Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1667)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 12.06.2021 14:33:11

Türkiye-ABD ilişkileri keskin virajda

Türkiye-ABD ilişkileri keskin virajda
12 Haziran 2021

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com

ABD Başkanı Joe Biden, “imaj düzeltme” amacı taşıyan ilk yurtdışı gezisinde sert eleştiriler yönettiği Cumhurbaşkanı Sn. R. Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le de bir araya gelecek.

Biden’ın her iki liderlerle gerçekleştireceği görüşmenin gergin geçeceği tahmin ediliyor.

Çünkü, skandal sözlerle Sn.Erdoğan’a karşı muhalefeti savunmaları gerektiğini belirterek, “Başkan seçilirsem; Erdoğan’ı darbeyle değil, seçimle devireceğim” cümlesini kuran ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için ise “Putin bir katil, ABD seçimlerine müdahalenin bedelini ödeyecek” şeklindeki ifadeleriyle bir devlet ve siyaset adamına yakışmayan bir üslup ve sertlikte her iki lidere hakarete varan suçlamalarda bulunmuştu.


Başkan Sn. Erdoğan için sarf ettiği o küstah sözlerin yanında 23 Nisan’da Başkan Sn. Erdoğan’la gerçekleştirdiği ilk telefon görüşmesinde ilişkilerin düzelmesi konusunda yeni bir dönem başlatmayı düşündüklerini belirtmiş olmasına rağmen 24 Nisan’da “Osmanlı döneminde Ermeni soykırımı yapıldı” ifadesini kullanması ahlaki bir davranış olmadığı gibi ikiyüzlülüğün bir ifadesiydi.

Selefi Donald Trump’ın söylem ve eylemlerini dengesiz bulan ve her fırsatta onu uyumsuz bir siyasetçi olarak eleştiren Joe Biden’ın pervasız açıklamaları, tehditkar tavırları dikkate alındığında seviyeli bir devlet adamı ve güven veren bir politikacı olmadığı görülmektedir.

Sn. Erdoğan ve Putin ile gerçekleştireceği görüşmede Biden, geçmişteki gibi sabır sınırlarını zorlayan cümleler kurar mı bilinmez ancak muhataplarının ona sevimli bir davranış sergilemeyeceği kuvvetle muhtemeldir.

Zira tarafın henüz toplantı için nihai bir gündem üzerinde anlaşmaya vardıkları yönünde bir duyuruları olmadı.



Biden, Putin’le görüşmesi öncesinde 14 Haziran’da Cumhurbaşkanı Sn. R. Tayyip Erdoğan ile NATO zirvesi kapsamında bir araya gelecek.


Görüşmesinin en kritik gündem maddeleri ise Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı hava savunma sistemi S-400’ler ve Afganistan olacak.

Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekildikten sonra Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nın güvenliğini sağlaması üzerinde durulacak.

Bu buluşmayla ilgili iki farklı görüş dünya başkentlerindeki siyaset bilimcileri, askeri uzmanlar ile stratejistler tarafından şimdiden seslendirilmeye başlandı bile…

Birinci görüş: S-400’ler konusunda ABD’nin Türkiye’den S-400’leri aktive etmeyeceğine dair yazılı bir taahhüt isteyeceği, Ankara’nın ise bu teklifi reddedeceği tahmin ediliyor.

ABD, şantaj ve tehdide varacak baskılarla zorlamaya devam eder ise, işte bu karşılıklı restleşmeyi beraberinde getirir ve görüşme masasının devrilmesine sebep olabilir.

Diğer görüşe göre ise Türkiye, ABD’nin önerilere karşılık, S-400’lerin karşılığı olan Hava Savunma Sistemlerinin ve F35’lerin Türkiye’ye satışının serbest bırakılması, FETÖ’nün elebaşlarının Türkiye’ye teslim edilmesi, PKK-YPG/SDG gibi terör örgütüne verilen çok yönlü desteğin durdurulup terör örgütleriyle ortak mücadele başlatılması, ABD’nin, Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamından Türkiye’nin çıkarılması ve Savunma Sanayi’mizin önündeki engellerin kaldırılması başta olmak üzere Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve Kafkasya Jeopolitiğindeki Türkiye’ye karşı uygulanan siyasi baskı ve karşı kuşatmalara son verilmesi şartıyla Türkiye, S-400’leri aktif hale getirmekten vazgeçebileceğini önerebilir.

Anlaşıldığı üzere; tarihi olduğu kadar çok kritik ve kıran kırana bir pazarlık masada olacaktır. Altını çizerek ifade etmek isterim ki; eşitlik ve karşılıklı saygı ilkelerine uyulursa, ilişkiler ancak o zaman normalleşebilir.


Baskıcı, dayatmacı zorlamalarla ilişkileri düzeltmenin mümkün olamayacağı artık anlaşılmış olmalıdır.

Görüşmeler bu gerçekler nazarı dikkate alınarak gerçekleşir ise yeni ve olumlu bir döneme başlanabilinir.

Doğrusu ümitli değilim ancak kesin olmaz da diyemem. Her şey ihtimal dahilindedir.

Çünkü Türkiye, ABD için kaybedilebilinir bir ülke değildir.

Bekleyelim görelim…


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.