Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN, Kıbrıs İlim Ün - (Ziyaretci) 13.11.2023 13:13:41

AB’nin Çirkin Tarafgirliği

AB’nin Çirkin Tarafgirliği
Prof. Dr. Ata Atun

Avrupa Birliğinin kuruluş ilkeleri, AB Antlaşması`nın 2. maddesinde yer alıyor.
Bu madde, "Avrupa Birliği, insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulmuştur.” demekte.

Demesine demekte ama 2. Maddede belirtilen insanın “hangi milletten” olması gerektiği, “eşitlik ve hukukun” hangi ülkenin anayasasında yer alan eşitlik ve hukuk düzeni olması gerektiği, “insan haklarına saygı”nın hangi ülkedeki insan hakları olduğundan bahsetmemekte.

Bu nedenle de Avrupa Birliği, aynen “İstanbul Kilisesinin, eşitler arasında en eşit kilise olması nedeni ile Patrikhane olduğu” iddiası ve düşüncesi gibi eşitler arasındaki en eşit olan insanların Hristiyanlar ve Yahudiler oldukları iddiası ve düşüncesi ile uluslararası her olayda öncelikle, haksız olsalar da Hristiyanları/ Yahudileri desteklemeyi kendisinin kuruluş ilkelerine uygun addetmiş.

Gazze’de soykırım sürerken, Filistinlileri katleden, evlerini yakan yıkan, hastane ve ibadet yerlerini acımasızca bombalayan İsrail’e mani olmaya çalışacağına, tam tersine İsrail’in sırtını sıvazlayan, arka çıkan Avrupa Birliği, kendi kuruluş ilkelerinin 2. Maddesine sadık kaldığına inanıyor.

Kıbrıs konusunda da bir tarafta Hristiyan Rumlar, diğer tarafta Müslüman Türkler olduğu için Avrupa Birliği sözümona kendi kuruluş ilkelerinin 2. Maddesine sadık kalmış ve kayıtsız koşulsuz her aşamada Rumları desteklemeyi tercih etmişti.

Öte yandan Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2023 yılı Genişleme Strateji Belgesi’nde yer alan Türkiye raporu ve raporun Kıbrıs’a ilişkin paragrafı, AB Anlaşmasının 2. Maddesine göre tam bir yüz karası.

Tam üyelik kriterlerine ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına aykırı olarak uluslararası hukuku iki kez çiğneyerek 1 Mayıs 2004 tarihinde Kıbrıs Rum Yönetimini tam üye olarak bünyesine alan Avrupa Birliği, o günden beri, gözü kapalı olarak Rumların istek ve görüşleri doğrultusunda kararlar alarak bütün güvenilirliğini yitirmiş, adeta Rumların kulu, kölesi olmuş durumdayken, Türkiye, Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs konusu ve Kıbrıs adası hakkında aldıkları hiçbir karar gerçekleri ve doğruları yansıtmamakta. Adeta bir komedi tiyatrosu gibi kendileri yazıp, kendileri oynamaktalar.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun 8 Kasım’da açıklanan 2023 yılı Genişleme Strateji Belgesi, AB’nin yarım asırdır süregelmekte olan geleneksel tutumunu muhafaza ettiğini, tarafgir olduğunu, kendi üyesini haksız da olsa kayıtsız koşulsuz desteklediğini ve Kıbrıs konusunda gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gözle önüne seriyor.

Zaten bu nedenle Kıbrıs konusu ve aynı şekilde Filistin sorunu son 60 yıldır bir türlü çözüme ulaşamadı. Ki, ortada bir eşitlik anlayışı, adalet, hak-hukuk olsaydı ve yayılmacı (emperyalist) ülkeler ABD ve AB gerçek bir şekilde tarafsız davransalardı, günümüze kadar çoktan Kıbrıs konusu ve Filistin sorunu çözülmüş olurdu.
Halk tabiri ile “Bunlar hep kendilerine Müslüman” her sorunu da insan haklarına uygun, adil ve adaletli değil kendi çıkar ve menfaatlerine göre yontuyorlar, sonra da kendilerinden olmayanlara insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik ve hukukun üstünlüğü dersleri vermeğe kalkıyorlar.
Bu saatten sonra kimi nasıl inandıracaklarını veya kimlere insan hakları mavalı okuyacaklarını çok merak ediyorum.

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.