Bu bir savaş değil, barbarlık ve korkunç bir vahşet
Bu bir savaş değil, barbarlık ve korkunç bir vahşet 11 Ekim 2023
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Bir asrı aşan Siyonist İsrail ile Filistinliler arasındaki uzun ve şiddetli çatışmalar yaşana gelmiştir.
Siyonist İsrail, sürdürdüğü devlet terörü ve Filistin topraklarını işgal saldırıları karşısında Filistinliler ağır bedeller ödeyerek direnmeye devam etti ve de ediyor.
Ancak şimdi yaşananlar ise bir dönüm noktasıdır.
Çünkü dünyanın gözleri önünde terör devleti İsrail, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde Filistinlileritopyekûn yok etmeye yönelmiştir.
Yıllardır kuşatma altında tuttuğu Gazze’de Hamas’ın başlattığı operasyonunun intikamını savunmasız ve silahsız Filistin halkından alıyor.
Silahsız ve savunmasız sivil halka yönelik yakın tarihlerin en büyük, en tehlikeli ve korkunç saldırılarını başlatan terör devleti İsrail, denizden, havadan ve karadan bombalarla şehir, kasaba ve köyler yakılıp yıkılıyor…
Kadın, çocuk, yaşlı, sivil diye ayırmaksızın her yaştan binlerce insanların parçalanmış cesetleri çöken binaların enkazı altında.
ABD, AB ve NATO destekli Siyonist İsrail, Hamas karşısında düştüğü acziyet ve yaşattığı hezimetin etkisiyle bir cinnet hali içinde saldırılarına aralıksız devam ederken, yerle yeksan olan Gazze’den yükselen çığlıklar yeri göğü inletiyor.
Ancak şeref haysiyet, vicdan ve merhametten nasiplenemeyenler, onları duymaz ve yaşanan insanlık faciasını görmezler…
Kur’an-ı Kerim’de “hayvanlardan da aşağıda” olan bir insan grubundan bahseder. İşte o insanlara “Belhüm Adal” denmektedir.
Bugün silahsız ve savunmasız masum Filistin halkını yok etmeye yönelen Siyonist İsrail ile onun hamiliğini yapan ABD, AB öncülüğündeki Batılı emperyalistler “belhüm adal” güruhudurlar.
Bombalar yağıyor, binalar çöküyor… Yakılıp yıkılan Gazze’den dumanlar, çığlıklar ve imdat feryatları yükselirken hiçbir şey yapamamanın ıstırabı içinde insanlığımdan utanıyorum.
O korkunç yıkımın enkazında lime lime olmuş yavrusunu bağrına basarak feryat eden Filistinli bir annenin sosyal medyaya düşen görüntüleri vicdanımı sızlattı, uygularımı kaçırdı.
İçimdeki acıyı haykırmak adına soruyorum:
Kendilerini medeni dünyanın öncüleri, en demokratik, en modern insanları olduğunu iddia eden siz Batılılar neredesiniz?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Helsinki İzleme Komitesi, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Örgütleri, dünyada barışın ve huzurun kalıcı olarak yerleşmesini sağlamak için kurulmuş bir yapılanma olan Birleşmiş Milletler (BM), insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulduğu iddia edilen Avrupa Birliği (AB), ayrıca komisyonları; kurullar, heyetler, gözlemciler, komisyonlar… Hani neredesiniz?
Siyonist İsrail, Gazze’yi yakıp yıkıyor. Savunmasız insanlar Soykırıma varan toplu katliamlarla gerçekleştiriyor. Neredesiniz?
Ukrayna için ayağa kalkanlar, Gazze’de yaşanan vahşet karşısında neden üç maymuna oynuyorsunuz?
….Ve yine soruyorum:
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesinden hareketle Filistin’i ve Filistinli kardeşlerini satan, işbirlikçi Araplar diktatörleri… ABD bizi koltuğumuzdan eder korkusu içinde ağızınızı bıçak açmıyor, neredesiniz?
Filistin davasının temellerinden söküldüğü ve İsrail’in yenilmezliğini kabul ettirdiği bir üstünlük algısı üzerinden birkaç yıldır normalleşme (Abraham Anlaşmaları) adı altında teslimiyeti kabul eden, ey Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Hadim’ül Haremeyn (Mekke ve Medine’nin hizmetkârı) sıfatını taşıdığı iddiasında olan ey Suudi Arabistan, ey Bahreyn, ey Sudan ve ey Fas, siz hâlâ bu ihanet derecesindeki yanlış politikalarınızı sürdürecek misiniz?
Zevk ve safa düşkünü ey gafiller. Filistinli kardeşlerinizi soykırıma varan toplu katliamlarla yok edip Filistin İsraillileştirilirken, siz hâlâ mı susmaya devam edecek misiniz?
Ey âlemi İslam, Ey ümmeti Muhammed, Filistinliler sizden değiller mi? Veya siz onlardan değil misiniz? Kudüs sizin de ilk kıbleniz değil mi?
Yom Kippur gibi dini bayramlar vesilesiyle Yahudilerin Ağlama Duvarı’nda dua etmeleri öncesinde İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa’yı basmayı bir gelenek haline getirmelerine karşı derin uygunuzdan uyanıp Kudüs’ü ne zaman sahipleneceksiniz? Sorularının cevaplarını vicdanlarına havale ediyorum.
Son söz tüm bu yaşananlar gösteriyor ki; Filistin ve Filistinliler, sahipsiz ve dünyanın yalnızlarıdır…
|