Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10766
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (520) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1667)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 15.08.2020 20:53:59

AB, ikiye bölünmüş durumda

AB, ikiye bölünmüş durumda


Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye`ye Doğu Akdeniz ve Libya politikalarından ötürü yaptırımlar uygulanmasını ayrıca Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin resmen durdurulmasını istiyor.
Ancak Fransa ve Yunanistan, Türkiye`ye karşı AB nezdinde aradıkları desteği bulamadı.
AB üyesi bazı ülkeler Türkiye`ye karşı Yunanistan ve Fransa`ya destek verilmesini savunuyor. Bu değişmez Türkiye karşıtlığının bir sonucu olduğu için çok fazla etkili olmadı.
Ancak, Avrupa Birliği (AB), içinde birçok üye ülkenin bu görüşe karşı ``Fransa ve Yunanistan, Türkiye`ye karşı AB`yi kullanmaya çalışıyor´´ şeklinde görüş belirtmesi gerçekten çok anlamlı ve önemlidir.
Böylece; Ankara`nın (AB)`ye ``Yunanistan ve Fransa`nın oyununa gelmeyin, onların Tiyatrosu`nda rol almayın´´ çağrılarının karşılık bulduğu görülmektedir.
AB`DE GÖRÜŞ AYRILIĞI
Fransa ve Yunanistan`ın çağrısıyla olağanüstü toplanan AB üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları arasında Türkiye`ye karşı belirlenecek ortak tavır konusunda ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktı.
Yani, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Türkiye konusunda ikiye bölünmüş durumda
Yunanistan Başbakanı Mitsotakis ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, AB`nin Lizbon Antlaşması`nın, 42`nci maddesinin 7`nci fıkrasına uyarak Türkiye`ye karşı sert bir tavır alınmasını istiyor.
Konunun anlaşılması için AB`nin &8216;Lizbon Anlaşması`nı 42`nci maddesinin 7`nci fıkrasına bakalım.
Bu maddeye göre:
&8216;AB`ye üye bir devlet askeri tehdit ya da saldırıyla karşı karşıya kaldığında, diğer üye devletler, Birleşmiş Milletler Şartı`nın 51. maddesine uygun olarak, kendi imkanları dahilindeki tüm araçlarla yardım ve destek sağlamakla yükümlü olur.`
AB`nin lokomotifi olan Almanya`nın yanında İspanya, İtalya, Bulgaristan, Macaristan ve Malta gibi üye ülkeler, bu maddenin işletilmesinin şartları oluşmadığı düşüncesinden hareketle Türkiye`yi izlediği politikalardan ötürü eleştirmekle birlikte, gerilimin daha da tırmandırılmaması gerektiğini düşünüyor, tansiyonun düşürülmesini, sorunların diyalog yoluyla çözümlenmeye çalışılmasını istiyor.
Yani Avrupa Birliği (AB)`nin önemli ülkeleri, AB`nin bir bütün olarak Türkiye`ye karşı tavır almasını gerektirecek bir durum olduğuna inanmıyor.
Çünkü, diyalog ve diplomatik kapıları açık olduğu gibi Ankara, sorunların görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulması çağrılarına dikkat çekiliyor.
GÜÇLÜ TÜRKİYE KORKUSU
Türkiye, bölgede yükselen bir askeri güç olması Yunanistan`ı korkutmaktadır. Ayrıca Libya, Lübnan ve Suriye üzerinde hesapları olan sömürgeci Fransa`nın da işine gelmediği bir gerçektir.
Fransa, Akdeniz`in doğusunda çok güçlü bir Türkiye istemiyor.
Almanya ve diğer bazı AB üyesi ülkeler, Fransa`dan biraz daha faklı düşünmektedirler.
Onlar çok güçsüz, istikrarsız bir Türkiye istemezler, çünkü güçsüz ve istikrarsız bir Türkiye onlara fayda sağlamaz zarar verir. Ancak, çok güçlü bir Türkiye de istemezler.
Her zaman kendilerine muhtaç ve üreten değil, tüketen, yani onların pazarı olan bir Türkiye, onlar için idealdir.
Onun içindir ki AB, demokrasimizin güçlenmesine ve ekonomik kalkınmamıza hiçbir zaman destek olmamıştır.
AB`ye tam üyeliğimizin de sürekli engellenmesinin de asıl sebebi budur. Yani güçlü Türkiye korkusudur.
AB`nin bazı ülkeleri Fransa ve Yunanistan`ın Türkiye karşıtı tezlerine destek vermiyor olması, Türkiye`ye duyulan dostluktan veya politikalarını takdir ettiklerinden değildir. Onların gereksiz ve kendi çıkar politikalarına alet olmak istememelerindedir.
Bu tavrın şartlara göre değişebileceği de bilinmelidir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.