Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 23.01.2021 23:08:11

Silahların gölgesinde ‘yemin töreni’ ve ABD’nin geleceği

Silahların gölgesinde ‘yemin töreni’ ve ABD’nin geleceği


ABD’de temsili demokrasi çok ciddi bir sıkıntılı süreçten geçiyor.

ABD tarihinde ilk defa seçim sonuçlarına bu kadar çok itirazlar yapıldı ve ilk defa bu kadar sert tartışmalar ve ölümlerle sonuçlanan eylemler yaşandı.

Protestocuların yeni Başkan Joe Biden tarafından “teröristler” olarak tanımlanması ve Ulusal Muhafızların işgalci protestoculara karşı güç kullanması sonucu 5 kişinin hayatını kaybetmesi, ABD’nin itibarını yerle bir etti.

ABD’nin kalbi kabul edilen Kongre’nin protestocular tarafından basılıp, etrafındaki caddelerin savaş alanını andıran görüntülere sahne olması dünya başkentlerinde “Amerika’da neler oluyor, ABD’de darbe mi oluyor?” sorularını akla getirdi.

Olaylar şimdilik kontrol altına alınmış olsa da her an yeni olayların patlak vermesi ihtimal dahilindedir.



Washington başta olmak üzere eyaletlerin belli merkezlerindeki güvenlik seviyesinin hâlâ kırmızıda olması normalleşmeye geçilemediğinin bir ifadesidir.

ABD eski Başkanı Trump “Büyük hırsızlık yapıldı ve oylarımız çalındı. Engellendik ve baskılara maruz kaldım ama ne olursa olsun bir şekilde yine Beyaz Saray’a döneceğim” sözleriyle bu işin bitmediğini taraftarlarına duyurması gerçekten korku veren ve endişelendiren bir mesajdı.

Zira yemin töreni için güvenliği sağlamak üzere 25 binden fazla Ulusal Muhafızın konuşlandırılması, Kongre binasının etrafında bulunan National Mall Parkı ve civarındaki yolların kapatılıp Beyaz Saray’ın etrafına barikatlar yerleştirilmesi, o korkunun eseriydi.

Hatırlatmak isterim ki, ABD’deki olaylar seçim sonuçlarına itirazlar üzerinden başlatılmış olsa da aslında olayların bir değil, birden fazla sebepleri var.

Seçim sistemi ve yapılan haksızlıkların yanında işsizlik, sağlık sisteminin eksikliklerinden kaynaklanan aksamalar, gelir dağılımındaki adaletsizlik ile ekonomideki kötü gidişat çeşitli halk katmanlarında öfkenin artmasına sebep oldu, oluyor.



Ayrıca ABD’nin, 1929 yılındaki tarihinin en büyük ekonomik krizinin bir benzerini yaşıyor olması önemli bir etken.

Ülkede çözüm bekleyen sorunların tetiklediği olaylara siyasilerin yaklaşımlarındaki derin ayrılıklar ise ülkede siyasi kutuplaşmanın tehlikeli bir noktaya vardığını gözler önüne seriyor.

Bütün bu olumsuzlukların sebep olacağı bir dip dalganın başlayıp başlamayacağı, yeni Başkan Joe Biden’ın sorunlara çözüm adına başlatacağı reformların beklentileri karşılayıp karşılamayacağına bağlı.

Çünkü ABD’de çeşitli halk katmanlarında öfkeye dönüşen hoşnutsuzluk, polisiye yöntemleri veya mahkeme kararları ile bastırılamayacağı bir noktaya gelmiştir.





ABD, günümüzde iç barış, güven ve huzurun kalmadığı, kutuplaşmanın her gecen gün derinleştiği ve son olaylardan olumsuz yönde etkilenmiş ve kötümserliğin etkisinde kalmış bir durumdadır.

ABD, bir yanda ülke için sorunlarıyla boğuşan, dış politikada ise sürekli inisiyatif kullanmakta zorlanması hasebiyle, olumsuz bir gidişe doğru sürüklenmeye başladığı açık ve net olarak görülmektedir.

Eğer, bu olumsuz gidiş durdurulamaz ise ABD’yi gelecekte kötü günler bekliyor.

Ne demiş atalarımız “Alma mazlûmun âhını çıkar âhesteâheste.”

Kısacası; dünyanın çeşitli coğrafyalarında saldırı, işgal ve ifsat politikalarıyla acıların ve gözyaşlarının müsebbibi olan ABD, bugün yaptığı zulmün bedelini ödüyor.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.