Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 28.08.2021 19:16:47

Afganistan kaçışı, ABD tarihinde farklı bir aşamanın başlangıcı olacaktır!

Afganistan kaçışı, ABD tarihinde farklı bir aşamanın başlangıcı olacaktır!
28 Ağustos 2021

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Amerikalılar; genel olarak Afganistan’daki savaştan pişmanlık duyuyorlar ve Vietnam, Lübnan ve İran ile Irak’tan çekilmeleri hatırlatan Afganistan’dan geri çekilme, yani kaçış sahneleri sebebiyle büyük bir acı da hissediyorlar.

Ayrıca Afganistan’daki 20 yıllık Amerikan varlığının kayıplarını hesaplarken, “kazanım yok kayıplar çok” olarak ifade ediliyor.

Bu durumda Amerikan toplumundaki çeşitli halk katmanlarında ve siyasilerde geçmişin acı kayıpları ifşa oldukça krizlere neden olacak öfke her geçen gün artmaktadır.

Başkan Biden ve ekibi ABD, yenildiğini gördü ve daha büyük kayıplar vermemek için düşman ve terörist ilan ettiği Taliban ile anlaşarak Afganistan’dan çekildi.

Başkan Biden yönetimi “Biz geçmişin hatalarını düzeltmek için bu kararı aldık” diyerek tepkileri bastırmaya ve geçmiş yönetimleri sorumlu gösterip, kendini bu karşı tepkinin hedefi olmaktan korumaya çalışıyor.

Başkan Biden, “Büyük kayıplardan çekilerek kurtardık, bundan sonra yeni güvenlik politikalarımızın hulasası olan ‘Biden Doktrini’ ile Afganistan’da çok daha farklı şekilde olmaya çalışacak” diyerek Amerikalılara ümit veren vaatlerde bulundu.

Peki, ‘Biden Doktrini’nde neler var? Bu doktrinin ABD ve dünya politikasında etkili olur mu? Soruları üzerinden cevap bulmaya çalışalım.

Joe Biden, senatörlük döneminde kaleme aldığı makalesinde; “ABD olarak askeri ve stratejik olarak yeni konseptlere yönelmeliyiz. 10 binlerce askeri gücünüzü geniş ölçekli konuşlandırmayı sonlandırıp yereldeki işbirlikçi güçler ve istihbarat birimlerinin de desteğiyle özel eğitimli askerlerden oluşacak küçük askeri birlikler devreye sokulmalı. Bu birimler on binlerden oluşan ordu birliklerine nazaran hem daha az insan kaybı vereceği gibi maliyeti de çok daha düşük olacaktır.

Zira kazanılmaz savaşlara takılıp kalma, bizi sonuç odaklı savaşlar kazanmamıza mani olduğu gibi dünyanın farklı sorunlarına da liderlik yapma kapasitemizi tüketiyor”.

O gün senatör bugün ise ABD başkanı olan Biden’in fikir ve adını taşıyan ‘Doktrin’in özeti kısaca bu.

Bugün ABD’nin Afganistan’dan çekilme planının omurgasını işte bu yeni görüş oluşturmaktadır.



Joe Biden’in hazırladığı makaledeki yaptığı tespitler, eleştiriler ve yeni önerileriler, ABD’nin dünyaya hükmetme mücadelesi konusunda haklılık yönleri vardır.

Çünkü ABD, yakın tarihte dünyanın çeşitli bölgelerinde ve ülkelerde girdiği hiçbir savaşı kazanamamıştır.

Bosna Hersek başta olmak üzere Balkanlar’da çok kötü bir sınav verdi.

Orta Doğu’da Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin politikaları iflas etmiş.

Gürcistan, Ermenistan, Kırım ve Ukrayna bağlamında ‘Kafkaslar jeopolitiği’nde yine ABD kaybeden taraf oldu.

ABD’nin, Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamında Kuzey Kore, Rusya, Çin, İran ve kısmen de Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlar beklenilen etkiyi göstermedi.

ABD, burnunun dibindeki Venezuela’nın Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu devirme girişiminde muvaffak olamadı. ABD’ye güvenip isyan eden muhalefet lideri ekibiyle ortada kaldı. Irak’ta ise ‘Barzani oyunu’ tutmadı.

Ve en son ‘Afganistan hezimeti’ açık ve net bir şekilde ortadadır. Ona güvenip destek verenleri yüzüstü bırakıp düşman ilan ettiği ve terörist olarak suçladığı Taliban ile anlaşarak ülkeden çekildi.

Kısacası ABD, girdiği güç mücadelesinde bir arpa boyu yol alamadığı gibi sürekli kaybeden ve ona güvenenleri yüzüstü bırakıp kaçan olmuştur.

Bu gerçeği yıllar öncesinden gören Başkan Joe Biden şimdi kendi doktrinini dış politikanın merkezine koydu.

ABD’nin yeni Güvenlik Politikası, ‘Biden Doktrini’ olarak benimsenmiştir.

Ancak ne hazindir ki; ‘Biden Doktrini’nde dünyanın barışı ve insanlığın huzur ve güvenine katkı sağlayacak bir tek cümle yok.

Niyeti işgal ve sömürü olan bu doktrin sadece metot farklılığı önerilmesinde bulunmaktadır.

Anlaşılan o ki ABD, Afganistan’dan çekilse de ‘Biden Doktrini’nin uygulanışındaki süreçte farklı bir versiyon olarak kanın akması, işgal ve insanlık faciasının devam edeceğini ortaya koymaktadır.

Fakat kim ne derse desin! ABD’nin Afganistan’dan geri çekilmesi, yani kaçışı Amerikan tarihinde hiç şüphesiz farklı bir aşamanın başlangıcı olacaktır!



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.