Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1672)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 7.09.2022 10:08:00

Batının öncülüğünü yapan ABD, kime neden düşmandır?

Batının öncülüğünü yapan ABD, kime neden düşmandır?

07 Eylül 2022
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com




Kendileri dışındaki ülkeleri sürekli “otoriter ülke” olarak sınıflandıran Batılı devletlerde insan hak ve özgürlükleri ile sosyal bölünmeler sistematik olarak ihlal edildiği gizlenen bir gerçektir.

İkinci dünya savaşından sonra üzerine kurulduğu sekülerizm, çoğulculuk, dini hoşgörü ve eşit vatandaşlık ilkeleri pahasına hoşgörüsüzlüğün çirkin yüzü, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın hızlı yükselişi ise maalesef engellenemiyor.

Savunulan demokratik değerlerden ise uzaklaşıldığı, inkârı mümkün olmayan bir gerçektir.

Batı’da ilk hedef İslam ve Müslümanlardır.

Batı’da büyük Müslüman azınlığı taciz ediliyor. Sosyal bölünme ve şiddet körükleniyor, sivil özgürlükler sistematik olarak ihlal ediliyor.

Bu olumsuzluklara karşı ise hukuk mekanizmaları maalesef istenilen düzeyde işletilmediği için bilhassa 1991’den sonra Batıda Müslümanlar potansiyel suçlu, İslam dini ise çağdışı olarak lanse edildiği için İslamofobia bir görüş olarak benimsenmeye başlamıştır.


Bunun en büyük sebebi, üzerindeki karabulutların hâlâ dağılmadığı 11 Eylül 2001 tarihinde İkiz Kulelere düzenlenen saldırıların hemen ardından ‘İslamic Terör’ ile mücadele adı altında İslam ve Müslümanları hedef alan Bush Doktrini, yani ABD’nin yeni güvenlik politikasıdır.

Başkan Bush 2002 yılında ilan edilen Yeni Ulusal Güvenlik Belgesi’ne dayanarak, 2002’de Afganistan’a ve 2003’te de Irak’a askeri müdahalede bulunması istenilen istikrarsızlık ve kaos ortamının oluşmasına zemin hazırladı.

ABD öncülüğündeki Batılı güç odakları kışkırtmaları ve istihbarat servislerinin özel operasyonlarıyla İslam ülkeleri iç savaşlara sürüklendi.

Müslümanlara yönelik baskı ve artarak devam eden şiddet sonrası ‘İslamcı Terör’ (İslamic Terör) hemoluşturdu hem de karalama kampanyalarında malzeme üretilmesi için kullanıldı.


Yani, ABD ve AB öncülüğündeki Batılı emperyalizm, Müslümanlar üzerinden dünyaya hükmetme otoriterliklerini güçlendirmiş oldular.

Böylece Batılı emperyalistler, küresel özgürlük dengesini güçlü bir şekilde otoriterlik lehine çevirmek suretiyle dünyadaki hegemonik mücadeleye öncülük etmeyi başarmışlardı.



Bugün İslam dünyasındaki istikrarsızlığın ve hüküm süren kaosun baş müsebbibi Amerika ve onun öncülüğündeki Batı ve İsrail’dir.

İstihbarat servislerinin özel operasyonlar ile kışkırtmaları ile aynı inanca sahip aynı ülkenin vatandaşları birbirine düşürülüyor.

İslam ülkelerindeki işbirlikçi zalim diktatörlerin hâlâ koltuklarında oturuyor olmaları, bazı ülkelerde yönetimlerin alaşağı edilmesi ile birçok İslam ülkesinde iç savaşların yaşanıyor olması yine Amerika’nın öncülük ettiği Batılı emperyalist ülkelerin işidir.


Çevirdiği entrikalarla Rusya’nın Ukrayna’yı işgal savaşı başlatmasında bile rolü olan ABD, yakın zamanda savaşın bir büyük hesaplaşmaya dönüşmesine sebep olacağı ihtimal dahilindedir.

Dünyayı kendi çıkarlarına göre yönlendirmesine engel olan Bazı AB üyesi ülkeleri de cezalandırması kuvvetle muhtemeldir.

Çünkü ABD, emrinde olmayan Batılılara da hayat hakkı tanımayacak kadar gaddardır.

21. yüzyıla girerken İslam ülkeleri ve Müslüman toplumları dizayn eden ABD, şimdi kendi kontrolüne girmeyen diğer din ve kültürlere sahip ülke ve toplumları hizaya getirmeyi planlıyor.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.