Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 10.12.2020 16:20:02

AB, Türkiye konusunda karar almakta zorlanıyor

AB, Türkiye konusunda karar almakta zorlanıyor


AB Dışişleri Bakanlarının 10-11 Aralık’ta gerçekleşecek olan ‘AB Liderler Zirvesi’de liderlerin tartışmasına yön verecek çerçeveyi belirlemesi planlanıyordu ancak beklenen olmadı.

Dışişleri Bakanları, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tutumunda “iyileşme yerine kötüleşme” olduğu görüşünde mutabık kaldı ancak Türkiye’ye ağır yaptırımların uygulanması konusunda ise farklı görüş ayrılıkları aşılamadığı için uzlaşmaya varılamadı.

Türkiye’ye sert müeyyide talep eden Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Avusturya’nın da içinde yer aldığı 11 AB üyesi ülkeye karşı Almanya’nın başını çektiği 16 üye ülke Ankara’yla her şartta diyaloğun devamını savunan ve iplerin fazla gerilmemesi gerektiği görüşünde.

Böylece, Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda Türkiye konusu ‘AB Liderler Zirvesi’ne pas edildi.

Kısacası; Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Avusturya’nın öncülüğündeki ‘Türkiye Karşıtı Cephe’ AB, Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda aradığı desteği bulamadı.

TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ

KABULLENMEDE ZORLANIYORLAR

Türkiye her zaman sorumluluklarını yerine getirme konusunda elinden geleni yapmaya çalışmıştır. Elbette her konuda tüm kriterleri yerine getirdiğini iddia etmekte yanlış olur. Ancak AB için Türkiye’ye karşı aynı şekilde bir yaklaşım içinde olduğunu söylemek maalesef mümkün değildir.

AB, Türkiye’ye karşı ideolojik bir yaklaşım içinde siyasi karşı tavırlar içinde olmuştur. İnsan ve kültürel değerlerinden kaynaklanan bu karşı tavır sürekli bahaneler üzerinden insan hak ve özgürlükleri, basın özgürlüğü ve demokratikleşmedeki eksiklikler ile Yunanistan ile Kıbrıs anlaşmazlıkları bahane gösterilerek bu aleyhteki tavır sürdürülmüştür.

Tam üyelik konusunda ilave şartlar dayatıldığı gibi tam üyelik müzakerelerinden doğan ‘mali destek’ ve ‘Türk vatandaşlarına vize muafiyeti’ ile ‘Gümrük Birliği Anlaşmalarının güncellenmesi’ konularındaki Türkiye’nin hakları verilmedi, verilmiyor.

Ancak gelinen noktada Türkiye bu haksızlıklara karşı itirazlarını yüksek sesle ifade ederek, sorgulayan bir dönemi başlatması AB’yi ciddi anlamda rahatsız etmiştir.

Çünkü, Türkiye eski Türkiye olmadığı gibi gelişen şartlara göre alternatif seçenekleri çoğalmıştır.

Küresel konularda inisiyatif kullanan ve bölgesel bir aktör olma yolunda ilerleyen Türkiye, artık yüzünü sadece batıya değil, her yöne dönebilen bir konuma yükselmiştir.

Türkiye sınırlarını aşarak Doğu Akdeniz, Suriye, Libya ve Kafkasya’da önemli roller üstlenmeyi başarmıştır.

Rusya, Çin, Pakistan, Malezya, Venezuela, Japonya, Güney Kore ve Endonezya’nın yanında Azerbaycan, Özbekistan başta olmak üzere Türk Cumhuriyetleri ile İslam ülkeleri arasında birçok alanda önemli ilişkiler geliştiren Türkiye, artık hem bölgesel hem de küresel düzeyde itirazları ve tezleri ciddiye alınan bir ülke konumundadır.

“ABD geri döndü ve dünyayı yönetmeye hazır” diyen ABD’nin yeni seçilen Başkanı Joe Biden ve ABD desteğiyle küresel bir aktör olmaya heveslenen Almanya liderliğindeki Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin ulaştığı gücü kabullenmekte zorlansa da hesap etmek zorundadır.

Çünkü, askeri gücü, bölgesel ve küresel bağlantıları, jeopolitik ve jeostratejik konumu itibarıyla Türkiye vazgeçilebilecek bir ülke değildir.



Unutulmasın ki: NATO, gücünü ve varlığını devam ettirebilmesi için Türkiye’nin varlığına ve gücüne ihtiyacı vardır.

Eski gücüne dönmeye çalışan ABD ve küresel aktör olmaya çalışan AB, Türkiye’siz bu hedeflerine ulaşamayacakları bir gerçektir.

Hem ABD ve hem AB, Türkiye konusunda kolay karar alamamasının sebebi de bu gerçeklerdendir.

Türkiye konusunda karar almakta zorlanan AB’nin Liderler Zirvesi’nde bu gerçekler dikkate alınarak hareket edileceği, sert ve zorlayıcı yaptırımlar yerine Fransa ve Yunanistan’ın gözünü boyamak amacıyla, kınayıcı ve etkisi olmayan sembolik bazı kararlar çıkabilir inancındayım.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.