Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1672)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 30.12.2014 22:11:28

KILAVUZU KARGA OLANIN BURNU `BOP`DAN ÇIKMAZMIŞ

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR

KILAVUZU KARGA OLANIN
BURNU ``BOP´´DAN ÇIKMAZMIŞ
Yanlış ilişkilerin, bilmeyenlerin ve vefasız dostlukların, karakterine günenilmeyenlerin, tehlike boyutundaki tüm eğilimlerin; birilerince fehm edilip ileriyi görenlerin yanlış yolda ve yanlış kişilerle olan sakat ilişkileri ifade eden bu deyim; kendimizden başlayacak olursak. Bizim milletçe sürüklendiğimiz yanlış yolun bilinçsiz mihmandarlarına bu ifade yerinde olabilir.
Toplum hayatımızdaki savsaklamalar, arkadan vurmalar, aldatmalar, yüzlerimize gülüp arkamızdan kazılan kuyular; bunları yapanlarıda ifade eder. Bizi hep kötü yollara sürükleyeceğini veciz bir dille anlatsade Kargaya olumsuzluk ve uğursuzluk yakıştırma eğiliminide yansıtan bu deyimi; Dünya siyesetin kargaları bizi nereye sürüklediğini açık açık bilmeyen milletimiz adına dünyanın kara kargaları bizi ``BOP´´a sürüklediler. Şimdi bizim,tabiri caiz ise, burnumuzun BOP´´`tan çıkması nasıl mümkün olacaktır. Merak ediyorum.
Kılavuzumuzun ABD menşeili oluşunu yakından tanımak istiyorsanız? Durum içler acısı. Yaşadığımız ve yaşayacaklarımızın bir değerlendirmesini yapacak olursak karşımıza çıkacak manzara karartılacak bir gelecektir.
İşte hiç umursamadığınız bu sürükleniş Türk ve İslam aleminin geleceğini kısaca anlatır. Kılavuzunuzun karga olup olmadığını tanımak istiyorsanız yaşadıklarınızın bir değerlendirmesini yapın size bir total bilgi verecektir.
Bölgeyi Osmanlıya karşı kışkırtıp koparttılar, lokma lokma yaptılar; kendi sömürgeleri haline dönüştürdüler. O gün bugündür bölgenin başı beladan kurtulmuyor. İngilizler tarafından kullanılan bu bölgesel piyonların akıbeti de vahim oldu. Osmanlı`nın bölgeden çekilmesiyle birlikte Ortadoğu, kan ve gözyaşı havzasına döndü.
Osmanlı`nın çıkartıldığı bölgeye çöreklenen global güçler, o gün bugündür maalesef bölge insanının analarını ağlatıyor, sömürdükçe sömürüyor. İngilizlerin ardından global koltuğu devralan ABD, bugün İngilizlerle beraber benzer oyunu Kuzey Afrika`dan Ortadoğu ve Asya`ya uzanan geniş İslam ve Türk coğrafyasında BOP adıyla projelendiriyor, uygulamaya koyuyor.
AKP kurmayları da bu projenin ortağı olduklarını ilan ediyorlar. Türkiye`yi W. Puşt`un BOP`una sokup batırıyorlar.. Böylesi bir ortaklık, hesabının verilmesi zor. Bana göre geri dönüşü imkansız olan bir yanlışa sürükleniyoruz."

"BOP`ta da dinsel ve demokratik argümanlar kullanılıyor" ABD`nin BOP planında da dinsel ve demokratik argümanlar kullanıldı."BOP`un dinsel ayağını Vatikan`ın `dinlerarası diyalog` yöntemiyle oluşturdular. Bu yeni yöntemin hedefi, proje sahiplerinin ilan ettikleri üzere, 3. bin yılda bölgenin tamamını Hristiyanlaştırmaktır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin dayandığı en temel anlaşmalardan biri olan Lozan Anlaşması dahi delik deşik edildi.
`` BOP´´ Demokratik dönüşüm bahaneleriyle bölgede uygulanmakta olan etnik parselasyon ve oluşturulan yönetim kaosları, içinde bulunduğumuz coğrafyanın ABD`nin ve yandaşlarının emrine ve sömürüsüne amade bir alana dönüşmektedir.

Amerikan piyonluğundan vazgeçgeçmeyenlerin; vatanı, evi, barkı, bağı, bahçesi, namusu, dini, imanı işgalcilerin vahşice tasallutu altındadır. Bu akıbet, bölgemizdeki tüm BOP taşeronlarına ders olmalıdır.
ABD` yaftalı sinsi ve kaypak dostluğun ``BOP´´`una bölgesel taşeronluğuna soyunanların; Amerikan piyonlarının akıbetlerinden ders almaları şarttır.
Bu bizim için milli bir meseledir. Bölgemizdeki milletlerin başlarına ne büyük belalar açtıklarını yönetimdekiler düşünmek ve tarihi geçmişi iyi tahlil ederek hareket etmek ve bu ülkenin kaderiyle oynadıklarını iyi bilmek zorundadır.
Selan ve dua ile
30-12-2014

DEVAMLAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA



TÜRK MİLLETİ`NE KARŞI İTTİFAK
7 Ekim 2013, 12:18

Onlar ki yüzyıllar boyunca Türk Milleti`nin engin hoşgörüsü altında varlıklarını sürdürdüler. Yıllarca içlerinde biriktirdikleri zehiri kusuyorlar, kin ve nefretlerini sergiliyorlar.

