Avrupa, bir yol ayrımının eşiğindedir
Avrupa, bir yol ayrımının eşiğindedir
Yaptığı İslam karşıtı açıklamalarla dünyanın tepkisini çeken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Macron’cular haddini aşan girişimleriyle ‘İslam düşmanı fitneyi hortlatıyor’.
Macron, kendisi gibi düşünen İslam düşmanlarının kirli izini sürerek ‘Türkiye ve İslam karşıtı’ politikalar izleyerek destek bulacağına inanıyordu ancak umduğunu bulamadı ve bu yanlış politikaları yüzünden ağır eleştirilere maruz kalıyor.
Çünkü Türk düşmanlığının yanında İslam ve Müslümanlarıhedef alan Mösyö Macron hem ülkesi Fransa’ya hem de Fransızlara zarar vermektedir.
Mösyö Macron, sadece İslam dünyasında değil, Rusya ve AB üyesi bazı ülkelerdeki siyasiler ve siyaset bilimcileri tarafından da yersiz ve gereksiz çıkışlar yapmakla eleştiriliyor.
Bir yandan dünya genelindeki çatışma hatlarında aktif rol üstlenme hevesi uğruna Türkiye gibi bir ülkeyi diğer yandan ise ‘İslamcı ayrılıkçılık ile mücadele etme’ bahanesiyleyse İslam ve Müslümanları karşısına almak, bir devletadamı için ‘siyasi intihar’ niteliğindedir.
Akıllı ve tecrübeli bir siyasetçinin yapacağı bir hata ise asla değildir.
MACRON VE MACRON’CULAR
Macron’un yanında şimdi bir de ‘Macron’cular İtifakı’ oluştu. Irkçı Faşist akımlar Macron’un açıklamalarından aldıkları cesaretle sadece Fransa’da değil, aynı zamanda tüm Avrupa genelinde İslam’a ve Müslümanlara yönelik saldırılara geçtikleri dikkat çekmektedir.
Fransa aşırı sağcı Ulusal Cephe (FN) partisi lideri Marine Le Pen, Almanya Milliyetçi Demokratik Partisi (Nationaldemokratische Partei Deutschlands-NPD)’nin devamı olanaşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD), Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlükler Partisinin (PVV) lideri Geert Wilders, İtalya Kuzey Birliği Partisi (Lega Nord) lideri Matteo Salvini, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ve Çekya›da Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisinin (SPD) Genel Başkanı Tomio Okamura başta olmak üzere Rumen, Bulgar ve İngiliz parti ve örgütlerin bir ortak görüş içinde İslam ve Müslümanlara karşı harekete geçtikleri dikkat çekmektedir.
Macron’un kirli izini süren İslam karşıtı ‘şer ittifakı’ “Artık yeter. Avrupa’nın, topraklarımızda İslam ve Müslümanları temizlenmesi için barışçıl yasalardan kendisimizi muaf tutmanın vakti gelmiştir” şeklindeki ortak siyasi tavırları ise toplumsal barış adına fevkalade tehlikeli ve açık bir tehdittir.
Bu gelişmeler dikkate alındığında Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron’un din olarak İslam’ı, dolayısıyla da Müslümanları topyekûn zan altında bırakmış, aşırıcılık ve terörizm yanlısı göstermiş olmanın yanında Avrupa’daki İslam düşmanlarının oluşturduğu İslam ve Müslüman karşıtı ‘Şer İttifakı’nın değirmenine su taşımaktadır.
AVRUPA’DAKİ MÜSLÜMANLAR ZOR DURUMDA
Yapılan araştırmalarda Avrupa’da yoğun bir ırkçılık problemi yalanmaktadır. Müslümanlar hayatın birçok alanından sistematik bir biçimde dışlanmakta ve toplumsal yaşamın merkezinde kendilerine yer bulmakta zorlanmaktadırlar.
Hukukun üstünlüğünü temel esas kabul eden devletlerin birliği olduğu iddiasındaki Avrupa Birliği (AB) adına İslam ve Müslümanların dışlanması, baskı altına alınması ve tehdit edilmesi ise utanç vericidir.
Mevcut ön yargılar kışkırtılarak sadece farklı inançlarından dolayı Müslümanların her gün ayrımcılık ve dışlamaya maruz kalmaları kendini medeni olarak tanımlayan Avrupa’nın kuruluş felsefesinden hızla uzaklaştığı bir gerçektir.
Şimdi; Avrupa Birliği (AB) bir yol ayrımının eşiğindedir.
Ya AB, kuruluş ilkelerine dönerek gerekli yasal düzenlemeler sonunda Macron ve Macron’cu beladan kurtulacak, ya da Avrupa hızla Faşizme teslim olacaktır…
Üçüncü bir seçenek şansı ise maalesef yoktur.
|