Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1667)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 19.02.2017 22:44:35

Almanya`da anti demokratik uygulamalar

Almanya`da anti demokratik uygulamalar
18 Şubat 2017
 

Başbakan Binali Yıldırım, bugün  Almanya`nın Oberhausen şehrinde 10-15 bin kişinin katılmasının beklendiği etkinlikte Almanya`daki Türk vatandaşlarımıza referandumda &8216;evet` oyu vermeleri çağrısında bulunacak.
Türkiye`de anayasa değişikliği ve &8216;Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi` için yapılacak bu referandum hakkında Almanya`daki Türk toplumunun bilgilendirilmesi ve katılımın daha yüksek olması için bu etkinliğin ayrıca  bir önemi bulunuyor.
Ancak ne hazindir ki, demokrasinin, özgürlüklerin hamisi ve bütün bu değerlerin koruyucusu ve öncüsü olduğunu iddia eden Almanya`da bazı siyasi çevreler, daha özgür ve daha demokratik bir Türkiye için yapılacak bir referandum hakkında kendi vatandaşlarını bilgilendirmek isteyen Türkiye Başbakanının etkinliğini engellemek istedi. 
Türkiye`deki demokratikleşme sürecine destek veren Avrupa Türk Demokratlar Birliği`nin (UETD) faaliyetlerini engelleyici siyasi baskılar söz konusu. 
Bir hukuk devletine yakışmayan ve anti demokratik olan bu uygulamalarından daha acı olanı ise, bu girişimlerin başında Türk asıllı bir Alman vatandaşı olan Cem Özdemir in olmasıdır. 
CEM ÖZDEMİR, TESCİLLİ HAİNLERDENDİR 
Skandalları ile gündemden düşmeyen Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, çelişkileri ile de dikkat çekiyor. 
Şimdi yine devrede ve referandum konusunda bölücü terör örgütü PKK`nın Almanya`daki kuruluşları ile HDP`ye destek veriyor.
Cem Özdemir denen bu angut, gazetelere verdiği demeçte, Başbakan Binali Yıldırım`ın Almanya`nın Oberhausen kentinde yapacağı referandum mitingine müsaade edilmesine tepki gösterdi. 
Etkinliği organize eden Avrupa Türk Demokratlar Birliği`ne (UETD) engel olmak amacıyla siyasi kulis faaliyetlerinde bulunuyor. 
Cem Özdemir, zaman zaman İslami kuruluşları hedef alan beyanlarda bulunuyor. 
Almanya`daki Türk toplumunun en büyük dini kuruluşu olan, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği`nin (DİTİB) siyasi bir kuruluş olduğunu iddia ederek hedef gösteriyor. 
Alman okullarında bu kuruluşa bağlı olarak görev yapan din adamlarını casuslukla suçlayan ilk kişidir. 
Cem Özdemir, bu saldırılarıyla Alman toplumu tarafından takdir edildiğini sanıyor ama bilsin ki, kendini aldatıyor. 
Çünkü, aslını inkar eden haramzadeleri hiç kimse takdir etmez.
GİZLİ HEDEF, TÜRKİYE İLE BAĞLARI KESMEK
Son yıllarda Almanya,Türkiye karşıtı politikalar sürdürüyor. 
Türkiye`de casusluk suçlamasıyla aranan Can Dündar, firari olarak Almanya`da üst düzey devlet yetkilileri tarafından ağırlanıp vatandaşlık verilmesinin asıl sebebinin ne olduğu hâlâ açıklanmadı.
Diğer bir gerçek şu:
Almanya`nın PKK terör örgütünü himaye refleksi, FETÖ için de geçerli.
FETÖ hakkında bilgi topladıkları iddiasıyla Türk din adamlarına ``casus´´ deyip, evlerinin basılması asla kabul edilir değildir.
Almanya`da casuslar ve teröristler korunup himaye edilirken, Diyanet İşlerine bağlı olarak faaliyet gösteren din görevlileri hakkında casuslukla suçlamasında bulunulması, tek kelimeyle utanç verici ve hukuk dışı bir tutumdur.
Oysa asıl casus, kendileri tarafından korunan Can Dündar ve FETÖ elebaşlarıdır.  
Casusluk bahane asıl sebep, DİTİB`in faaliyetleri, Almanların Türkleri asimile etmesine engel olarak görülmesidir.
Gizli hedef, Almanya`daki Türk toplumunun Türkiye ile bağlarını kesmektir. 
Bu yanlış tavırlar, Almanya`nın demokratik bir hukuk devleti görüntüsüne ise gölge düşürmektedir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.