Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10189
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1673)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Prof. Ata ATUN - (Ziyaretci) 15.05.2017 18:01:35

AB`nin yeni tezgahı

AB`nin yeni tezgahı

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile KKTC hükümetinin arasının limoni olduğu gün gibi aşikar. Akıncı`nın, eşiti Anastasiadis`i memnun etmek için ikide birde- veya buna her konuda da denilebilir- açıklama yapması anlaşılmaz bir durum olmakla birlikte, Barbaros gemisi Kaptan Köşkü personelinin, Rum pilotun hadsiz ve yetkisiz ``Terk edin bizim sularımızı´´ çağrısı karşısında kibarca ve dostane bir şekilde Mehter Marşını çalmasını eleştirmesi kabul edilebilir bir yaklaşım ve strateji değil. Anlaşılan Akıncı zaman zaman KKTC`nin Cumhurbaşkanlığı görevini devir alırken ettiği yemini göz ardı etmekte.

Bunun son örneği; Rumların, bankacılık sektörü ile ilgili mevzuatın Avrupa standartları ile uyumlaştırılması çalışmasını 4 ay boyunca oyalamasına rağmen, KKTC hükümetini gecikmelerden dolayı suçlaması. Akıncı herhalde Cumhurbaşkanı yeminini ederken içinden ``Her konuda Rumları haklı çıkarmak için elden geleni yapacağım´´ içerikli farklı bir yemin etti de biz bilmiyoruz!

Cumhurbaşkanının geçmişte gerek doğalgaz aramaları konusunda, gerekse müzakerelerin gidişatında Anastasiadis`in kapıyı vurup çıkması benzeri veya da Anastasiadis`in ``Azınlık olan Türkler, çoğunluk olan Rumlarla eşit haklara sahip olamaz´´ gibi saçmalıkları karşısında herhangi bir tepki göstermemesi, bugüne değin Rumlara müzakerelerin başlamasından itibaren eşitlikten öteye verilmemiş tavizleri, son iki yıl gibi kısacık bir dönemde fazlasıyla vermesi yeterince abesken, bir de Rum tarafının tezlerine çanak tutması kabul edilebilir bir durum değil.

Aslında bankacılık sektörü ile ilgili mevzuatın Avrupa standartları ile uyumlaştırılması çalışmasının perde arkası basına yansıdığı gibi değil. Arkasında AB`nin yeni bir tezgahı ve kazığı var. Bunu iyi bilmek ve anlamak gerekiyor.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, geçmişte yaşanan iki ayrı bankalar krizinden sonra tedbirlerini almış, yeni ve çağdaş bir mevzuat geliştirmiş durumda. AB`nin birçok ülkesi günümüzde Türkiye`nin bankacılık mevzuatlarından kendi ülkesinin mali yapısına uyum gösterenlerden bazılarını uygulamaya koymuş. Mevzuatla ilgisi olmasa da Türkiye`deki bankacılık sektörünün icat ettiği ve uygulamaya koyarak başarı kazandığı ``SMS ile teyit´´ yöntemi bugün bir çok ülkede kullanılmakta ve Türkiye`nin bu konuda en güvenli sisteme sahip olduğu açıklamaları yapılmakta, akademik makalelerde yer almakta.

KKTC Merkez Bankası birebir uyumla, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ile birlikte faaliyet gösteriyor ve gidişatı son derece iyi. Tüm para hareketleri ile bankaların faaliyetleri, özellikle de hissedarları tarafından suiistimal edilebilme riski tam bir kontrol altında.

KKTC bankacılık sektörü ile ilgili mevzuatın Avrupa standartları ile uyumlaştırılması çalışmasının perde arkasında, KKTC Bankalarının hassas ve kritik bilgilerinin Rum tarafına aktarılması ve ``AB ile uyumun sağlanacağı´´ düzenbazlığı adı altında adanın tanınan hükümeti ve AB üyesi olan ``Kıbrıs Cumhuriyeti´´ Merkez Bankasının denetimi altına sokulması yatıyor.

Bu uyum çalışmasındaki en büyük sorun, bankacılık sektörümüzün en hassas, can alıcı ve kritik bilgilerinin Rum merkez Bankası tarafından bilineceği olması. Bunun önüne geçebilmek ve Rum tarafı olmaksızın yapılması gereken uyum çalışmasının yöntemi ve modeli KKTC`nin ilgili biriminin BM, IMF, AB ve ABD yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonrasında ortaya çıkmış ve bu yeni çalışma modeli KKTC Cumhurbaşkanı Akıncının bilgisine getirilerek, 20 Aralık 2016 tarihinde de BM`ye iletilmiş. İletilmiş ama 4 ay müddetle, Rum tarafının müdahalesi ve engellemeleri sonucunda yanıt alınmamış, Rumların işine gelmediği, kendileri dışta kalıp bu uyum çalışmaları devam edeceği için.

İşte bu nedenle, Cumhurbaşkanı Akıncı, uyum çalışmaları konusunda KKTC hükümetini eleştireceğine Anastasiadis`i eleştirmeliydi, Rumlar her yerden ve her yönden, gerek AB`yi gerekse de BM`yi kullanarak adanın kuzeyinde, KKTC toprakları üzerinde egemenlik kurmaya yönelik çalışmalar yaptıkları için&8230;

Prof. Dr. Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: AtaAtun1
http://www.twitter.com/ataatun




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.