Türk Milleti`nden, Türk Kültürü`nden, Türk tarihi`nden, Türk kahramanlarından, Türk Medeniyeti`nden Türk Ordusu`ndan rahatsızlıkta, ABD, AB, Siyonist, dinci, liboş, dönek, devşirme, münafık, fasık birleşmektedir.

Her coğrafyada tarih boyunca barışın huzurun, adaletin, güvenin teminatı olan Türk Milleti, farklı kültürleri korumuş, kollamış, halkların kendi kültürlerini yaşamasını sağlamıştır.

Ancak batıya baktığımızda, gittiği dünyanın her coğrafyasında eski medeniyetleri, kültürleri, dilleri yok ettiğini, haçlı emperyalist vahşi ideolojisini, dayattığı görülür.

Bu temel gerçek açısından bakıldığında; Batı, bilimde, teknolojide, insani değerlerde temel ilke ve belgelerle uluslararası sözleşmelere imza atmasına rağmen ben ve öteki ayrımını tarihsel anlayış olarak devam ettirmektedir.

Bu temel gerçek ne yazık ki; batıda eğitim görmüş aydınlarda ya da İslam diye Arap hurafeleriyle beyni iğdiş edilmiş dincilerde yada dönmelerde ya da Avrasyacı düşünen aydınlarda gerekli uyanışı sağlayamamıştır.

Osmanlı ve cumhuriyet dönemi reformlara, askeri darbelere bakıldığında, AB ve ABD in Türk ordusunu ve Türk siyasal sosyal kültürel, ekonomik düzenini, kendine göre yeniden yapılandırma amacı taşıdığı görülür.

Batı`nın Türk kininin nedeni sadece Türkün Haçlı emperyalizme karşı dik duruşu, caydırıcılığı, Haçlı emperyalizm karşısındaki susturucu ve püskürtücü gücü değildir.

Batıya göre; Türk aydını ve ordusu ya yok olmalı yahut da ruhu köreltilmelidir. Türkiye`nin içinden elde edilecek hain ve gafillerle işbirliği içinde amacına ulaşmaktır.

Batı; özellikle son birkaç yılda, İslam dünyasında yakaladığı bu tarihsel fırsatı heba etmemek için çırpınıyor. Gerçekte nefret ettiği dincileri bağrına basarak var gücüyle desteklemesi, dincilerde, hayati emellerine uygun her şeyi bulmasındandır. İşte bugün bu mümkün gördükleri amaca ulaşmaya çalışıyorlar.

Haçlı emel ve egemenliğine karşı olan milli güçleri zaafa uğratmak, milli aydınlatma ve ilerletme güçlerini etkisiz kılmak kimlerin amacıdır?

İşbirlikçi, dinci, liboş, dönme ittifakının uyguladığı ABD ve AB politikaları, Haçlı emellerine tatmin fırsat ve imkânı yaratan, temelinden basiretsiz politikalardır.

Avrupa; Türk Milleti ile AB mevzuatı ve işbirlikçilerin desteği ile hesaplaşıyor. AB`nin açık amaçlarından biri, Türk kimliğini kaldırmak, kimliksizleşmiş yığın topluma dönüştürmektir.

Türk Milleti; milli ve manevi değerlerine, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına, aydınlarına, vatanseverlerine ve ordusuna yönelik en kapsamlı ihanet dönemini yaşıyor.

Yeni Sevr`in şartlarını, çeşitli gerekçelerle sineye çekilir bulan yeni Damat Ferit ekipleri ihdas edilip gereken yerlere oturtuldu. Ve bu yıkım ekibi, desteklenmeye devam ediliyor.

Avrupa`nın Türk Milleti`ni tarihe gömme düşünün gerçeğe dönüşmesinin talep belgesi olan Sevr, yenilenerek, ileri demokrasi, barış, özgürlük şarkıları altında uygulamaya konulmuştur.

İşbirlikçilerin Türk Milletine yönelik düşmanlığını değerlendirirken, bu arka planı unutmak gafletine gösterenler tarihi yanılgıdadır.

Tarihte olduğu gibi Türk Milleti`nin milli ve manevi değerlerine sahip çıkması, Batılı-Haçlı-işbirlikçi, dönme, liboş, döneklerin genlerini sarsacak, tarihsel rüyalarını karartacak, ufuklarını, yeniden söndürecektir.

Türk Milleti`Nin her bireyi, dirilişin, uyanışın idrakine sahiptir.

Günün Sözü: Hissettiğini hissettirmeyi de bilmeyenin söz söyleme hakkı yoktur.




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.