Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10785
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2273) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3428) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (274)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1670)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 1.01.2019 21:12:03

Paradoks

Paradoks
Kökleşmiş ve gerçekliği kabul edilmiş her şeyin tersinin gerçekleşmesine paradoks diyoruz. Tarihteki önemli paradoks İsrailoğulları paradoksudur. Onu Osmanlı İmparatorluğu paradoksu takip eder. Tarihteki üçüncü ve en orijinal paradoks ise ABD paradoksudur.
ABD`nin Suriye`den çekilme açıklamasının olağanüstü bir temkinlilik ile karşılanması ABD`nin oluşturduğu ön kabuller listesinin uzunluğundan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla birçok askeri, siyasi, ekonomik, finansal, mali, ticari, diplomatik ve dinsel tutumu ABD`ye kondurulamamaktadır.
Devletler büyüdükçe akıl almaz ölçülerde irrasyonel ve siyaset üstü değişimler geçirirler. Bu değişimler sonucunda doğal ve rasyonel kararlar ve eylemler dizisinde normal düşünen izleyicilere göre ciddi sapmalar oluşur. Bu ``sapma´´lar, etap etap izlemeler ile de tespit veya teşhis edilememektedir. İşte paradokslar zinciri burada devreye girmektedir. Bunun en güzel örneği de Osmanlı İmparatorluğu`dur.
Tarihin en ilginç sorusu, Avrupalıların Osmanlı İmparatorluğu`na neden saldırdıklarıdır. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu`nun bürokratik, siyasi, ticari, finans, askeri ve sair eliti incelendiğinde Batı bile hâlâ Osmanlı İmparatorluğu`nu neden hedef aldığını rasyonel şekilde izah edememektedir.
Bu sebeple Batı`nın tarih, strateji, istihbarat, diplomasi, finans ve ticaret ile diplomatik otoriteleri, Osmanlı İmparatorluğu`nun yıkılmasının gerçek nedenlerini araştırma, bulgulama fakat yayınlamama ve tartışmama tabusu oluşturmuş ve bu tabuyu bir kutsal gibi korumaktadırlar.
Bu bağlamda ABD`nin Suriye`den çekilme kararının alışılagelmiş askeri, istihbâri, uluslararası ilişkiler, diplomasi ve dış politika parametreleri ile algılamak neredeyse imkânsızdır.
Büyük devletler zincirleme büyük paradoksların geçerli olduğu devletlerdir. Onları anlama çabası çoğu kez işe yaramaz. Anlamak yerine hedeflerine kilitlenmek daha akılcıdır.
Büyük devletleri analiz edebilmek, sınırlı da olsa anlayabilmek için ABD`nin SSCB ve SSCB`nin ABD analizleri bir parça -daha fazla değil- ipucu verebilir.
Medyanın ve akademik çevrelerin ABD`nin tutumunu anlama ve yorumlama çabaları önemli olmakla birlikte ne olduğunu, ne olacağını ve neden olacağını açıklamakta yetersiz kalacaktır. Çünkü ABD`nin parametreleri ile onun dışındakilerin parametreleri birbirinden oldukça farklıdır.
Dolayısıyla ABD`nin hangi kararı neden aldığını çoğu defa ABD`nin içindeki odaklar da bilmemektedir. Bunun sebebi de ABD`nin karar alma süreçlerine dahil olan ve olacak etkenlerin tam olarak teşhis edilememesidir. Böylesi bir durumda ABD`nin Suriye`den çekilmemesi veya çekilmesi asıl konu değildir. Asıl konu, böyle bir hamlenin neden olduğu ve neden olacağı ilişkiler, tepkimeler ve ataklardır.
Bu bağlamda büyük güçleri anlaşılmaz kılan, öngörülemez yapan, büyüklüklerinin yanı sıra büyüklüğe ulaşırken geçirdikleri ``görünmez´´ evrimdir. Bu ``evrim´´ ABD`nin mega bir paradokslar ``küme´´si haline gelmesini sağlamıştır. ``Karar alan ABD, neye meydan okuyacağını ve ne yapıp/yapmayacağını önemli oranda bilmektedir´´ diyebiliriz.
Kadir-i mutlak Allah`ı anlamakla başlar ve devam eder büyüklük.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.