Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan Aytar - (Ziyaretci) 2.09.2016 21:29:25

AB` DE ULUSLAŞMA VE SAVAŞIN AYAK SESLERİ

AB` DE ULUSLAŞMA VE SAVAŞIN AYAK SESLERİ








Ağustos`ta, İtalya/Ventotene adasındaki zirvede Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve İtalya Başbakanı Matteo Renzi bir araya geldi.

Britanya`nın Avrupa Birliği`nden (AB) ayrılma oyu vermesinden kısa süre sonra yapılan zirvenin ortak basın toplantısını açan M.Renzi,

"Çoğu kişi, Brexit`in ardından Avrupa`nın bitmiş olduğunu düşündü ama bitmedi ve biz ileride yeni bir sayfa yazmak istiyoruz " dedi.

Halbuki AB daha Britanya`nın birlikten çıkmasının müzakere şartlarını resmen başlatacak olan Lizbon Antlaşması`nın 50. Maddesi`ne başvurmasından önce yeni bir patlamanın eşiğindedir.






Ventotene zirvesi, Avrupa`nın güçlü devletleri arasında gerilimler yaratan, kapitalizmin devasa siyasi ve ekonomik krizinin bir kez daha Avrupalılar arasında askeri çatışmaları gündeme getirdiğine yönelik endişelerin alevlendiği bir sırada düzenlendi.

En büyük üç EURO bölgesi ekonomisi bir dizi kapsamlı acil krizle yüz yüzedir.

Suriye`de tırmanan savaş: Avrupa`da göçmen krizi ve terör saldırıları: İtalya`da Avrupa bankacılık sistemi çöküşünün artan tehlikesi...

Üstelik Avrupa`da daha fazla kemer sıkılması, göçmen karşıtı acımasız önlemler ve çalışanların haklarının yok edilmesini savunan sağ politikalar da giderek yayılıyor...






Ventotene zirvesinin hikayesi;

Şubat`ta Münih Güvenlik Konferansı`nda Fransa Başbakanı Manuel Valls`in, Almanya Başbakanı Merkel`in sığınmacı politikasını eleştirmesiyle başladı.

Almanya, 2011`de Libya`daki NATO savaşına katılmayı reddetmiş, dış ve askeri politikasında köklü değişikliklerle meşguldü.

Askeri giderleri son altı yılda 10 kat artarak 1.8 milyar euro`ya çıkmış ve 2020`ye kadar silahlanma için 7.5 milyar euro harcamayı öngörüyordu.

2014`ten beri Avrupalı rakiplerinin korkularını tetikleyecek şekilde büyük bir güç jeopolitiği ve yeniden silahlanma politikası yürütüyordu...






Oysa Almanya`nın 20 yüzyılda iki kez bir dünya gücü haline gelmek için Avrupa`yı fethetmeye çalışmasına yol açan karakterine tepkiler halâ tazeydi.

Fransa ile İngiltere ekonomik olarak baskın ve askeri olarak giderek artan oranda güçlü rakipleri Almanya`ya karşı ittifak kurma eğilimine girdiler...






Mart`ta Fransa/Amiens`te, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile İngiltere Başbakanı David Cameron,

Yine Mart`ta Paris`te, Hollande ve Almanya Başbakanı A.Merkel arasında,

Ya da Avrupa`nın egemenleri arasında yükselen derin gerilimleri ortaya çıkaran bir dizi toplantı yapıldı.






Amiens toplantısı, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya`ya karşı yapılan en ölümcül saldırılardan biri Somme Muharebesi`ni anma töreniyle ilgiliydi.

Ortak açıklamada, savaşın Fransız-İngiliz kurbanlarına vurgu yapılması ama Fransa-İngiltere güçleriyle aynı düzeyde yarım milyonluk Alman kaybına hiçbir gönderme yapılmayışı dikkat çekiyordu.






Nitekim toplantı, Fransa ile İngiltere`nin askeri bağlarının pekiştirilmesine odaklandı.

Yetkililer askeri işbirliği alanında bir dizi karar aldı.

Ortak açıklamada "Fransa ve İngiltere, Avrupa`daki güvenliğin ana garantörleri ve ana yatırımcılarıdır. Stratejik savunma ortaklığımız, bize dünya çapındaki ortak hedeflerimize erişme imkanı vermesi için gereklidir" denildi...






İki ülkenin temel rekabet varlığı ve AB dahilinde ortaklıkları sürerken, ortak bir ittifak ihtiyacı hissetmeleri garipti.

