ABD`ye yanlış politikaları hatırlatıldı, iftira ve suçlamalara cevap verildi
ABD`ye yanlış politikaları hatırlatıldı, iftira ve suçlamalara cevap verildi
Başkan Sn. Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, iki ülke arasındaki iyi ilişkilere vurgu yaptı ancak ikili ilişkilerdeki mevcut sorunların aşılması için somut bir çözüm önerisi üzerinde mutabık kalınıp kalınmadığına açıklık getirilmedi. Basın toplantısında iki ülke arasında krizlere dönüşen mevcut sorunlardan ne Suriye konusu, ne Rus savunma sistemleri S-400`lerin alımı, ne de sözde &8216;Ermeni Soykırımı` ve ekonomik yaptırım tasarıları mevzubahis edilmedi. Anlaşılan o ki, bu önemli konular tartışılmış ancak bir ilerleme kaydedilemedi. Muğlak ifadelerle konular geçiştirildi ve ilişkilerin sürdürülmesi için diplomasiye fırsat verilmesinde mutabık kalındı.
Somut bir anlaşmaya varılmadı ancak kopma noktasındaki ilişkilerde bir yumuşama dönemine kapı aralandığı açık bir şekilde görülmüştür. Ve yine; ABD gibi güçlü bir ülkeyle eşit düzeyde müzakerelerde bulunmak, küresel ve bölgesel konuları tartışmak suretiyle kendi tezlerini anlatma fırsatı bulmak aslında kendi başına Türkiye acısından bir başarıdır. Diğer bir ayrıntı şudur. Türkiye ve ABD ilişkileri derin bir krizin içinde olsa da Başkan Sn. Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump`ın kişisel olarak iyi anlaştıkları dikkat çekti. BİR FIRSATTI İYİ DEĞERLENDİRİLDİ Başkan Sn. Erdoğan, ABD Başkanı Trump ve heyetinin yanında ayağına kadar gelen bir grup senatörün sorularını cevaplayarak ABD`nin yanlış politikalarını hatırlattı ve Türkiye`nin iki ülke arasındaki sorunların aşılabilmesi konusunda öneriler sundu. ``Türkiye Kürtleri katlediyor, Türk Ordusu Suriye`yi işgal ediyor´´ suçlamalarına; ``PKK terör örgütünün baskılarından kaçan 350 bin Kürt sığınmacı bizim ülkemizde ağırlanıyor. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim hedefimiz terör örgütleri ve teröristlerdir´´ diyerek ülkemize yönelik iftira kampanyalarına cevap verdi. FETÖ`nün ihanetini anlattı ve ABD`de himaye edilmesinden duyulan rahatsızlığı bir kere daha dile getirerek elebaşı F. Gülen`in iadesini istedi. Ayrıca son zamanlarda YPG`nin komutanı olarak takdim edilip hem ABD hem de Rusya tarafından muhatap alınan Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin`in çok sayıda masum sivillerin katlinden sorumlu bir terörist olduğunu ve ABD istihbarat teşkilatı CIA`nın yıllar önceki raporunda da terörist olduğu bilgisini gösteren belgeyi muhataplarına sunmuş ve bu teröristin muhatap alınmasını yanlışlığına işaret ederek uyarmıştır. Başkan Trump tarafından gönderilen devlet adamlığına yakışmayan bir üslupla yazılan o mektubu kabul etmediğini ifade ederek iade etti. Başkan Sn. Erdoğan açıklamalarıyla Başkan Trump ve heyeti ile bir grup senatörün yanında ABD kamuoyunu ayrıca bilgilendirmiş oldu. Bu bilgilendirmeler, Washington ziyaretinde elde edilen en önemli kazanımlardır. BİLGİLENDİRMELER ETKİLİ OLDU Görüşmeden bir gün sonra ABD`nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, ``Mazlum Kobani´´ olarak bilinen PKK terör örgütü elebaşlarından Ferhat Abdi Şahin`e atıfta bulunarak, ``Biz kişilere değil SDG güçlerine destek vermekteyiz. Bu destek de geçici ve dönemseldir´´ dedi.
Ayrıca Trump-Erdoğan görüşmesine katılan Senatör Lindsey Graham, &8216;Ermeni soykırımı` tasarısının ABD Senatosu`nda oylanmasını engelledi. Ve yine, ABD Başkanı Trump`la görüşen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ``Türkiye ile ABD arasında patriotlar da dahil olmak üzere savunma sistemleri konusunda süren konuşmaları memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye`nin en çok terör saldırısına uğrayan ve 3.6 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan müttefikimiz olduğunu kabul etmemiz lazım´´şeklindeki ifadeleri, görüşmede yapılan o bilgilendirmelerin ne derece etkili olduğunun en bariz örneğidir. ``ERDOĞAN KAZANAN OLDU´´ Washington`da gerçekleşen Erdoğan -Trump buluşması, ``Erdoğan dünyanın en güçlü lideri gibiydi, Erdoğan güçlü ve karizmatik lider görüntüsü verdi. Başkan Turmp`un hayranlık duyduğu lider´´ başlıklarıyla dünya basınında manşetlere taşındı. Nitekim Spiegel Online, ``Patron Kim?´´ başlığıyla yayımladığı analizde ``Beyaz Saray`da -en azından- kamuoyuna yansıyan, basın toplantısı kısmında; sanki dünyanın en güçlü ülkesinin başkanı Trump değil de Erdoğan`mış gibiydi´´ yorumunda, Erdoğan açısından Washington görüşmesinin önemli bir kazanım olduğuna işaret etti. CNN International, Trump, ``Türkiye müttefik olarak en büyük ikinci orduya ve anahtar bir coğrafyaya sahip´´ ifadelerini kullandı. The Independent ise, ``İşler Erdoğan`ın lehine gözüküyor. Trump döneminde Beyaz Saray`ı iki kez ziyaret eden lider sayısı çok az. Hele bir Türk liderin ABD Başkanı ile bu derece sık görüşebilmesi oldukça nadir´´ yorumuna yer verdi. Trump-Erdoğan görüşmesi ABD medyasında: &8216;Hiçbir lider, Erdoğan kadar istediğini elde edemedi` şeklinde duyuruldu. Kısacası, Erdoğan -Trump görüşmesi dünya basınında büyük ilgi gördü ve geniş yer aldı. Bunu anlamak için birkaç örnek bile yeterli. Merak ettim ve araştırdım. Gördüm ki, dünya basınında geniş yer alan haber ve yorumlarda, Türkiye güçlü bir ülke ve Başkan Erdoğan`ın ise etkili bir lider. Özet bu...
|