağlı nükleer düşünürler, muhtemelen Rusya ya da Çin tarafından büyük bir saldırıya uğranılması durumunda;
ABD`nin nükleer caydırıcı gücünün güvenilir olmadığına karar verdiler.
ABD`nin bugünkü mevcut bir seçeneğine karşı, özellikle Rusya`nın bir çatışma halinde erkenden düşük kapasiteli taktik savaş başlıkları kullanacağını,
Rusya`nın da bildiği bu boşluğun daha düşük verimli silahlar kullanarak doldurabileceğini öngördüler...


Amerika`nın nükleer cephaneliğine yönelik takviyeleri etkisiz kalıyordu..
Denizaltı gemisi fırlatım mekanizması üzerine düşük verimli savaş başlıklı füzeler konsa ve ateş edilse, Rusya bu füzelerin düşük kapasiteli savaş başlığı taşıdıklarını nasıl
öngörecekti?
Sonuçta balistik bir füzenin ateşlenmesinin bile büyük bir tırmanış olduğunda karar verdiler.


Nitekim y&8203;eni Doktrin`in kilit kararı&8203;, düşük verimli nükleer bir seçenek dahil olmak üzere&8203;;
&8203;"Nükleer &8203;Ü&8203;çlü" denilen, bir savaş halinde hayatta kalabilmek ve ilk vuruşu yapabilmek için ülkenin geniş kapsamlı nükleer cephaneliğini içeren varlıklarının çeşitli silah platformlarına&8203; yayılması ve stratejik olmayan nükleer kapasitenin sürdürülmesini içer&8203;iyor.
Politikası ise potansiyel düşmanların herhangi bir ölçekte nükleer saldırılarını &8203;v&8203;e potansiyel düşmanların nükleer olmayan stratejik saldırganlığını caydır&8203;mak&8203;,
C&8203;aydırıcılık başarısız olursa zararın sınırlanması için ABD nükleer güçlerinin özel ve esnek rolünü belirliyor.


Doktrinde düşük verimli nükleer bombadan en fazla beş kilotonluk ( Hiroşima`ya 20 kiloton atılmıştı),
Savaş başlığı bir denizaltı üzerine monte edilen Cruise füzesine konuşlandırılacak bir nükleer bomba kastediliyor.
Yeni Doktrinin gerektirdiği modernizasyon programı maliyetinin gelecek 30 yıl boyunca 1.2 trilyon dolar olacağı hesaplanıyor..


&8203;Elbette daha ilk andan beri Nükleer Silahsızlandırma grupları yeni doktrini şiddetle kınıyor.&8203;
Doktrinin nükleer silah kullanımını&8203; teşvik edeceği, nükleer silahsızlandırma çabalarına engel olacağı söyleniyor.


Ancak nükleer alanda Kuzeydoğu Asya`daki hızlı stratejik bozulma göz önüne alındığında da;
ABD`nin Asya`daki en yakın müttefikleri Japonya ve Güney Kore`nin yeni doktrine güçlü bir destek vermesi için nedenlerinin olduğu görülüyor.


Kuzey Kore`nin nükleer silah programı geniş çaplı stratejik zorluklar yaratması nedeniyle engellenmesi zor hale gelmiştir.
Kuzey Kore`yi kriz ya da konvansiyonel bir savaş sırasında durdurmak da zordur.
Pyongyang&8203;`ın, konvansiyonel gü&8203;c yoksulluğu&8203; ve tırmanış kontrol kapasitesinin sınırlı oluşu düşünüldüğünde,
&8203;B&8203;ir çatışmanın başlangıcında tam ölçekli nükleer saldırılar gerçekleştirme&8203;yi stratejik bir tercih&8203; olarak kullanacağı açıktır.&8203;
Bu yüzden yeni doktrinin; K.Kore`nin kıtalararası balistik füze yeteneğ ve hazırlık aşamasında olan kıtalararası balistik füze kapasitesi karşısında,
ABD`nin vatandaşları ile Japonya ve Güney Kore gibi müttefiklerinin güvenlik açığına karşı bir nükleer karşı saldırı başlatma kararı almasında, zorlayıcı bir avantaj olarak kabul ediliyor.


Doktrine göre bu avantajın ardında ABD`nin geliştirdiği nükleer tepki kabiliyeti, füze savunmaları ve müttefikler için genişletilmiş caydırıcılık önlemleri bulunuyor.
Buna yönelik çeşitli senaryolar ABD için ince ayarlanmış esnek yanıt seçeneklerini gerektiriyor.
Ancak bu şekilde tam olarak hedeflenen düşük verimli nükleer karşı saldırıların yapılabileceği öngörülüyor
Önce bir denizaltı gemisinde konuşlandırılan balistik füze savaş başlıklarıyla düşük getirili bir seçenek sunmak, ABD`nin Kuzeydoğu Asya`daki caydırıcılığının boşluğunu doldurmak&8203;ta&8203; &8203;çok önemli addediliyor.&8203;

&8203;&8203;
&8203;ABD`nin yeni Nükleer Doktrini 2010`dan beri Çin ile sürdürülen stratejik istikrarı da öngörüyor.
Pekin`in nükleer politikasında karşılıklı anlayışı güçlendirmek amacıyla diyalog arama arzusuna işaret ediliyor.
&8203;Bununla birlikte Çin`in nükleer yeteneklerinin ya da herhangi bir nükleer silahın kullanımı yoluyla avantaj elde etme potansiyeline karşı alarm da veriliyor.

&8203;
Böylece &8203;ABD-Çin nükleer ilişkilerinde fiili olarak karşılıklı hassasiyet&8203;in&8203; geçerli&8203; olmasıyla;&8203;
&8203;Asya`da &8203;A&8203;BD ve Çin ilişkilerinde bölgesel istikrarın&8203; sorunlu hale gelmesi,
Çin`in nükleer caydırma stratejisine odaklaması,
Çin`in, ABD`nin operasyonel erişim konsepti doğrultusunda stratejik olmayan nükleer silahları kullanmaya hazır hale gelmesi ivmeleniyor.

&8203;&8203;
&8203;Aslında ABD`nin diğer ülkelerle özel bir nükleer strateji konusunda sürekli güncelleme ve iştişarelerde bulunması gerekiyor. &8203;

4. 2. 2018







Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.