Taraflar; Ortak silah sistemlerinin geliştirilmesi: İki ülkenin nükleer güçlerinin bağımsız ve ortak rolünün teyidi: Askeri insansız hava aracı geliştirme programı: 7 bin kişilik ortak yurtdışı sefer gücünün oluşturulması: İngiltere`nin batı kıyısında iki nükleer reaktörün inşa edilmesi konusunda anlaştı...






Ventotene Zirvesi`nde ise ziyadesiyle İtalyan ekonomisinde durgunluk ve bankalarındaki erimenin önlenmesi konu edildi.

Almanya Başbakanı A.Merkel, İtalya Başbakanı Renzi`nin devlet bütçe açıkları üzerine gevşek kurallar yönündeki çağrısını ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande`ın AB`nin 315 milyar euro`luk yatırım finasmanı oluşturulması teklifini reddetti.






Çünkü Almanya, son zamanda Avrupalı rakipleri için ekonomik projeleri finanse edecek bu tür politikalara muhalefet etmektedir.

Mesela 2016 ikinci çeyreğinde durgunlaşan İtalyan ekonomisi, durma noktasındadır.

İtalya bankalardan mevduatların çekilmesini tetiklemekle tehdit eden yeni bir devlet bütçesi kriziyle karşı karşıyadır.

Almanya, İtalyan mali krizinin bir dereceye kadar yavaşlatılması için 300 milyar eoroyu aşkın şüpheli alacaklarının başka bir AB banka kurtarma paketi eliyle acısız bir şekilde sindirilemeyeceğini düşünüyor.

Özellikle bütün bu krizlerin bir başka geniş çaplı parasal genişlemeyle, yani Avrupa Merkez Bankası`nın Euro basması yoluyla hasır altı edilmesi girişimine karşı çıkıyor.

Çünkü yeni AB kuralları, mevduat sahiplerinin ve alacaklıların bir banka başarısızlığının masraflarını karşılamaya katkıda bulunmasını gerektiriyor...

İtalya`da yüz milyarlarca euro yatırımı bulunan Fransa için bu sonucun ne anlama geleceği, Paris`in bu koşullar altında euroda kalıp kalamayacağı da belirsizliğini koruyor.






Kriz AB`den İtalya`nın da çıkışını tetikleme potansiyeline sahiptir.

Tam da Başbakan Renzi`nin kemer sıkma önlemleri yüzünden sıkıntıda olduğu bir sırada,

Üzerine üstlük Kasım`da yapılacak eurodan çıkma referandumunda Euro ve AB karşıtı sağ-muhafazakar Beş Yıldız Hareketi`nden (Movimento 5 Stelle) gelen bir siyasi meydan okumayla da karşı karşıya bulunuyor...






Avrupa kapitalizminin, Avrupa`daki ulusal bölünmelerin üstesinden gelmekte son derece zayıf olduğu anlaşılıyor.

Avrupa`nın 1990`larda ve yeni yüzyılın ilk on yılında bir tür dünyevi din gibi yükseltiği bir öğreti olarak serbest piyasanın ve küreselleşmenin;

Sürekli ekonomik büyüme ve dünya halkları için artan yaşam standartları getireceğini ilan etmiş olan tüm perspektifi ciddi bir kriz yaşıyor.

Ekonomik değişimler, halk kitlelerinin tüm siyasi ve ekonomik düzene yönelik yabancılaşmasına yol açmıştır.

AB hızla bir çöküntüye ve ayrışmaya gidiyor.






Üstelik askeri durum, artık kasten ya da istemeden, bir kazanın kontrol edilemez bir zincirleme tepkimeye yol açabileceği kadar gergindir.

Artık ekonomik ulusalcılığın 1930`lardaki sonucu I. Dünya Savaşı`nın 1914`te patlak vermesinden kısa süre sonra dünya tarihindeki en vahşi olayı olan II. Dünya Savaşı`nın patlaması olduğunu görmek gerekiyor.

Avrupa`da bunun işaretleri her zamankinden daha belirginleşmektedir ve sonuç farklı olmayacaktır.






Diğer taraftan ABD kapitalizminin egemenleri içinde Rusya ile askeri bir çatışmaya can atan hizipler güçleniyor...

Mesela Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan`da üstüne atılı savaş suçlarından kurtulmak üzere Suriye`de Beşar Esat`ı kahretmek için savaşı tüm gücüyle körüklüyor.




3.9.2016



























Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.