G20 Zirvesi ne işe yarar, AP kararı neden yok hükmündedir?
Mehmet Koçak
G20 Zirvesi ne işe yarar, AP kararı neden yok hükmündedir? 08 Temmuz 2017 Cumartesi
Ben köşe yazımı hazırlarken Avrupa Parlamentosu, &8216;Türkiye karşıtı` eylemlerine bir yenisini daha ilave etmiş. Avrupa Parlamentosu, ``Türkiye ile müzakereleri askıya alma çağrısı´´ içeren bir karar almış. Önyargılı ve Türkiye karşıtlığı odaklı bu kararın hukuki hiçbir bağlayıcılığı yok. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan`ın ``yok hükmünde´´ kabul ettiği ve hiçbir bağlayıcılığı olmayan bu kararı değer kabul etmediğim için yorumlama ihtiyacı bile görmüyorum. Çünkü, Avrupa Parlamentosu`nun bu eylem ve kararları artık ritüel haline geldi. Bu nedenle ben asıl konuya dönüyorum.
Dönem başkanlığını Almanya`nın yaptığı G20 Zirvesi, Hamburg`da bugün başlıyor. Zirve adına yapılan açıklamada; ``zirvede &8216;günümüzün küresel problemleri` müzakere edilecek´´ deniyor(!). Ancak bu açıklama inandırıcı değil. Çünkü her zirve öncesi dünyaya yön veren ülkelerin politik çıkarlarını dayatmak için dünya kamuoyunu rahatlatan ve ümit veren açıklamalar yapılır. Bu açıklamalarla kamuoyu rahatlatılır ancak hiçbir zaman küresel sorunlar hakkında çözüme kavuşturulmak üzere ciddi bir karar alınmaz. Ülke temsilcileri bu zirveye kendi ülkesinin çıkarları ve küresel sermayeden pay alma adına yeni ilişkiler kurmak için ikili ve heyetler arası görüşmelere hazırlanarak katılıyor. Bu zirvelerde, sorunlara çözüm görüntüsü altında emperyalist güçlerin sömürü politikalarını yürüten küresel sermayenin çıkarları müzakere edilir. Petrol ve doğalgaz bağlantılı enerji kaynakları ve bu kaynakların dünya pazarlarına transferleri, silah üretimleri ile satışları konularında hükümet temsilcileri yeni ilişkiler kurmaya çalışırlar. Daha doğru bir ifadeyle: G20 zirvesine bazı liderler, ülkeleri için mecburiyetten katılırken, diğer bir kesim devlet ve hükümet başkanları ise ``Uluslararası sermayenin çanta taşıyıcıları´´ konumundadır. SÖMÜRÜ VE DÜNYA HAKİMİYETİ G20 zirvelerinin insanlığın temel sorunlarına dair hiçbir samimi duruşu bulunmuyor. Özetleyecek olursak; G20 zirvesi, emperyalist güçlerin ekonomik ve siyasi alanda sömürü politikalarını meşrulaştırmasına zemin hazırlayan bir örgüttür. Çünkü onlar için önemli olan insanlığın geleceğini, güvenlik ve huzuru değil. Onların tek hedefi; daha fazla sömürmek ve dünyaya hükmetmek. Emirlerindeki küresel sermayenin önünü açmak adına bahaneler üzerinden savaşlar, işgaller ve saldırılar düzenlemektedirler. Zira emperyalist devletlerin en büyük sermayesi silahlanma ve haksız kazançlardır. Hatta sadece daha fazla kazanmak için dünyada iklim değişimi, göçler ve açlık gibi büyük felaketlere sebep olmaktadırlar. KİM VE HANGİ ADALET Bu faaliyetler çerçevesinde görülmektedir ki; uluslararası şirketler güçlendikçe, siyasi baskılar, işgaller ve savaşlar atmakta ve doğal kaynaklar yok edilmektedir. İnsanlığın geleceğini tehdit eden bu üzücü gelişmelerden duyulan rahatsızlık her geçen gün artmaktadır. Bu konuda dünya kamuoyundaki endişeleri dile getirmek üzere G20 zirvesi başlamadan protestolar başladı. Bu protestoların asıl amacı &8216;Adaletli bir dünya`dır. Hamburg`da ``eşit ve adaletli bir dünya için´´ adı altında başlatılan protestolar, sözde ``Adalet´´ yürüyüşüne kıyasla; daha onurludur. Çünkü, emperyalist güçlerin işbirlikçileri olmadıkları gibi isteklerinde samimidirler&8230; Sözde değil, özde adalet istiyorlar. Hiç olmasa işbirlikçileri kahraman etmek için sokaklarda değiller&8230;
|