Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10763
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (834) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3425) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1667)


Dış Politika - Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 30.03.2022 18:44:36

Barışı istemeyen, ‘Savaş suçlusu’ olan sadece Putin mi?

Barışı istemeyen, ‘Savaş suçlusu’ olan sadece Putin mi?
30 Mart 2022

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve işgale karşı Ukrayna ordusu ve halktan oluşan gönüllülerin başlattığı direniş sürüyor.

İkinci ayına giren ‘Rus İşgal Güçleri’nin saldırıları, Ukrayna’da beklemedik bir direnişle karşılaşması, büyük kayıplar vermelerine sebep oldu ve de oluyor.

Hesaplanamayan güçlü direniş, Putin liderliğindeki yönetim içinde olduğu gibi istihbarat ve ordu içinde de çok ciddi sıkıntılara, istifa ve görevden alınmalara sebep oldu.

İran, onlarca yıllık uluslararası boykot ve izolasyondan sonra kafesten çıkmak üzere iken Rusya, bir izolasyon ve Batı tarafından sert ekonomik yaptırımlar dönemine girmiş oldu.

ABD ile Rusya, Ukrayna krizi ve işgali üzerinden karşılıklı olarak birbirini düşman ilan ederken, AB de ABD’nin yanında yer alarak Rusya’ya karşı alınan yaptırımları destekliyor.

Çin ise “ABD ile Rusya’nın kapışmasından nasıl kârlı çıkarım” hesabı içinde kendi çıkarlarına göre her iki tarafı idare etmeye çalışıyor.




Ukrayna’da hiç beklenmeyen güçlü direnişin arkasında ABD ve AB’nin olduğu görüşünden hareketle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Ukrayna’daki batı destekli direnişin devam etmesi tarihte görülmemiş sonuçlara yol açacak” şeklindeki açıklamasının, sadece Ukrayna’ya bir tehdit olarak değil, aynı zamanda ABD ve AB’ye yönelik bir tehdit olduğu açıktır.

Devamında ise nükleer tehdidinde bulunması beraberinde üçüncü dünya savaşını konu alan senaryoların tartışılmasına sebep oldu.

Batı cephesi, her şeye rağmen “Putin başarısız olmalı” ısrarında devam ediyor. Ancak aynı şekilde Putin ve ekibi ile ona destek verenler “Bu savaşı kaybetmemeliyiz. Batı mutlaka kaybeden taraf olmalı” görüşünde.


ABD ve AB ile NATO’nun içinde yer aldığı Batı cephesiyle Rusya’nın bu ısrarlı görüşleri uğruna her iki taraf da tüm imkânlarını seferber etmeye hatta nükleer gücü devreye dahi sokacak kadar gözleri dönmüşe benziyor.

Birleşmiş Milletler (BM) ise birçok insani krizde ve savaşta olduğu gibi Rusya ile Ukrayna arasında savaşa dönen krizde de işlevsiz kaldığı bir gerçektir.

İnsanlığın küresel alanda yaşadığı sorunlara çözüm üretme imkan ve kabiliyeti olmadığı bir kere daha ortaya çıkan BM, ne yazık ki, adaletsiz yapısı nedeniyle kuruluş ilkeleri yönünde etkili olamayan, barış, huzur ve güven konularında bugün insanlığın yaşadığı sorunların kaynağı durumuna düşmüştür.



Rusya’nın bağımsız bir ülke olan Ukrayna’yı bazı suçlar bahane ederek işgali, BMGK kararları, beynelmilel hukuk ve Viyana Devletler Sözleşmesine göre elbette suçtur.

Ancak, benzer saldırı, işgal ve bağımsız ülkelerin içişlerine müdahale eden sadece Rusya değildir.


ABD ve bazı Avrupa ülkeleri benzer suçları birçok defalar işlemiş ve halen de işlemekte oldukları inkârı mümkün olmayan bir gerçektir.

İşgal kararını veren Putin, Ukrayna’nın yakılıp yıkılması, binlerce savunmasız sivilin ölümü ve koca bir ülkenin yakılıp yıkılmasına sebep olduğu için bir savaş suçlusudur.

Ancak bahaneleri asılsız çıkan ABD ve Batılı müttefiklerinin Afganistan ve Irak başta olmak üzere birçok ülkeyi işgal etmeleri, yakıp yıkmaları, milyonlarca insanın katledilmesi, binlercesinin sistematik işkencelere tabi tutulmasına sebep oldukları için Batılı yöneticiler de birer savaş suçlusudurlar.

Özetleyecek olursak, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin tamamının yöneticilerinin savaş suçlusu olduğu diğer bir gerçektir.

Öncelikle dünya insanlığı, barış, huzur ve güvenin bozucuları olan ve dünyayı sömüren 5’li Çete’den kurtulmalıdır.

İşte o zaman insanlığın bahçesinde güller açacak ve işte o zaman insanlık barış, huzur ve güvenle buluşmuş olacak…



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.