ABD-Türkiye ilişkileri
Ömer Özkaya omerozkaya@gunes.com 27 Kasım 2016
ABD-Türkiye ilişkileri Vakıflar, dil okulları, tercüme büroları, kültür merkezleri, anket şirketleri gibi kılıklara giren yabancı teşekküller, bulundukları ülkelerde, bağlı oldukları ``merkez´´ adına, ``devşirmeci´´lik, ``aktarıcı´´lık, ``yükseltici´´lik ve ``enformasyon toplama´´ gibi misyonların yerine getirilmesinde anten vazifesi işlevi görürler. Türkiye`ye atanan Amerikan büyükelçilerinin de birinci vazifesi, Türkiye`nin NATO ve Batı sistemi içerisinde kalmasını sağlamaktır. Çünkü Amerika-Türkiye ilişkileri, dünyanın gidişatı bakımından önemlidir. Türkiye, Washington`un rayında kalmaya zorlanıyor. Ankara ise gördüğü bu muameleden rahatsız. Washington, Türkiye`nin başka akslara kaymasından endişeli ve Türkiye`nin başka ittifaklara yönelmemesi için neredeyse her yola başvuruyor. Türkiye ise diğer güç odaklarıyla da görüşüp, dengeye oynamaktan yana. Ankara, Türkiye`nin bölünmesinden yana olan ``Londra´´ya karşı ABD ile birlikte hareket edebilir. ABD, ``Londra´´ ile dünyanın kontrolünde çatışma halinde. Zaten Türkiye, faaliyetlerinde bir şüphe sezdiği için ``Londra´´ya mesafeli duruyor. Diğer yandan Türkiye yalnızca Washington`la da olamayacağının bilincinde. ``Londra´´, Güneydoğu`yu Türkiye`den koparma işini küreselcilere havale etti, onlar da ABD`deki Neocon`lara&8230; ``Londra´´, Güneydoğu`yu Washington`la beraber koparma teklifinde bulundu, ancak teklif kabul görmedi. Türkiye, ``Londra´´nın yalnızca İngiltere`den ibaret olmadığını biliyor. Zaten ``Londra´´ olarak ifade edilen bu yapı da, Londra`da değil Brüksel`de. ``Londra´´, küresel bir güç, en çok peşinde oldukları şey, altın. Dünya hâkimiyeti, en büyük hayalleri. Türkiye`yi dünya hâkimiyetlerinin önünde ciddi bir engel olarak görüyor, Güneydoğu`yu kopararak Türkiye`yi zayıflatmak, kendilerine karşı koyamayacak hale getirmek istiyorlar. Bu arada Türkiye yalnızca ´´Londra´´nın değil, başka güçlerin de hedefinde. Mesela Almanlar ve B`nai Brith`in&8230; Washington, Güneydoğu`nun Kadim Bilgi için ne kadar kıymetli bir yer olduğunu biliyor. Özellikle Nusaybin ve civarı Kadim Bilgi için çok kıymetlidir. Zaten bölgedeki kavganın zikredilmeyen sebeplerinden biri bu. ``Londra´´, Güneydoğu`nun; kıymetini biliyor olmasına rağmen ABD için pek bir önem ifade etmediğinin farkında. Güneydoğu`nun Washington için önem arzetmemesi normal, çünkü ABD`nin Kadim Bilgi`yle irtibatı yok. Nusaybin ve civarı yalnızca Kadim Bilgi açısından değil, boraks madenleri bakımından da önemli. Boraks, Kadim Bilgi`de ``yeniden dirilme´´yi sembolize eder. Mısır Piramitleri`nin de içinde bulunmakta olan boraks, gelecekte uzay yolculuklarının aranan maddesi olacak. Güneydoğu boraksları, dünyanın en kaliteli boraksı. Türkiye`nin boraks rezervi, ``hedef´´ olmasının sebeplerinden biri. Türkiye boraks rezervine sahip çıkmakla, geleceğine sahip çıkacak. Washington, Türkiye`nin desteğini almadan ``Londra´´yla başedemez. Çünkü Washington, ``Londra´´yı Türkiye kadar tanımaz. Türkiye, ABD`yle zaten beraber, bunu ``Londra´´ da biliyor. Türkiye, dünyanın sigortasıdır, yalnızca bir yerin müttefiki olamaz!
|