Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN, Kıbrıs İlim Ün - (Ziyaretci) 16.12.2023 11:09:41

AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama

AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama
Prof. Dr. Ata Atun

Avrupa Birliği ile Türkiye’nin ilişkilerinin son gelişmelerden sonra farklı bir aşamaya, yeni bir yola girdiği anlaşılıyor.

T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın günü birlik Yunanistan’a gitmesi, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile yaptığı görüşmeden sonra iki ülke arasındaki uzun süreli gerginlik döneminin ardından Türkiye ile Yunanistan arasında siyasi ve ekonomik normalleşmeyi başlattıklarını açıklaması çok önemli.

Bu açıklama iki ülke arasındaki dostluğa ve yeni işbirliklerine yönelik ilk adımların atıldığına ilaveten, bir gelişmenin varlığını da işaret etmekte.

Türkiye ve Yunanistan arasında yıllardır çözümlenememiş mevcut sorunları, özellikle de 1982 yılında gerçekleştirilen III. Deniz Hukuku Konferansı sonrasında Adalar Denizinde ortaya çıkan ve de Türkiye Cumhuriyeti tarafından “Casus Belli- Savaş Nedeni” açıklamasının yapılmasına kadar giden “Münhasır Ekonomik Bölge” sorununu, yapıcı diyalogla ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturmak istemelerini vurgulamaları çok önemli bir gelişme. Bu yeni gelişmenin yol haritasını da “İyi Komşuluk Bildirgesi” içeriyor. Belli ki önce ABD, sonra da AB’nin reddettiği yılların düzmece “Sevilla Haritası”nı şimdi de artık Yunanistan ağzına almayacak.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in, Türk vatandaşlarının Türk kıyılarına yakın bazı Yunan adalarına seyahati için vize kolaylığı sağlayan "kapıda vize" uygulamasının yeniden hayata geçirileceği açıklaması, bu yeni yakınlaşma ve gelişmenin bir meyvesi gibi gözükse de gerçek biraz daha farklı.

Bana göre esas mesele, Türkiye’nin Rusya’ya temelli kayabileceği kaygısı. Detaylara gelince; İsveç’in NATO’ya kabul edilmesini belli koşulların yerine getirilmesine bağlayan Türkiye’nin bu şartına karşı, ABD’nin de F-16’ların modernizasyonunu Türkiye’nin “İsveç’in NATO’ya girişini kabul ediyorum” sözüne bağlaması birçok siyasi olayı zincirleme birbiri ile ilişkilendirdi. Halen 20. Yüzyıldaki gibi Türkiye’nin kendisine göbeğinden bağlı olduğunu zanneden ABD’nin de gerçekte elini çok zayıflattı.

ABD’nin bu tehdidini ve yaptırım baskısını dikkate almayan Türkiye, kendi “Milli Muharip Uçağı” olan “KAAN’ı birkaç yıl içinde tüm testlerden geçirip göklerle buluşturana kadar, Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya tarafından ortaklaşa geliştirilen ve kullanılan bir çokrollü bir avcı uçağı olan “Eurofighter Typhoon - Avrupalı Savaşçı Tayfun” almayı 2. tercih (B Planı) olarak kullandı. 3. tercihi yani “C Planı” da var Türkiye’nin.

Eurofighter Typhoon savaş uçağının üreticilerinden birisi olan Almanya, 1945’den beridir ABD’nin sömürgesi olarak yaşamını sürdürdüğü ve de efendisi ABD’nin emir ve isteklerinden dışarı çıkamadığı için şimdilik bu uçakların Türkiye’ye satışına karşı çıktı.
Türkiye`nin bölgeye yönelik bir köprübaşı olarak kritik öneminin farkın olan ve jeopolitik aktör olarak güvenilirliğini kaybetmek sürecine girmiş olan Avrupa Birliği, Almanya yüzünden Türkiye’yi gücendirmeyi göze alabilecek durumda değil. Bu nedenle de Almanya, Avrupa Birliği’nin yüksek çıkarları için bir müddet sonra bu kararını tekrardan gözden geçirmek zorunda kalacak.

AB’nin Türkiye’ye Eurofighter Typhoon savaş uçağını satmaması, Türkiye’nin Rusya’dan Sukhoi tarafından geliştirilen 5.nesil savaş uçağı Suhoy Su-57 veya Suhoy Su-35S almaya yönelmesine, bu olmazsa kendi üretimi olan 5. nesil savaş uçağı KAAN’ı çok daha kısa bir zamanda hazır hale getirmesine neden olacak ki, böylesi bir gelişme Türkiye’yi kaybetmelerine yol açabilir. Bunu da ne ABD ister, ne de AB…


Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili






Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.