Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 3.11.2021 11:49:42

ABD yönetimi, ihanet planlarından vazgeçmiş değil…

ABD yönetimi, ihanet planlarından vazgeçmiş değil…
03 Kasım 2021

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Ülkeler arası görüşmelerde veya liderlerin buluşmasında asıl hedef, iki ülke arasındaki ilişkilerin karşılıklı çıkarlar gözetilerek daha iyi bir düzeye yükseltilmesidir.

Ancak bazen sembolik bazen ise var olan sorunlara çözüm bulmak amacıyla heyetler arası veya liderler arası ikili görüşmeler gerçekleştirilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasında gerçekleşen görüşme de kısmen var olan sorunlara çözüm bulma amaçlı, kısmen ise sembolikti.

Çünkü görüşme sonrası bir ortak basın toplantısı yapılmadığı gibi görüşmede somut bir karara varılmamış olması bu görüşü doğrulamaktadır.

Nitekim bu görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, gerçekleşmesi halinde görüşmenin seyri ve sonuçları üzerinde çok yönlü tartışmalar yaşanmış ve birbirinden çok farklı yorumlar yapılmıştı.

Türkiye ile ABD arasında uzun yıllardır süre gelen müttefikliğe rağmen, son yıllarda değişen dünya şartları içinde stratejik çıkarlarının çatışmaya dönüşmesiyle iki ülke arasındaki ilişkiler restleşmenin ötesinde bir hesaplaşmaya evirildiği bir gerçektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden’in BM’nin 79.’cu Genel Kurulunda beklenen görüşmesinin gerçekleşmemesinin sebebi de bu hesaplaşmanın bir sonucudur.

Daha doğrusu, süreçte yaşanan gelişmeler yönünde iki ülke arasındaki ilişkilerde güven bunalımının aşılamamış olmasıdır.

Nihayet, Roma’daki G20 Zirvesi’nde gerçekleşen görüşmede var olan sorunlar gündeme geldiği halde çözüm konusunda bir ilerleme sağlanamaması güven bunalımının devam ettiğinin bir ifadesidir.

Ayrıntıları hakkında bilgi verilmeyen görüşmenin olumlu geçtiği ve sorunlara çözüm bulunabilmesi için ortak mekanizmaların oluşturulmasının kararlaştırıldığı karşılıklı açıklamalarla teyit edilmesi elbette önemli bir gelişmelerdir.

Ancak bu söz konusu olan ‘ortak mekanizmalar’ maalesef ki, inandırıcı değil.

Çünkü ABD’nin önceki yönetimleri ile de var olan sorunların çözümü için ümit veren ortak mekanizmalar oluşturulmuştu.

İki ülkeyi temsil eden heyetler karşılıklı ziyaretlerde bulunmuş ve ortak çalışmalar gerçekleştirmiş olmalarına rağmen, ABD yönetiminin buyrukçu tavrı nedeniyle sorunların çözümü konusunda bir arpa boyu yol alınamamış.

Erdoğan – Biden görüşmesinde oluşturulmasına karar verilen ortak mekanizmaların da, Obama ve Trump başkanlığındaki ABD yönetimleriyle yapılan ve işletilemeyen ortak mekanizmaların bir benzeri olduğu gerçeği ise zaman içinde görülecektir.



Şimdiye kadar yaptığımız anlaşmalar ve imzaladığımız mutabakat sözleşmelerinin yanında ABD’nin verdiği hiçbir sözünde durmadığı bir gerçektir.

Kısacası, şimdiye kadarki icraatları ABD’nin asla güvenilir olmadığını göstermektedir.

ABD yönetimlerinin ortak mekanizmalar, mutabakat ve yapılan vaatlerden kastı, ülkesinin çıkarlarını gözeterek kendi tezleri yönünde bir sonuç almaktır.

Çünkü dayatmacı politikalarına Erdoğan başkanlığındaki Türkiye’nin boyun eğmeyeceği görülmüştür.

Diğer bir ifadeyle; Biden başkanlığındaki ABD yönetimi, sonuç alma hedefine ulaşma adına zorlama yerine alternatif önerilerle kendi beklentileri yönünde pazarlığı bir ileri aşamaya taşımayı planlamaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Biden arasında gerçekleşen ve planlanandan fazla süren görüşmede ortak mekanizmaların oluşturulmasının tekrar gündeme getirilmesinin asıl sebebi budur.

Önemle ifade etmek isterim ki; ABD Başkanı Joe Biden, “Muhalefeti destekleyerek Başkan Erdoğan’ı devireceğim” hedefinden ayrıca, Türkiye’nin güvenliği ve egemenlik haklarını hedef alan hiçbir ihanet planından vazgeçmiş değildir.

Erdoğan başkanlığındaki Türkiye, ABD ile ilişkiler bağlamındaki politik hamlelerini, bu gerçekleri nazari dikkate alarak yapmalıdır.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.