Sarı Şeytan`ın Kudüs Çılgınlığı
Sarı Şeytan`ın Kudüs Çılgınlığı
06 Aralık 2017 Çarşamba
Müslümanları günah keçisi ilan etmesi ve İslam aleyhindeki açıklamaları sadece bir kampanya mesajı olmanın ötesinde Donald Trump için seçimi kazanma stratejisiydi. Seçim kampanyasında ayrıca kazandığı takdirde Kudüs`ü İsrail`in başkenti olarak ilan edeceğini ve ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv`den Kudüs`e taşınacağı sözünü vermişti. Trump, ``Verdiğim sözü unutmadım´´ diyerek Müslümanları ayağa kaldıracak çok tehlikeli bir hamleye hazırlandığının işaretini verdi. ABD Kongresi 1995 yılında Kudüs`ü İsrail`in başkenti olarak tanıyan bir yasa kabul etmiş ancak o tarihten bu yana gelen başkanların tamamı, dış politikadaki yetkilerini kullanarak elçiliği Tel Aviv`de tutmuş ve kentin statüsüyle ilgili yürütülen müzakerelere destek vermişti. Her seferinde altı ay uzatılan bu karar, 1 Aralık`ta ya uzatılacak ya da karar onaylanacak. Şimdi, Trump, 1995`de alınan bu kararı önceki başkanlar gibi uzatmak istemiyor. Kararın onaylanması sıradan bir oylama olmayacak. Bu onay ile Orta Doğu`da yeni olayların fitilini ateşlemiş olacak. İslam aleminde ``Sarı Şeytan´´ olarak anılan Trump, yeni bir soruna hatta yeni çatışmalara sebep olmuş olacaktır. TRUMP, İŞGALCİ İSRAİL`İ ÖDÜLLENDİRMEK İSTİYOR Kudüs, BM-GK kararıyla özel bir statüye sahiptir. BM-GK 1967`de aldığı kararla; İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarından çekilecek ve 1967 sınırları esas kabul edecekti. Anlaşmaya göre Doğu Kudüs`ün Filistinlilere verilmesi kararlaştırılmıştı. Ama bunların hiçbiri yapılmadı ve Birleşmiş Milletler &8211;Güvenlik Konseyi (BM-GK) aldığı kararları uygulamadığı için maalesef şimdiye kadar İsrail`e hiçbir yaptırım uygulamadı. İsrail, işgale son vermediği için Müslüman Filistinlilerin yanında küçük bir azınlık olan Hristiyanların da haklarını gasp etmektedir. 1988`de Filistin Ulusal Konseyi başkenti (Doğu) Kudüs olan Filistin Devleti`nin kuruluşunu ilan etti. İsrail işgali nedeniyle hâlâ Filistinliler ne bağımsız olabildiler ne de başkentleri Doğu Kudüs`e kavuşamadılar. İsrail ise Kudüs`ün tümünde hak iddia ediyor. Oldukça kırılgan olan barış süreci yerini, Trump`ın bu girişimi ile yeni çatışmalara bırakabilir. Ayrıca; Trump, Kudüs`ü İsrail`in başkenti ilan etmesi halinde BM-GK kararlarını hiçe saymış olacak. Birleşmiş Milletler (BM), Kudüs`ü İsrail`in başkenti olarak tanımıyor ve birçok ülkenin de büyükelçiliği Tel Aviv kentinde bulunuyor. Kudüs`ün statüsü, Orta Doğu barış sürecinin en sıkıntılı konuları arasında yer alıyor. ERDOĞAN`IN UYARISI Ve yine bu karar barışa ya da istikrara hizmet etmeyecek, bunun yerine fanatizmi ve şiddeti besleyecek. Şunu herkes bilsin ki; kim ne derse desin hiçbir gerekçe bu girişimi meşrulaştıramaz. Oldubittiyle netice alınamaz, çünkü bu karar haydutça bir girişim olarak tarihe geçecektir. BM-GK acilen toplanmalı ve mutlaka bu ihanet engellenmelidir. ``Sarı Şeytan´´ Trump`ın, ABD`de başkanlığı tartışıldığı gibi görevden azledilmesi bile en üst düzeyde konuşulmaktadır. Trump, iktidar oldu ama muktedir olamadığı açıkça görülmektedir. Onun hedefi, bu hamle ile ABD`de çok etkili olan Siyonist lobilerin desteğini kazanmaktadır. Yani, Yahudi baronlarının desteğini kazanma uğruna bir çılgınlığa kalkışılmış olacak. Başkent ilanıyla Filistinlilerin ve tüm dünya Müslümanlarının nabzı yoklanmak isteniyor. Bu ihanetlere karşı Filistin halkının ve alem-i İslam`ın susmak veya meselenin bir oldubittiye getirilmesini kabullenmesi asla mümkün değildir. Nitekim Hamas Hareketi, yeni bir intifada başlatmada kararlı olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Trump`a ``Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir´´ uyarısı gerçekten çok anlamlı bir mesajdır. Çünkü Kudüs, sadece Filistinli Müslümanların değil, tüm İslam dünyasının ortak meselesidir. Açık ve net olarak ifade ediyorum. Eğer, alem-i İslam`ın tepkisi zayıf olursa bu ihanet ilanı gerçekleşecektir. İşte o zaman bunun vebali tüm Müslümanların olacaktır.
|