Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 6.12.2016 23:47:30

Türkiye-AB ilişkilerinin ekonomik yansımaları

Türkiye-AB ilişkilerinin ekonomik yansımaları
03 Aralık 2016
 



AB ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler zor bir dönemden geçiyor. 
AP`nin &8216;ilişkilerin dondurulması` yönündeki tavsiye kararına, AB Konseyi üyesi olan ülke liderlerinin ne derece uyacakları merak ediliyor. 
Merak edilen bir diğer konu ise, sıkıntılı bir sürece giren ilişkilerin ekonomik ilişkilere nasıl yansıyacağıdır.
15-16 Aralık`ta gerçekleşecek olan Avrupa Liderler Zirvesi`nde Türkiye cezalandırılmaya kalkılırsa, ilişkiler çıkmaza girer. Türkiye, bu kararı tanımaz ve yeni yılda referanduma gider. 
Referandumda ise AB`nin Türkiye karşıtı politikalarını ve içişlerimize müdahalelerini protesto için Türk halkı güçlü bir tepki ortaya koyar.
Böyle bir durum her iki taraf için çok olumsuz bir sonuç getirir. Hem Türkiye hem de AB, siyasi olduğu kadar ekonomik alanda da ciddi anlamda sarsılmış olur. 
AB ve Türkiye`den yapılan karşılıklı sert açıklamalara rağmen, her iki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğu gerçeği unutulmamalı.
Bu zamana kadarki karşılıklı eleştirilerde, daha çok işin siyasi tarafı konuşuldu. Ancak şimdi, gelinen safhada, iki tarafın da düşünmesi, tartışması ve konuşması gereken, bundan sonraki süreçte ilişkilerin ekonomik ve ticari alanlarıdır.
Çünkü ortada çok güçlü ekonomik ilişkiler ve ticari bağlar bulunmaktadır. Alınacak siyasi kararların etkisiyle kısa vadede Türkiye`nin, uzun vadede ise AB`nin ekonomisi sarsıntılar geçirir. 
AB LİDERLERİ, UZLAŞMA YOLUNU AÇACAK TARİHİKARARLAR ALMALI
Türkiye İstatistik Kurumu`nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ihracatının yüzde 49, ithalatının ise yüzde 39`u AB ile gerçekleştiriliyor. Toplam dış ticaret hacmine bakıldığında ise, Türkiye ile AB arasındaki ihracat-ithalat toplamının yıllık 120 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği görülüyor. 
Türkiye`de halen aktif faaliyette olan 17 bin yabancı şirketin yüzde 70`i de Avrupalı şirketlerden oluşuyor. İlişkilerin bir krize dönüşmesi durumunda Türkiye, Avrupa kökenli yabancı şirketleri kaybedebilir. Aynı şekilde AB`li bu şirketler de, Türkiye veya Türkiye üzerinden Ortadoğu pazarını kaybetmiş olur.
Yani binlerce Avrupalı şirket, çok ciddi anlamda etkilenir.
Görüldüğü gibi Türk ekonomisinin en önemli ticari ilişkileri AB iledir. Aynı şekilde AB`nin de en önemli ticaret partnerinden bir de Türkiye`dir.
Bu gerçeklerden hareketle AB Liderler Zirvesi`nde liderler, çok iç içe geçmiş bir yapıya sahip olan ilişkilerin kesmesine sebep olacak AP`nin aldığı tavsiye kararına uymamalı. 
Liderler, bazı uyarılar ve tavsiyelerde bulunabilirler ama bağları koparmak akıllıca bir iş olmayacağı gerçeği nazari dikkate alınmalıdır. 
Türkiye de, AB`nin bazı haklı eleştirilerini ciddiye almalı ve reformları hızlandırarak gereğini yerine getirmelidir.
Türkiye-AB ilişkilerinde, AB liderleri, işbirliğindeki mevcut sorunların aşılabilmesi için uzlaşma yolunu açacak tarihi kararlar almalı.
Böylece, var olan gerginliğin krize dönüşmesi önlenir ve yeni bir sayfa açılması sağlanmış olur. Bu gelişmeden her iki taraf da kazançlı çıkmış olur. 
Unutulmasın ki; her iki tarafın menfaati uzlaşmadadır. 


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.