Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1675)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Prof. Ata ATUN - (Ziyaretci) 18.12.2016 19:48:14

AB Cenevre`de taraf mı oluyor?

AB Cenevre`de taraf mı oluyor?

Kıbrıs Rum Basını ballandıra ballandıra AB`nin, Cenevre`deki konferansa ``taraf olarak´´ katılacağından bahsetmekte. Rum lider Anastasiadis`e yandaş gazetelerin yaptığı yayınlara göre Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de 12 Ocak tarihinde Cenevre`de yapılacak, bize göre ``Beşli´´, Rumlara göre ``Çoklu´´ konferansa katılacaklarmış.

Kıbrıs Rum tarafı, çözümün, AB normlarıyla mutlak uyumunun garanti altına alınması için AB`nin özlü müdahil olmasında ısrar etmekte ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker`in de AB`yi temsilen katılımını talep ediyor.

Bunlara ilaveten yetmezmiş gibi Almanya da toplantıya katılmaya çok hevesliymiş. Ya Başbakan Angela Merkel katılacakmış ya da Merkel katılmazsa Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier katılacakmış adına şimdilik ``Beşli´´ denen bu toplantıya.

Ocak ayında AB dönem Başkanlığını devralacak olan Malta da, ``Benim başım kel mi?´´ deyip herhalde Cenevre`de yapılacak toplantıya katılmak isteyecektir. Kala kala o kalmıştı bir katılmayan, Malta da katılırsa AB ekibi tamam olacak.

AB ekibinin yanında, ABD ekibi ve BM ekibi de olacağından bu toplantının adı ``Beşli Konferans´´ değil, ``Yetmiş beşli Konferans´´ olur herhalde.

Anlaşılan ipini koparan Anastasiadis`in daveti ve girişimleri ile bu toplantıya katılıyor. İyi hoş da, bizim ne işimiz var bu toplantıda, madem Kıbrıs konusunun kaderini belirleyecek bu masaya, sözü dinlenecek etkin bir taraf bile olamayacak konumda oturacağız ve karşımızda da Kıbrıslı Rumlar, bütün haşmeti ile Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, ABD, İngiltere ve Yunanistan olacak...

Sonra da bekliyoruz ki, Kıbrıs sorununun kaderini belirlemek ve sonlandırmak için Cenevre de yapılacak bu toplantıdan, BM`nin son 50 yılda oluşturduğu ``Kıbrıs muktesebatı´´na uygun ``İki toplumlu, iki bölgeli, siyaseten eşit haklara sahip, her devleti (Rumlara göre Eyaleti) oluşturan toplumun özellikli (yüzde 75 ve üzeri) mülkiyet ve nüfus çoğunluğuna sahip olduğu, mevcut Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti`nin devamı olmayan Federal yapıda yeni bir Devlet çıksın.

Bence Cenevre`den böylesi bir sonucun çıkacağını düşünenler hayal içinde yaşıyorlar.
KKTC`nin yok edilmesine onay verecek olanlar, Eide`nin ``Bir gün gelecek, kuzeydeki Türk devletçiğinde Rumlar çoğunluğu oluşturan toplum haline gelecek´´ öngörüsünü unutmaması gerekmektedir.

Dünyadaki devletlerin tarihlerine baktığım vakit, kendilerinden başka bir milletin çıkarları ve yaşadıkları topraklar üzerinde egemenlik kurmaları için canla başla çalışmış, çabalamış ve kendi halkını satmış kişileri tarihlerinden sildiklerini veya da ``hain´´ olarak tanımladıklarını gözlemlemekteyim. Yüzyıllarca farklı farklı milletler birbirlerinden habersiz bu kavramı böyle uygulanmışlar ve halen de uygulanmaktalar.

Buna karşın da farklı farklı milletlerin kendi tarihlerine şerefle geçirdikleri kişiler de hep, yaşadıkları topraklar üzerinde kendi egemenliklerini kurmak için canını ortaya koymuş insanlardan oluşmakta, boyun eğenlerden, satanlardan ve çıkardıkları yapay gürültüden medet umanlardan değil&8230;

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: AtaAtun1
http://www.twitter.com/ataatun
19 Aralık 2016




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.