Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 28.03.2018 22:48:23

AB, oyalama yerine karar vermeli

AB, oyalama yerine karar vermeli
28 Mart 2018 Çarşamba



Güven bunalımına sebep olan tartışmalar ve suçlamalarla geçen uzun bir süreden sonra AB ile Türkiye arasında ilk sıcak temas Bulgaristan`ın Varna şehrinde düzenlenen zirvede sağlanmış oldu.
Bizi tatmin eden bir çözüm yoktu ancak Afrin operasyonu ve Kıbrıs konusundaki suçlamalar dışında aleyhimizde bir tavır takınılmadı.
Bu suçlamaların hiçbir yaptırım ve hukuki bağlayıcılığı olmadığı için bizim için yok hükmündedir.
``Sert bir tavır alınması ve müzakerelerinin durdurulması´´ talebinde bulunan Avusturya Başbakanının önerisi destek bulmadı.
Önerinin desteksiz kalmasının sebebi; ``Türkiye`nin, genişleme politikalarının dışında tutulması vahim bir hata olur´´ gerçeği AB yetkililerince kabul edilmiş olmasıdır.
Zirveye katılan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan,``AB ile aramızdaki güvenin yeniden tesisinin ilk adımını bugün burada hep beraber atmış olduğumuzu umuyorum. Ancak, bu adımı attık demek yeterli değil, somut olarak atmak gerekiyor.´´
Sanırım bu açıklamayla zirvenin önemi ve bundan sonraki sürecin işleyişi ve Türkiye`nin beklentileri hakkında mesajlar açık ve net olarak verilmiş oldu.
GÖRÜŞMELER VE BEKLENTİLER
Zirvede beklenildiği gibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile AB Dönem Başkanı Bulgaristan`ın Başbakanı Boyko Borissov, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker bir araya geldi.
Cumhurbaşkanımızı zirveye AB dönem başkanı ve AB Konseyi Başkanı tarafından davet edilmiş olması ayrı bir önem ifade etmektedir.
Bu zirvede; Türk vatandaşlarına vize muafiyeti (Vize serbestisi), Gümrük Birliği`nin güncellenmesi, Terörle mücadele, Türkiye-AB`ye tam üyelik müzakerelerin devamlılığı başta olmak üzere Türkiye`nin Suriye`nin kuzeyindeki terör unsurlarına karşı operasyonları ile bölgesel konular Türkiye tarafından bir kere daha dile getirilmiş oldu.
Türkiye talep ve beklentilerinden geri adım atmadı.
Hiçbir taviz söz konusu değil, aksine iyi niyet adımı olarak ve ``Müşterek çıkarlar´´ çerçevesinde gerçekleşen bu zirve sonrası AB`nin somut adımlar atılması istendi.
Çünkü, Türkiye tarafı bu talep ve beklentilerle ilgili hazırlıklarını tamamlamış olup şubat ayı başında AB Komisyonu`na sunulmuştu.
Şimdi AB tarafının oyalamalardan vaz geçip bir an önce çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir.
Türkiye birçok terör örgütünün hedefindedir.
AB bir yandan ``Teröre karşı Türkiye`nin yanındayız´´ derken, diğer yandan terör çetelerine karşı operasyonlarını kınaması ve hâlâ terör örgütlerinin Avrupa uzantılarının Türkiye aleyhindeki faaliyetlerine müsaade edilerek himaye edilmeleri tek kelimeyle iki yüzlülüktür.
YUNANİSTAN AB`Yİ KULLANIYOR
Her alanda Yunanistan, AB`yi kullanmaktadır.
Kıbrıs adasının etrafındaki doğal kaynaklara dair karar alma mekanizmalarına Kıbrıslı Türklerin eşit olarak dahil edilmesi uluslararası hukukun gereği olduğu halde AB`nin Rum kesimi lehine taraf olması ve KKTC`yi yok sayması ilave sorunlar doğurduğu gibi Rum kesimi şımartılmaktadır.
Kıbrıs`ın &8216;Varna Zirve`sine taşınması ve taraf olması yanlış olmuştur.
Özetleyecek olursak &8216;Varna Zirvesi`nde bir çözüm yok, sadece ileriye dönük temenniler var.
Bu zirvenin hem Türkiye hem de AB açısından en önemli kazanımı kapanacak zannedilen diyalog kapılarının aralanmış olmasıdır.
Zira, Haziran 2018`de yeni bir zirve yapılması kararının alınması görüşmelerin devam edeceğinin işaretidir.
Ülkeler arasında her türlü münasebetler yaşanır.
Bazen savaşlar olur bazen de barış yapılır. Ebedi dostluk ve düşmanlıklar yoktur.
Çıkar ilişkileri vaz geçilmezdir.
Türkiye ile AB arasında birinci dünya savaşı sonrası bir savaş yaşanmadı.
Bu gerçek nazari dikkate alınarak çıkarlar öncelikli tüm sorunların görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturma imkanı vardır.
Yeter ki AB`nin yaklaşımaları samimi olsun ve eşitlik ilkesi benimsenmiş olsun.
AB işi uzatmadan Türkiye hakkındaki kararını vermelidir.
Bilinmeli ki; uzatmalara oynamak veya oyalayıcı oyunlar AB`ye hiçbir şey kazandırmaz.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.