Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 4.01.2012 14:32:13

AVRUPA BU YASAYA KARŞI ÇIKMALI

Avrupa bu yasaya karşı çıkmalı

www.haberinvakti.com

Mehmet KOÇAK

Fransa parlamentosu ``Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin euro para cezasına çarptırılır´´ ifadesinin yer aldığı yasayı kabul ettiğini artık sağır sultan bile duydu.

Ancak bu düşmanca tavır ilk değil.
Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, ``Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır´´ ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.
Ve yine; Fransa Meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili soykırım iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı.
Burada dikkati çeken ve şaşırtan Devlet Başkanı Sarkozy`nin ikiyüzlülüğüdür. 2006 yılında parlamentonun kabul ettiği yasayı Senato`da engelleyen N.Sarkozy şimdi tekrar aynı yasanın parlamentoya getirilmesi ve kabul edilmesine öncülük etmiştir.
Sarkozy`nin bu zikzaklı tutumu; onun ne denli kişiliksiz ve ilkesiz olduğunu ortaya koymaktadır.
Fransız entelektüelleri ve Avrupalı siyasiler ile medya mensuplarının oluşturduğu bir kesimin açıklama ve yorumlarıyla Sarkozy`yi hem suçluyor hem de sorular yöneltiyor; ``Soykırım olmuş ise 2006 yılında neden senatoya gelmesini engellediniz?. Soykırım yoksa neden aynı yasayı bu sefer destekliyorsunuz?´´
Avrupa basınında aynı kesimin yorumları geniş yer aldı. Bu konuda yapılan yorumlarda ``Sarkozy`nin oyun oynadığını ancak Avrupa`nın bu oyuna alet olmaması´´ görüşlerine yer veriliyor. Avrupa bu yasayı onaylayamaz. Çünkü Avrupa o zaman kendini inkâr etmiş olur. Avrupa için doğru olan bu yanlışın yasallaşmasını engellemek olur.
YENİ BİR PROPAGANDA DALGASI BAŞLATILMALI
Türkiye`de bir kesim büyük bir yanlış içindedir.
Bu kesimin ``Biz Soykırım olmadığını biliyoruz. Arşivler ortada. Bu karar çıksa ne olur, çıkmasa ne olur´´ gibi yaklaşımlarla sözüm ona meydan okuyarak teselli bulmaya çalışıyor.
Sarkozy`nin öncülüğünde bir kesimin düşmanca tavrı elbette büyük bir yanlıştır. Ancak, bu yanlışın doğrusu meydan okuyan tutum olmadığı gibi tüm Fransızları suçlamak da değildir.
İşin doğrusu şu; suçlu arama veya suçlamak yerine siyasi ve hukuki mücadele sürdürülmeli. Çünkü; AB üyelik şartnamesinde ``AB üyesi herhangi bir ülke mahkemesi tarafından alınan ve kabul edilen herhangi bir yasa daha sonra 27 AB üyesi ülkeler içinde geçerli sayılır´´ ibaresinin yer aldığı unutulmamalı.
Hislere göre değil, soğukkanlılıkla ve bizi haklı gösteren tüm bilgi ve belgeleri ortaya koyarak süreci iyi yönetmemiz ve yönlendirmemiz lazım. Çünkü daha yolun başındayız ve kabul edilen yasanın yasalaşması için senato onayı şart.
Peki ne mi yapılmalı!..
Dünya kamuoyunu kazanmak ve karşı tezleri çürütmek adına şu gerçekler çok iyi anlatılmalı;
&8721; Alınan kararın fikir ve düşünce hürriyetini engellediğini ve ilmi bir çalışmanın önüne set çektiğini ve bu durumun mevcut Avrupa Birliği değerleriyle bağdaşmadığını dillendirmeli ve Türkiye`de ``Soykırımı oldu´´ sözünün suç olmadığı örnek gösterilerek bu görüşü savunanların yazdığı 24 ayrı kitap olduğuna vurgu yapılmalı.
&8721; Fransa Devlet Başkanı ve partisinden bir kesimin 2006 yılında engelledikleri yasayı tekrar meclise taşıyıp onaylanmasına öncülük ederek seviyesizce ikiyüzlülük yaptıkları bir gerçektir.
&8721; 18 Ocak 1919 tarihinde Malta Adası`nda Ermeni tezi çerçevesinde Ermeni Soykırımı yapmakla suçlanan 120 kişinin yargılandığı mahkemede ``Yeterli delil oluşturabilecek hiçbir sorun mevcut değildir´´. Kararı doğrultusunda 29 Temmuz 1921 İngiliz Kraliyet Başsavcısı yargılananların hepsine beraat kararı vermiştir. En son tutuklu 1922`de serbest bırakılmıştır.
&8721; Üzücü ve acı dolu olaylar yaşanmıştır gerçeği kabul edilmeli ve bu olaylara Rus destekli Ermeni çetelerinin başlattığı isyan ve sonrasında Ruslar adına Van şehrimiz Ermeni çeteleri tarafından işgal edilmiştir. Her ülke gibi Osmanlı devleti devletler hukukuna bağlı kalarak bu isyanı bastırmıştır.
&8721; Ermeni çetelerinin sebep olduğu olaylar esnasında köy, kasaba ve bazı şehirlerde savunmasız Türkler ve Kürtler katledilmiştir. Osmanlı hükümeti üç ayrı keşif ve araştırma ekibi ile olayların araştırılmasını sağlamış olup bu konuda kusurlu bulunan 1363 kişi yargılanmış ve 67 kişi idam edilmiştir.
&8721; Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkiler, Lozan Barış Antlaşması`ndan önce, 2 Aralık 1920`de Gümrü`de imzalanan Türkiye-Ermenistan Barış Antlaşması`na, 16 Mart 1921`de Moskova`da imzalanan Türkiye-Ermenistan Barış Antlaşması`na, 16 Mart 1921`de Moskova`da imzalanan Türkiye - Sovyet Rusya Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması`na ve son olarak da 13 Ekim 1921 tarihinde Kars`ta imzalanmış olan Türkiye ile Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Arasında Dostluk Antlaşması`na konu olmuştur. Hiç birinde Soykırım söz konusu olmamıştır ve Lozan Barış Antlaşmasında Ermenilerin iddiaları kabul edilir bulunmamıştır.
Daha çokça sıralayabileceğimiz gerçekler var. Bu gerçekleri içeren bilgi ve belgeler Avrupa ve dünya basınına, hukukçular ile tüm siyasilere hatta sivil toplum kuruluşlarına dosyalar halinde gönderilmelidir.
Hiç durmadan konferans ve toplantılar düzenleyerek basında yer alacak şekilde programlar yapılmalı ve dünya kamuoyunu bu konuda doğru bilgilendirmeliyiz.
Hükümetimizin aldığı yaptırımların aşamalı ve karşı tarafın tavrına göre azalıp çoğalması şeklinde olması yerinde mükemmel bir tespit olmuştur. Türkiye olarak yeni düşmanlar ve karşı cepheler oluşturacak girişimler yerine Soykırım olmadığını gösteren tüm argümanları içeren yeni bir propaganda dalgası ve lobi faaliyetlerine hız verilmeli. Tüm bu olumlu ve yapıcı hamleler sayesinde aleyhteki tutum ve tavır bir anda olmazsa yavaş yavaş lehimize dönüşecektir.
Şimdi durmanın veya meydan okumanın değil iş yapmanın ve çalışmanın tam zamanıdır





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.